Marmara Adası’nda mutluluk verecek eylül tatili

Güncelleme Tarihi:

Marmara Adası’nda mutluluk verecek eylül tatili
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 28, 2006 00:00

Ah, şimdi tam zamanıdır, Marmara Adası’nın. Takvim eylüle döndüğünde Türkiye’nin büyüklükte ikinci, kocaman bir iç denize adını veren kişilikli mermer adası, güzelliğinin doruklarına ulaşır.

Baştan söylemekte fayda var, sizin lügatinizdeki tatil sözcüğünün eşanlamlıları arasında sabaha kadar dans dans dans, sonsuz hareket, kılık kıyafet piyasası, hıncahınç kalabalık, geçici sağırlık yaratabilecek türden gürültü varsa...

Sakın ha yanılıp da gemiden Marmara Adası’nda inmeye kalkmayın, büyük hata olur, en iyisi siz devam edin, doğruuuuu Avşa’ya... Orada aradıklarınızı bulma, mutlu olma şansınız çok daha yüksek.

ÖZENE BEZENE GÜN BATIMI

Ailece tatil yapmak, sevgiliyle başbaşa huzurlu ve romantik günler geçirmek ya da çılgın kalabalıktan uzakta tek başına kafa dinlemekse maksadınız işte şimdi ideal yerdesiniz.

Gemiden indiniz mi, hemen oradan bir motora bindiniz mi, pata pata elinizi sulara daldıra çıkara Aba’ya, Aba Otel’e gittiniz mi...

Arkanız dağ, önünüz deniz. Odadan çıkıp, kahvaltıdan kalkıp iki adım attınız mı denizdesiniz. Mükemmel bir denizdesiniz. Tertemiz, berrak, yüzerken suyla bütünleştiğinizi, flört ettiğinizi hissedebildiğiniz bir deniz. İnsanı şen şakrak kılan bir deniz. Türkiye’de onlardan çok yok, biri de Marmara Adası’nda.

Aba Otel’in hemen yanı Amphora Bar. İnsan mutluluğunun temel unsurlarından biri, hatta belki de birincisi yemekse... Orada çok güzel şeyler yiyebilir, sadece yemekle kalmaz, içebilirsiniz de.

Güneş Marmara Adası’nda başka türlü batar. Gerçekten... Ahmet Haşim’in özene bezene tanımladığı gün batımlarına benzer. Akşamın kızılında kendini yakan güneş göz alabildiğine suları da peşinden sürükler. Seyretmeye doyamazsınız. Masanızda balığınız, beyaz peyniriniz, kavununuz, rakınız ya da şarabınız da varsa... Keyfini çıkartın. Kollarınızı açıp içinizden geldiği gibi haykırabilirsiniz: Bu dünyanın kralı sizsiniz!

Ayhan ve Cemil Özdilek, baba-oğul Aba Otel ve Amphora Bar’da harikalar yaratıyorlar.

Ayn Zeliha çorbasından sakızlı Mukoko’ya... Uskumru dolmasından Rum usulü kekikli Hunez’e... Kayseri mantısından İnegöl köftesine, hamburgere, çıtır çıtır kraça tavadan ızgara sardalyeye kadar hayatın insanlara sunduğu nimetlerden mümkün olduğunca çok yararlanabilirsiniz.

Köye yürüyüşler yapabilirsiniz... Kendinizi çınarların serinliğine teslim edebilirsiniz... Mükemmel koruk sularından içebilirsiniz... Tadı uzun süre damağınızda kalacak dondurmalarından yiyebilirsiniz... Müthiş lezzetli kiremitte köftelerinden tadabilirsiniz... Son derece leziz, taze ve ucuz dil şişleri, midye tava ve dolmaları, peynirli patlıcanları, karidesleri, garozları mideye indirebilirsiniz... Bunlar insana mutluluk vermezse hiçbir şey vermez.

Şimdiye kadar tanımadıysanız, bu yıl eylülde Marmara Adası’nın sakin, huzurlu, mutluluk veren, olgun güzellikleriyle tanışmayı deneyin.

Pişman olmayacaksınız!

İstanbul’dan, Erdek’ten, Tekirdağ’dan bir dolu seçenek var, kolaylıkla gidebilirsiniz... (Aba Otel-Cemil Özdilek-0266 885 52 71)
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!