Mustafa Denizli'nin hedefi Avrupa

Mustafa Denizli, Beşiktaş Kulübü'nün yayın organı “Yavru Kartal” dergisinde, minik fan club üyeleri Yosi Franci ve Yaprak Sayın'ın sorularını yanıtlarken, kulüpteki ilk yılında elde ettiği çifte kupa nedeniyle hem bir taraftar, hem de çalışan ve sorumlu biri olarak olağanüstü duygular yaşadığını söyledi.

Bu sezon için hedefleri sorulan ve şampiyonluk sözü vermesi istenen Denizli, “Şampiyonluk, bağlayıcı sözlerdir. Bizi peşinen böyle bağlamayın. Belki geçen sezon kadar uzun süre, son haftaya kadar beklemeyeceğiz. Belki daha zor olacak ama daha erken olacak. Bugünden itibaren hedefimiz, unvanlarımızı korumak. Bunun üzerine neler ekleyebileceğimizi Avrupa arenasında göreceğiz. Kupalara ulaşmak kolay değil ama ulaştıktan sonra onları devam ettirmek hiç kolay değil. Biz, iki kupayı da inşallah yine müzemize götürürüz” dedi.

Göreve başladığı dönem itibariyle hem kendisinin, hem de takımın herhangi bir unvanı olmadığını, şimdi ise lig ve kupa şampiyonu olmak üzere iki unvan sahibi olduklarını vurgulayan Denizli, “Bunları korumak zorundayız ve bunları elimizden almak isteyecek yaklaşık 350 sporcu ve teknik adam olacak. Buna karşı gerekli gücü kendi içimizde üreteceğiz” diye görüş bildirdi.

Denizli, Beşiktaş'ın, Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde başarı sağlayabilecek kadroya sahip olup olmadığıyla ilgili bir soruyu ise şöyle yanıtladı: “Şampiyonlar Ligi arenası, ulusal arenadan farklı. Masa üzerinde onlardan biraz eksiğimiz var ama saha üzerinde bunu kapatma imkanına sahibiz. Bunun için de belli şeyleri kapasitemizin üzerine çıkarmak zorundayız. Hem bireysel, hem grup kapasitemizi. Bunu başarırsak ve gruptan da çıkarsak harika birşey olur. Şu anda ne olacağını kestirmek zor. Önce gruplar belli olacak. Bu gruplarda bizden mutlak olarak daha güçlü en az iki rakiple mücadele edeceğiz. Üçüncüsü kim olur bilemiyoruz. Önemli olan böyle yerlerden çıkmak. Hem o zaman başarının mutluluğu daha büyük olur.”

“TEKNİK DİREKTÖRLÜK, FUTBOLCULUKTAN ZOR”

Denizli, teknik direktörlük yapmanın futbolculuktan daha zor bir iş olduğunu söyledi.

Futbolculukla ilgili kararı kişinin kendisinin verebildiğini, teknik direktörlükte ise alınan kararları başkalarının da etkilediğini ifade eden Denizli, “Futbolculukta başarılı olursan gideceğin yol belli. Başarılı olman için neler yapman gerekiyorsa onları yapıyorsun ve başarılı oluyorsun. Teknik direktörlük öyle değil. Başarılı olman için başka bir bölümün de başarılı olması lazım. Onlar başarılı olduğu zaman, senin başarılı olup olmadığın ortaya çıkıyor. Dolayısıyla, başarılı olma noktasında benim tek başıma karar verme durumum yok' dedi.

Genç futbolcuların kırılgan olduklarını ve inançlarını çabuk yitirebildiklerini, geçen sezon bu kırılganlığı ortadan kaldırmaya çalıştıklarını ifade eden Denizli, şöyle devam etti:

“Maç kaybettik, puan kaybettik, ama asla inancımızı kaybetmedik. Bu, çok önemli bir unsur. Özellikle ikinci Fenerbahçe yenilgisi, bu kırılganlığı çok açık şekilde ortaya koymuştu. Onu düzeltmek için çaba harcadık. Puan kayıplarının bizi hedeflerimizden uzaklaştırmayacağını artık daha iyi biliyoruz. Şu anda Beşiktaş'ta artı değer olarak ön planda bu var. Bu tecrübe, bize geçen yıl kaybettiğimiz puanları bu sezon kaybetmememizi işaret ediyor. Düşüncelerimin veya uygulamalarımın gerçekleşmesi için, diğerlerinin de o düşüncede ve umutta olmasına ihtiyaç var. Benim yaptığım, onları bu çizgiye taşıyabilmek. Bu, diğer takımlarda da çok kolay olmuyor. Ortak bir lisanımız yok. Değişik şekillerde anlaşma sağlıyoruz. Anlaşma yollarımızı asgariye indirdiğimiz zaman daha kolay oluyor. Bu nedenle, yaşadığımız zorluklar olsa da geçen sezondan daha avantajlıyız.”