Ne ektiysem onu biçtim

"Ben Pınar'ı aldığımda böyle aldım. Yani ben onu kocasından aldım. Birilerininde onu benden alabilme ihtimali vardı. Neyi tartışıyoruz ki? Ne ekerseniz onu biçersiniz. Ben ektiğimi biçtim. İşte bu kadar basit. Umut'un başına ne geldiyse, aynısı benim başıma da gedi. O ne hissettiyse aynısı ben de hissediyorum. Ama ben Umut kadar sinirli değilim. Çünkü dediğim gibi ben evli değilim. Ve ben ilişkimi bitirdikten sonra bunu öğrendim. Şu an güçlü olmamın sebebi de budur" diyen Tony Teodoridis ilk kez Hürriyet'e konuştu.

- Siz Pınar Altuğ ile ayrıldığınız dönem, 'ayrılmadık, ara verdik' açıklamasını yapmıştınız. Bu yalanı neden söylediniz?
Pınar ile 1 ay önce ayrıldık. Ama onun öncesinde yani son dört aydır biz Pınar ile sürekli kavga ediyorduk. Hemen hemen her gün tartışıyorduk. Tartışmamızın da herhangi bir sebebi yoktu. İlişkimizi çok hızlı yaşadığımız için de yıpranmıştı. Sonra Pınar, biraz ayrı kalmamızı, ilişkimizi gözden geçirmemiz, sorgulamamız gerektiğini söyledi. Ben de evden gitmek istediğimi söyledim. Çünkü ara vermek bana çok mantıklı gelmemişti. Ara vermek, ayrılmak demekti. Oturduk, konuştuk ve ayrılmaya karar verdik. Fakat gazetecilere yine ortak aldığımız bir karar doğrultusunda, Pınar'ı da düşündüğüm için ara verdiğimizi söyledim. Yoksa ben 'ayrıldık' deseydim, iş çok daha büyüyecekti.

- Ve siz Pınar Hanım'ın evinden ayrıldınız. Öyle ki ağlaya ağlaya bir ayrılık yaşamışsınız, doğru mu?
Evet. Çok zor, kötü ve tatsız bir gündü. 3.5 yıl aynı yastığı baş koyduğunuz insanla ayrılıyorsunuz. Evet, ben evden ayrıldım, çünkü o ev Pınar'ın kendi eviydi. Eskiden birlikte kirada oturuyorduk. Sonra kendine ev satın alınca, o eve geçtik. Beraber döşedik o evi. Neyse, zaten bu yeni eve geçtikten sonra problemlerimiz başladı. Sonra da ayrıldık işte. Pınar istediği için de sizlere 'ara verdik' dedim. Zaten sizlerde, 'biz ara verdik' kelimesinin ne kadar doğru olmadığını gördünüz. Ayrıldıktan üç gün sonra dışarı çıktım ve yanımda kız arkadaşım vardı.

- Doğru. Melissa adında bir genç kızla görüntülendiniz...
Ama bunu bilinçli yapmadım. İgal adındaki çok yakın bir arkadaşımın partisinde tanıştım Melissa Hanım'la. Aramızda bir ilişki yoktu. Arkadaşım. Bakın ben Pınar gibi değilim. 'Tanımıyorum' diyip, sonradan 'Tanıyorum' demem. Gerçekten Melissa'yı tanımıyordum. Ben yanlış bir şey yapmam. Sanki böyle yapmışım gibi bir durum yaratılmaya çalışılıyor. Yani Pınar'ı aldatmışım imajı yaratılıyor.

- Pınar Hanım'ı yaratıyor bu imajı?
Evet. Çünkü bir şekilde kaçış yolu bulmak zorunda. 'Tony de bunu yaptı. Ben de yaptım' demek istiyor. Benim arkadaş olduğum insanların isimlerini söylemeye başladı. Bu durum beni çok rahatsız ediyor. Gerçekten arkadaşım olan insanların ismini ağzına almaya başladı Pınar. Beni, sanki onu aldatmışım pozisyonuna getirmeye çalışıyor. Sinirleniyorum! Pınar, kaçış yolunun şekli yanlış yerde arıyor. Ben öyle biri değilim. Ben onu aldatmadım. Ondan ayrıldıktan sonra görüşmem gereken kişilerle görüştüm.

- Peki siz aldatıldınız mı?
Bu soruyu 'evet' olarak vermek zorundayım. Çünkü son 20 gündür kulağıma gelen şeyleri tarihleriyle birlikte yakaladıkça, her şey gün ışığına çıkıyor. Zaten biz Pınar'dan ayrıldıktan 2 gün sonra bir arkadaşım bana her şeyi anlatmıştı. Hala da birçok şey duyuyorum. Pınar'ın ben çekime gidiyorum diyerek, sabah 8'de evden çıkıp, gece yarısı eve geldiğini biliyorum. Ama çekime gidiyor muydu, gitmiyor muydu, bilmiyorum. Çünkü ben kıskanç bir adam değilim. Dolayısıyla da takip etmedim hiç. Arkadaşım dediğim kişiler bana, 'Sen evdeyken Pınar bilmem nereye gitmiş, sabaha kadar durmuş' demeye başlayınca, iyice öfkelendim.

ÇOK PİŞMANIM

- Peki Tony Bey. Pınar Altuğ eski eşi Umut Elçioğlu'nu sizinle aldattı mı?
Ben buna cevap vermek istemiyorum. Bu beni yıpratır. Fakat sadece şunu söylemek istiyorum. Ben yaşamış olduğum ilişkiden pişmanım! Ama sevgimden pişman değilim. Çünkü sevginin sorgusunu yapamazsınız. Ben Pınar'ı sevdim. Ama şimdi pişmanım ve şu anda da çok mutsuzum. Çünkü bu ilişkinin medyatik olması nedeniyle kız arkadaşımla dışarı çıkamıyorum.

- Pınar Altuğ'dan daha yeni ayrıldınız ve hemen bir sevgili buldunuz. Bu da şaşırtıcı değil mi?
Evet çok erken ama bu yanlış değil. İnsan mutlu olduğu kişinin yanında kendini iyi hisseder. Ben şu anda mutluyum. Ben yalnız olmaktan mutlu değilim. Ben Pınar'la beraberken bu arkadaşımı bulmadım. Sakın böyle anlaşılmasın. Ben ayrıldıktan sonra, ilişkimi bitirdikten sonra bir şeyler yaşamaya başladım. Ben yaşadığım bu kötü olayı da yine bu ilişkim sayesinde çok çabuk atlattım.

- Şöyle bir iddia da var. Pınar Altuğ ile siz, aynı ev içinde, ayrı odalarda saatlerce başkalarıyla chat'leşiyor muşsunuz?
Pınar, beni tanıdıktan sonra bilgisayar kullanmayı öğrendi. Benim, sabaha karşı Japonya dahil olmak üzere borsayı takip ettiğim anlar oluyor. Ben bilgisayar başındayken, Pınar televizyon başında oluyordu. Benim yanıma geliyor, çok fazla onunla konuşamıyordum. Konuştuğum zaman, seansı kaçırıyorum. Bu yüzden canı sıkılmasın diye ona bilgisayarı gösterdim. Tabii ki ben onu clup-81'i içine sokmadım. Bir arkadaşımın yaptığı bir siteydi clup-81, Pınar girmek istedi ve girmesine yardımcı oldum. Ben de bu siteye üyeydim ve arkadaşlarımla mesajlaşıyordum. Ama ben Pınar'ın yaptığını yapmadım. Yapsaydım, ortaya çıkardı. Ben ailemden böyle gördüm. İlişkim içinde yanlış yapmam.

- Ama bu ilişkiye yanlış bir şekilde başladınız?
Evet öyle başladım. Ama aşkın ne zaman, ne şekilde geleceği hiç belli olmuyor. Ben yaptığımın yanlış olduğunu bile bile yaptım. Aşık oldum. Pınar gibi çok güzel bir kadın var karşınızda. Neler olacağını düşünmüyorsunuz. Ama sevgimin ne kadar doğru olduğunu bu kadar uzun sürede gösterdiğime inanıyorum. Ben ilişkime, aşkıma, sevgime sahip çıktım. 3.5 yıldır Pınar'la beraberim. Eğer bu üç aylık bir ilişki olsaydı, o zaman siz bana, 'Nasıl bir adımsın sen' diye hesap sorabilirdiniz. Sahip çıktım ve aldatıldım. Pınar bunu neden yaptı onu da bilmiyorum.

- Neden yapmış olabilir peki sizce?
Geçen gün arkadaşlarımızla bunu konuştum, buna bir çözüm bulamadım. Çözüm bulabilmek için onu bir doktora götürmek gerek sanırım. Şimdi Pınar benimle evlenmek istiyordu. Ama ben evlenmek istemiyordum. Neden aldatıldım, bir sebep arıyoruz. Peki, belki Can ona, 'Ben seninle evleneceğim' dedi. Bu da bir ihtimal olamaz mı? Çünkü bazı kadınlar evlenerek mutlu olur. Pınar zaman zaman bana, 'bu ilişki nereye gidiyor' diye sorduğunda ben de ona 'bir yere gittiği yok, çok güzel gidiyor' demekle yetindim. Çünkü evlenmek istemiyordum.

- Tony Bey, Pınar'la ilişkiniz nasıl başladı?
Bakın Pınar bana, eşiyle ilişkisi bittiğini söyledi. Ona iki kere, 'Bak boşanmıyorsan bana söyle. Oyalama. Böyle şeylerle uğraşamam' dedim. Çünkü benim için Pınar bir günlük ilişki değildi. Çok yoğun başladı bizim ilişkimiz. O kadar yoğun başladı ki, o da ben de ne yapacağımızı şaşırdık. Hatta ben bir ara, 'Bu böyle olmaz. Beni çıkıp gitmeliyim' bile dedim. Çünkü iş sarpa saracaktı. Ama kendisi bana boşanacağını, ayrılacağını söyledi. Zaten Pınar, yanında olduğum dönemde eşiyle çok kavga ediyordu. Bu bilinen bir şeydi. Benim yüzümden değil, kendi aralarında sorun yüzünden boşandı onlar. Pınar'ın dediği gibi onu 10 yıldır, Türkiye güzeli olduğundan beri tanırım. Arkadaştık. Nereden nereye işte... O zaman bir şey olmadı, şimdi oldu. Olacağı varmış. Böyle bir rezillik çıkacağı varmış. Benim başıma gelen de kısmet. Ya evliyken böyle bir şey yaşasaydım? Benim için daha yıkıcı, acı olurdum.

BENCE CAN DA ALDATILDI

- Şimdi anladınız mı Umut Bey'i?
Kesinlikle. Şimdi anladım! Ben kötü birisi değilim. Ben sadece yanlış zamanda, yanlış kadını sevdim. Benim tek suçum bu. İnsanlar bana çok yanlış bir tavır sergiledi. Oysa ben sadece eşinden boşanmak üzere olan bir kadını sevdim. Hem de çok sevdim. Sonra o kadına sahip çıktım, hepsi bu kadar.

- Can Tezal'ı ilk duyduğunuzda neler hissettiniz?
Ayrıldıktan iki gün sonra Can'ın ismini duymaya başladım. Arkadaşlarım bana Pınar'ın Can ile görüştüğünü falan söyledi. Ne hissettim, çok hoş şeyler hissetmedim açıkçası. Bunun bir adı var mı bilmiyorum. Ama bir anda 3.5 yıl geri gittim ve Umut'un yerinde olduğumu fark ettim. Onun ne kadar çok sinirlendiğini, öfkelendiğini anladım. Ama ben o kadar sinirli değilim. Çünkü evli değildim. Bu daha farklı bir durum. Eğer evli olsaydım, çok daha kötü şeyler olabilirdi. Kötü derken, gazetelerde, TV'lerde röportaj veriyor olurdum. Ben Pınar'a karşı hisselerimi kaybettiğim bir dönemde Can'la resimleri ortaya çıktı. Dolayısıyla çok etkilenmedim. Görünce sinirlenmedim mi, tabii ki çok sinirlendim. Çünkü kandırıldım. Ve Pınar bana hala yalan söylüyor. Mesajlar ortaya çıkmış, yine yalan söylüyor. Mesela Can'a, 'Şurada buluşalım. Oraya gittiğini sakın söyleme patlarız' gibi mesajlar yazmış. Bunlar Pınar'ın laflarıdır. O kullanır 'patlarız' lafını. Patlarız da, gazetecilere yakalanırız demektir. Ama yalan söylemeye devam etti.

- Evren Aykul'un sevgilisi olduğunu mu söyledi?
Evren Aykul, başka biriyle beraberken Can'la da beraber olmaya başladı, doğrudur. Pınar burada doğru söylüyor. Ben bunu biliyorum. Şöyle ki, o çirkin guruplarındaki arkadaşlarından bir kaç tanesi bana askıntı olmuştu. O kızlar Pınar'la arkadaş olmalarına rağmen, bana askıntı oluyordu, düşünün artık. Çok ahlaki şeyler olmuyordu aralarında. Garip diyalogları vardı. Ben bu diyalogların içine girdim mi, zaman zaman girdim. Ama nerede durmam gerektiğini bildim.

- Peki sizce Pınar Altuğ şu an Can Tezal'la beraber mi?
Hiç bilmiyorum. Ama bana sorarsanız Can'ın bütün bunları basınla paylaşmasının tek sebebi, başka birisinin olması.

- Pınar'ın hayatında mı?
Evet. Benden ayrılıp Can'la görüşmediği, başka biriyle görüştüğü için Can böyle bir şey yapmış olabilir. Bir adam durup dururken neden böyle bir şey yapsın ki? Bence Can'ın da canı yandı. Bu benim kendi fikrim ama...