Orta yaşa hazır mısınız?

Orta yaşlı olmaktan korkanlara küçük bir uyarımız var. Gerçek anlamda yaşadığınızı ancak şimdi anlayabilirsiniz. Çocukluk ve ilk gençlik yılları telaşla geçer. Hep bir amaca doğru nefes nefese koşarsınız. Ama orta yaş geldiği zaman hayat artık sizindir. Ulaşmak istediğiniz yere gelmişsinizdir. Bir eviniz, büyük bir olasılıkla aileniz vardır. Gerçi sorumluluklarınız da aynı oranda artmıştır, ama hayatın dizginlerini artık kendi ellerinizle tutmanın zevkine de doyamazsınız.

Annelerimiz, ninelerimiz bizim kadar şanslı değillerdi. Orta yaş, onlara ağır sorunları da beraberinde getiriyordu. Evinde oturan, çocuklarıyla ilgilenen bir kadının hayatla bağlantısı büyük ölçüde kesiliyordu. Günümüzde ise durum çok farklı. Çalışan kadın, orta yaş sınırına geldiği zaman, iş hayatında belli bir yere ulaşmış oluyor. Kimi zaman çalıştığı iş yerinin yönetiminden sorumlu oluyor. Güzel, sağlıklı ve dinç olmanın yöntemlerini öğreniyor ve bunları uyguluyor. Kendini bırakıp, bir köşede hayatının sona ermesini beklemiyor. Aksine, artık hayatın zevkini çıkarma zamanının geldiğine inanıyor.

Orta yaşın başlama ve noktalanma dönemleri de tartışma konusu. Bazılarına göre orta yaş 35 yaşında başlıyor ve 70'li yıllara kadar sürüyor. Evet, orta yaşın sınırı zannedildiği kadar dar değil. Kendine bakmasını bilen kadın, ninelik çağına kadar orta yaşlı sayılıyor.

Çocukluk yıllarında büyüklerin gölgesinde yaşıyoruz. İlk gençlik yılları genellikle büyük bir mücadele içinde geçiyor. Hayatımıza bir yön verme telaşı içinde günlerin nasıl gelip geçtiğini anlayamıyoruz. Ama orta yaş gelip çattığında her şey değişiyor. Birdenbire daha isabetli kararlar vermeye başladığımızı hissediyoruz. Duygularımızı frenleyebiliyoruz. Yaşadıklarımızdan çıkardığımız tecrübeler ve bilgimiz bize yol gösteriyor. Gerçekten yaşadığımızı yeni yeni anlamaya başlıyoruz. Orta yaşa geldiğimizde, hayatın zevkleri bizi daha çok ilgilendiriyor.

Elimize geçen fırsatları akıllıca değerlendirmeyi başarıyoruz. Gençlik döneminde orta yaş, insana bir kabus gibi görünebilir. Otuz beş yaşını geçtikten sonra hayatın duracağına inananlar da olabilir. Ama yaşananlar, bu iddiaları çürütüyor. Orta yaşa geldikten sonra yaşama sevincine sıkı sıkı sarılanlar, orta yaş hakkında ortaya atılan iddiaları yalanlıyorlar.

Orta yaşlarda kişilerin depresyona gireceklerini düşünmek de yanlış. Yapılan araştırmalar, bu iddiaları çürütüyor. Depresyona girme yaşı 15-35 yaşlar arasında en yüksek seviyeye geliyor. Orta yaş sınırına gelen kişide depresyon azalıyor. Hayata daha büyük bir sevgiyle bağlanıyor. Depresyonun yok denecek kadar azaldığı dönem ise 45 yaşlarında başlıyor.

Orta yaşlı kadın, eşinin kusurlarını hoşgörüyle karşılayabiliyor. Olayları zihninde iyice tartabiliyor. Acele kararlar vermiyor. Çevresindekilerden yararlanmakta başarılı oluyor. Orta yaşlı kadınlar, erkeklerin dünyasında kendilerini kabul ettirmekte zorlanmıyorlar. İsyan duygularını bastırmaları kolay oluyor. Sorunları çözümlemeye çalışırken her şeyi ayrıntılı bir biçimde düşünmeyi başarıyorlar.

Orta yaş, aslında hayattan zevk alma, başarının tadını çıkarma, mutluluğu yakalama dönemidir. Orta yaş, bir sürprizler çağıdır. Kadın da erkek de orta yaşlı sıfatını kazanmaktan korkmamalı. Aksine artık hayatı doya doya yaşayacağını bilerek mutlu olmalıdır.