Minibüs, sutyen ve AB

Güncelleme Tarihi:

Minibüs, sutyen ve AB
Oluşturulma Tarihi: Şubat 04, 2005 14:15

Geçenlerde bir haber çıktı. ‘Korna çalmak, tespih asmak da yasak’ diyordu. Bugün de sutyene yasak gelmiş. Avrupa Birliği’ne uyalım derken, rengimizi, kültürel zenginliğimizi kaybedeceğiz...

Önce, minibüs şoförlerine getirilen yasakları hatırlatayım size:

- Belirlenen durakların haricinde durulmayacak, bekleme yapılmayacak.
- Özel araçların ön ve arkalarında dururken kural hatası yapmayacak.
- Yolcu ve özel araç sahipleriyle tartışmayacak.
- Kesinlikle çalıştıkları hatlarda korna çalmayacak.
- Kılık-kıyafetine ve sakal tıraşına özen gösterecek. Temiz giyinecek.
- Aksesuvar ve süs olmayacak. Özel anlam yüklü söz ve yazılar kaldırılacak.
- Teyp sesi yolcuları ve çevreyi rahatsız edecek şekilde açılmayacak.
- Tespih tarihe karışacak. MIŞ

Zaten isyanlardayım...

- Sırtlan gibi, burnu havada, kıçı yerde gezmeyen
- Yolcu kapmak için birbiriyle kapışmayan
- Canının istediği her yerde, karada hareket eden her canlıya, en sol şeritten en sağa kafalama dalmayan
- Sağda dururken, çıkması kolay olsun diye, aynı zamanda burnunu dışarı çıkarmayan
- Kaldırımda her gördüğüne ‘dıt’ diye bir tek korna attırmayan
- Durağa yanaşırken, potansiyel müşterileri uyandırmak için ‘dı-dı-dı-dı-dıt’ şeklinde bir seri korna çalmayan
- Durakta çok sayıda rakip minibüs varsa fark yaratmak için; yahut da karşı yönden gelen ‘Abuzer Abi’ye bir selam çakmak için’ ara sıra da olsa, şöyle eğilerek, polisten gizlenmek üzere aşağıda bir yere gizlenmiş bir düğmeyi çekerek, ‘Dadi-dadi-dadi-dadi’ diye havalıya basmayan
- Şoförü üç günlük traşıyla gezmeyen, pabucunun arkasına basmayan, beyaz çorap giymeyen, bileğine tespih geçirmeyen, ona buna levyeyle dalmayan
- Trafik kurallarına hıyar gibi uyan, ne bileyim kırmızı ışıkta duran
- Koltuk sayısı kadar yolcu alan, arabayı kapının ağzına kadar müşteriyle doldurmayan, uzaktan ekip görünce yolculara ‘çök çök’ diye bağırmayan
- Aynasında bir Kuran, iki adet CD, bir adet maymun sallanmayan; ön camında şoförün kızının resmiyle Karınca Duası bulunmayan; bozuk paraları attığı ön panosu ‘gör beni’ (caaaaart) cam göbeği renkte pölüşle kaplı olmayan; şoförün arkaya yatarak ve arkadan öne doğru alengirli bir kol hareketiyle geçirdiği vites kolunun tepesinde - frene basınca gözlerinde kırmızı ışıklar yanan - bir kurukafa bulunmayan;
- Arka camında ‘gözünden yaşlar süzülen’ yahut ‘başında tülbentle avuç açmış namaz kılan küçük kız’ posteri, olmadı ‘Uzungöl’ fotoğrafı bulunmayan
- Ve tabii sesi sonuna kadar açık teypten, bangır bangır bir ‘arabeks’ şarkı çığırmayan minibüsün ta içine... derken, ikinci haber patladı suratımda.

Belediyeler bu sefer de ‘pazarcıların satmak için sutyen takmasını, üstlerine kadın geceliği yahut kombinezon giymesini, ‘Haydeeeea bebelere baluon’ diye bağırmasını, sokak aralarında hoparlörle satış yapılmasını yasaklıyormuş.

“Pazarcılar” diyor DHA’nın haberi “toplumun ahlakî değerlerini rencide edecek şekilde, sattığı malları üzerine giyip sergileyemeyecek.”

Haydaaa, bu toplumun ahlâki değerleri yüz senedir rencide olmuyordu da, bugün mü bu konuda hassasiyet kespetti?

Vallahi gidiyor, bizi biz yapan değerler bir bir elden gidiyor.

Avrupalılar gibi otlaşacağız biz de!

Ve minibüs, pazarcılık, kokoreç vs gibi kültürel zenginliğimizi bir Avrupa rüyasına heba eden kim?

Kasımpaşalı Tayyip...

Yuh olsun!

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!