Model dağılmadı durdu

* Solo kariyeriniz hayırlı olsun.
- Çok teşekkürler.

* You May Kiss The Bride grubuyla yaptığınız şarkıyla birlikte bu solo kariyerin gelişi görünmüştü aslında. Kafanızda ne zaman oturdu bu iş?
- Model, istediği müziği ne yazık ki burada yapamıyor. O yüzden ekibin bir kısmı Amerika’ya gitti. Ben de burada boş durmayayım, “Fatma Turgut projesi”ni hayata geçireyim dedim. Şarkıyı da yine Can’dan (Grubun gitarist ve söz yazarı Can Temiz) aldım. Öyle başladık. Şükür, iyi gidiyor.

* Can Temiz’le bir dönem birlikteydiniz. Açıkçası solo kariyerinizin ilk şarkısını ondan almanızı şaşırtıcı bulmuştum.
- Bizim dostluğumuz baki. Şubatta çıkacak şarkımı da muhtemelen yine Can’dan alacağım.

* Peki bu solo çalışmalar, grupta huzursuzluk yarattı mı?
- Hayır. Zaten hep şakalaşıyorduk bu konuda. Stüdyoya her girdiğimizde Demir’e (Demirkan) “Ne zaman solo albümümü yapacağız?” diyordum. Bir şeyi 40 defa söylersen oluyor...

* Şimdi dinleyicinin aklında aynı soru var; Model dağıldı mı?
- Model dağılmadı ama durmuş durumda. Bir albüm daha yapmayı planlıyoruz, tabii zaman neler gösterir, ne zaman olur bilmiyorum. Şu an herkes kendi projesine odaklanmış durumda.

* O zaman ilişkinize biraz ara verdiniz demek daha doğru?
- Aynen öyle. (Gülüyor)

* Can Temiz’in yazdığı, sizin yorumladığınız şarkılar, daha çok bir kadının elinden çıkmış gibi. İlk solo single’ınız “İlkbaharda Kıyamet” de öyle...
- Can çok iyi beceriyor bu işi. Şimdi yeni bir şarkı var, muhtemelen adı “İyi Değilim” olacak. Onu da öyle bir yazmış ki, “Ne ara beni bu kadar iyi tanıdın?” dedim ilk okuduğumda. Can hep öyleydi. Okan (Işık) gelir bir hikaye anlatırdı, ertesi gün Can hikayenin şarkısıyla gelirdi. Bizim kaleme dökemediğimizi o çok iyi anlıyor. “İlkbaharda Kıyamet” de güçlü bir şarkı. Aslında ekip Amerika’ya gitmeseydi Model’in ikinci single’ı olacaktı. Çocuklar gidince “Ben şarkıyı çıkarmak istiyorum” dedim.



OLAYSIZ DAĞILDIK

* Hep hüzün hüzün, nereye kadar?
- “Levlâ’nın Hikayesi” konsept bir albümdü, öyle eğlenceli bir şarkı olamazdı içinde. Ama şubatta çıkaracağım single için “Biraz daha bpm yürüse mi, umut taşıyan şarkı olsa mı?” diyorum Can’a.

* İmajınız da farklı artık, daha kadınsı, daha dişi...
- Artık 32 yaşındayım. Şu an en doğru zaman bu imaj için.

* Bu arada konserlere de son sürat devam ediyorsunuz.
- Online konserlerim de var.




* Rocco için de online konser verdiniz, nasıl ortaya çıktı bu işbirliği?
- Daha önce Model’le de yaptığımız online konserler serisi, Burus Vilis’in (Güray Gürsel) fikri. O zaman bir sürü şeker de vermişlerdi bize. Dekorlarımız da Tim Burton filmlerinden çıkmış gibiydi. Çok da güzel izlenmişti. Rocco’yla 6 Kasım’da konser verdik. 30 Kasım’da bir konser daha olacak.

* Online konser vermek nasıl bir his?
- Sahnedeyken insanların gözüne bakarak söylüyorum, online konserde kimlerin izlediğini bilmiyorum. Ama evimde istediğim şeyi yiyip içerek sevdiğim birini dinlemeyi ben de çok isterdim.

* Yaz aylarında birden “âşık oldum” dediniz, Kerem Fırtına’yla ilişkinizi ilan ettiniz. Fotoğrafınızı da “Anne ben âşık oldum” notuyla paylaşmıştınız. Neler oldu peki?
- Çok güzeldi her şey ama özetinde olaysız dağıldık işte. Nasip.

* Madem âşık da oldunuz, o zaman sorayım; şarkı sözü yazmaya ne zaman başlayacaksınız?
- Başladım! Karalamalarım vardı zaten. Ama biraz daha büyüdükçe laflar da büyüyüp güzelleşiyor. Eve güzel bir stüdyo kurdum. Piyano ve monitörler aldım.

KANLICA KADINLAR KULÜBÜ: SERTAB, SEZEN VE BEN

* Bir dönem sürekli Sertab Erener’in yanında görüyorduk sizi, hiç ayrılmıyordunuz neredeyse. Onunla yeni bir işbirliği var mı yakın zamanda?
- Evet, o dönem ikimiz de sırt çantasıyla geziyorduk. İki gece de Sezen Aksu’nun evinde kalmıştık. Hatta “Bu gece KKK’ya, yani Kanlıca Kadınlar Kulübü’ne gidelim” diyorduk aramızda. Sezen Hanım öyle diyor çünkü. Sertab tanıştırdı sağ olsun. Ağzının içine bakıyordum, her lafı ders gibiydi. Sürekli birlikteydik. Sertab’da da kaldığım çok oldu. Şu aralar benim bir yoğunluğum var, o da yeni klip çekti, ona koşturuyordu. Pek görüşemedik...