Norveçli büyücüye devletten yardım

Güncelleme Tarihi:

Norveçli büyücüye devletten yardım
Oluşturulma Tarihi: Ekim 22, 2003 17:49

Norveç’te devlet, işleri kötü giden bir büyücü kadına 11 milyar lira sübvansiyon vermiş... AFP’nin haberi böyle. Arkadaşlar, bizim bu AB’ye girmemiz artık farz oldu. Bizde bu yaratıcılık, bu üçkağıtçılık, Avrupalı’da da bu para varken...

Haberin Devamı

Kanlıca’da yazlıktaydık, 1970 senesinin yazı. Komşu evin duvarına sıkıştırılmış bir kağıt
bulduk, biz çocuk takımı. Merak edip açtık. Saatli Maarif Takvimi yapraklarının içinde, iğne, saç, tırmak... bir sürü pislik. Fırlatıp attık tabii. Ama, biraz dikkatli bakınca, duvarın deliklerinde, tuğlaların aralarına sokuşturulmuş, böyle bir sürü küçük zarf olduğunu fark ettik.

Bizim evin kadınları “Komşulara hemen haber vermemiz lazım” dediler. Hakikaten de, komşuluk gereği, başlarının büyük belada (!) olduğunu onlardan saklayamazdık.

İyi de etmişiz, komşu evin kadınları (o yıllarda, Kanlıca’daki yalılarda, Halit Ziya’nın, Abdülhak Şinasi’nin anlattığı kadınlar yaşardı) fena halde telaşlandılar.

Saraylı Hanım (başında Asmalı Konak’taki Sümbül Hanım gibi bir tülbent, üstünde entari, denizin içinde otururdu), kızı Buket Hanım... “Biri bize büyü yapmış” diye hop oturup, hop kalktılar.

Önce okudular, üflediler... ama içleri yine rahat etmedi.

Sonunda, bizim evin kadınlarına ricada bulundular:

“Bize büyü yapıldığını konu komşu duysun istemiyoruz. Ne olur, bir kadın vardır, adı bilmem ne hanım, bir gidip sorsanız!” dediler.

Bizim “akıllılar” da böyle bir saçmalığı kabul ettiler!

İki kadın, anamla arkadaşı (O tarihte yaşlı başlı insanlar gibi gelirlerdi bana, şimdi hesapladım, biri 35 diğeri de 40 yaşında filanmış en fazla...) ve “yanımızda bir de erkek olsun” diye peşlerinde on, on iki yaşlarındaki Serdar... kalkıp ta Beykoz’a gittik. (Hatta ben, dövüşmem filan gerekir diye, cebime bir çakı bile aldım.)

Bir büyücü kadının bahçe içinde, kavaklar altındaki evine...

Neticede, kadın “Birisine (kim olduğunu söylemedik tabii) huzur bozma büyüsü yapmışlar, dedi. Götürün bunları, evin önünden denize atın!”

Biz de ciddi ciddi, büyük bir ritüel uygular edasıyla, takvim kağıdına sarılı pislikleri, kimselere çaktırmadan, sabahın karanlığına sığınıp, Kanlıca’dan Boğaz’a attık...

Attık da, bizim kadınları aldı mı bir korku. “Ya biz o kadının evindeyken jandarma filan bassaydı... Ele güne rezil olurduk vallahi!”

Bana da sıkı sıkı tembih ettiler. “Aman babanlara söyleme...”

Tabii ben derhal bizim kızlara anlattım bu müthiş macerayı. Evin kadınları da, tutamadılar kendilerini, daha o akşam kahkahalarla itiraf ettiler babamlara.

*

Benim “büyü dünyası” ile ilk ve son temasım bu kadar maalesef.

Halbuki hayalimdir, büyü yapmak, büyü bozmak, muska yazmak, ben sırt üstü yatarken yerime cinleri çalıştırmak, gebe kalamayan genç gelinin göbeğini okşamak, karşıma gelenler gıcıksa eğer, dua okuyor ayağına “Tü, tü!” diye suratına tükürmek...

Bu işte iyi ekmek var biliyorum.

Hele işi büyütür de, kandini şeyh, şıh yahut ermiş efendi (Hazreti Serdaaar) diye yutturursan eğer, gelsin körpecik bakire kızlar, yanlarında promosyon olarak analar, üste ödedikleri paralar, yemeyip de koyun koyunda yatmalar...

Yaşım geçti, evlendik barklandık yoksa... Aaah, şimdiki aklım olsa...

Dünyaya açılırdım dünyaya!

AFP’nin haberini okurken içim burkuldu.

Elin memleketinde, büyücülük işine sübvansiyon bile varmış, baksanıza.

Norveç Hükümeti, 33 yaşındaki (kadın) büyücü Lena Skarning’e “işleri iyi gitmediği için” 53 bin kron (11 milyar TL) para yardımında bulunmuş. Muskasını yazabilsin, muskasını yazabilsin diye yani.

*

Bizi hele bir AB’ye alsınlar, bizde bu kafa, AB’de de bu para varken... anasını bile ağlatırız evelallah!

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!