Nicole Kidman: Gerilimi severim

Filmde canlandırdığınız karakterden bahsederek başlayalım isterseniz?
- Tabii ki. Christine, her sabah kalktığında bir önceki gününü unutarak güne başlayan bir kadın. Nerede olduğunu, kim olduğunu her gün unutmakta. Film tam bu kaosun içinde başlıyor. Bu filmde gerilim olduğu kadar dram da var. Bu bence önemli bir etken. Koltuklarınıza oturup bir yandan gerilirken bir yandan da bu kadının durumuna üzüleceksiniz. Aynı zamanda bu karakter bağımsız bir kadın figürü, bu durum da seyirciyi etkiliyor. Böylesine bağımsız ve güçlü bir kadın, yaşadıklarından sonra korkunç bir hâle geliyor. Hikâyenin başarısı burada oldukça devreye giriyor; çünkü dramı gösterirken, art arda gelen olay örgüsü seyirciyi oldukça heyecanlandırıyor.

Sinemada en sevdiğiniz tür hangisi?
- Açıkçası en sevdiğim türlerden biri gerilimdir. Seyirciye gerilimde geçen duygular başka türlerde kolay kolay geçmez. İçinde bir de ters köşeler olursa, işte o zaman gerçekten çok başarılı bir proje çıkabiliyor.

Olaya filmde eşinizi oynayan Colin Firth açısından da baktınız mı? Gerçek hayatta başınıza böyle bir şey gelse eşinizin nasıl davranmasını isterdiniz?
- Evet, olaya böyle bir kadının eşinin gözünden bakınca cidden zor bir durum görüyorum. Her ne kadar iyi günde kötü günde birlikte olmaya yemin etsek de, böyle bir sorumluluğu almak çok zor bir şey. Hem kişinin kendisi için hem de ona bakmak zorunda olan eş için; ama tabii ki benim başıma her iki durum da gelse, hem bakardım hem de bakılmak isterdim (Gülüyor).



Dr. Nash hakkında ne düşünüyorsunuz? Böyle bir adam sizi etkileyebilir mi?
- Tabii ki, sevdiğiniz insana güveninizi kaybederseniz ve o noktada karşınıza böyle bir insan çıkarsa Dr. Nash gibi bir adam sizi oldukça etkileyebilir.

Biraz role seçilme sürecinizi anlatır mısınız?
- Ben aslında role projenin çok başında seçildim. İç dünyası böyle olan bir kadını kesinlikle oynamalıyım diye düşündüm. Sanırım bu duygularım yapımcıya ve yönetmene çok yoğun bir şekilde geçti ve hiç düşünmeden bende karar kılındı.