Kapıya Ferrari çekmedik

LEMAN SAM VE KIZLARI (FOTO-GALERİ)�

Sizi reklam filminde görünce merak ettim, neden şimdiye kadar hiç beraber albüm yapmadınız? �

- Leman Sam: Birlikte albüm hazırlama fikri bana sıcak gelmiyor, hiç düşünmedim. Çok vıcık vıcık bir şey olmaz mı? Böyle ayrı ayrı daha güzel.

Leman Hanım siz şimdiye kadar reklam filminde rol almaya da pek sıcak bakmazdınız. �

- Leman Sam: Doğru, reklam filmlerine zihniyet olarak biraz karşıyımdır. Bu kez Şevval beni ikna etmeyi başardı, hem böyle bir anımız oldu.

Devam filmi olacak mı?�
  �
- Leman Sam: Bir de Anneler Günü için çektik.

KAZANDIĞIMIZLA KAPIYA FERRARİ ÇEKMEDİK  �

Müzik dünyası içinde farklı bir duruşunuz var. Hiç reklam filminde rol almamız sevenlerimizi rahatsız eder diye düşünmediniz mi?

- Şevval Sam: Yok... Reklam konusunda seçici davrandık çünkü... Annem de ben de yarı vejetaryeniz. Et, tavuk ve yumurta yemiyoruz. Gazlı içecek içmeyiz. Milyon dolar da verseler öyle bir reklam filminde olmazdık mesela.

- Leman Sam: Aynı şekilde GDO’lu olduğunu bildiğimiz bir ürünün de reklamını yapamayız. Onun dışında ben başkalarının dediklerine kulak asmıyorum artık, Şevval öğretti bunu bana.

- Şevval Sam: Ben oyuncuyum, bir rol verilir, oynarım. Bu da işimin bir parçası. Ayrıca biz kazandığı paralarla kapısına Ferrari çeken insanlar değiliz ki, ihtiyacı olan insanlarla ve hayvanlarla paylaşıyoruz.

Leman Hanım, kızınızdan başka öğrendikleriniz de var mı?

- Leman Sam: Ohooo... Bazen “bunu nasıl düşündü acaba” dediğim oluyor. Bir de ben öğrenme hastasıyım, misal çorap katlamayı 2,5 yaşında bir kız çocuğundan öğrendim.

- Şevval Sam: Bana bunun alt yapısını annem kurdu, şimdi ben de oğlumdan çok şey öğreniyorum.

ARKADAŞIMIN ATTIĞI KOLTUKLARI BEN ALDIM

Bende anne kız değil de iki arkadaş hissi uyandırıyorsunuz...

- Leman Sam: Öyleyiz çünkü... Öyle bir anne olmayı tercih ettim. Bildiğim model bu, başka bir anne modeli bilmem ki...

Siz de oğlunuza aynı şekilde mi yaklaşıyorsunuz Şevval Hanım?

- Şevval Sam: Aynen... Ben de gördüğümü uyguluyorum ve oğlum gayet memnun bu durumdan. Arkadaşlarının aileleriyle kıyaslıyor, sonra “Ne kadar şanslıyım, iyi ki böyle bir annesin” diyor. ışbirlikçi bir anneyim.

Oğlunuz Tarık Emir’in sanata ilgisi var mı?

- Şevval Sam: Olmaz mı? Piyano çalıyor. Tiyatro okuyor zaten. Çok yönlü bir çocuk. Ama ben hiçbir şey empoze etmedim. Kendini bulma sürecinde onu özgür bırakmayı tercih ettim. Kendi kendine müziği seçti. şu anda caz ve piyano dersleri alıyor.

Şevval Hanım, bir röportajınızda ikinci el kıyafetlere ilginiz olduğunu, hatta böylece tüketim toplumuna bir karşı duruş sergilediğinizi söylemişsiniz. Ev eşyaları için de geçerli mi bu durum?

- Şevval Sam: Tabii. Evimde iki tane çok sevdiğim koltuk var; bir arkadaşım atıyordu, “atma, bana ver” dedim. ıkinci el eşyaları seviyorum yani. Sıfır eşyaları da seviyorum ama genel itibariyle ikinci eli daha çok tercih ediyorum.

KISA FİLMİMLE MESAJ VERECEĞİM

Şevval Hanım, yeni albüm için Leman Hanım’ın albümünün çıkmasını beklemişsiniz. Onun albümü çıktı, sizinki ne durumda?

- Şevval Sam: Repertuvar çalışmasını yapıyoruz. Bir konsept albümü olacak ama onun öncesinde de başka bir sürpriz olabilir.

- Leman Sam: Ben de hâlâ inanamıyorum albümümün çıktığına. Hatta geçen gün albümün plağı da geldi. Hayatımda hiç plağım olmamıştı, benim dönemimde kaset ve CD’ler vardı. Sonunda bir plağım da oldu. Bir de kısa filmde rol aldım, şimdi onun yayınlanmasını bekliyorum.

- Şevval Sam: Annem yavaş yavaş sektör değiştirmeye başladı.

- Leman Sam: Yok, yok. Buna da çok direndim aslında ama çok güzel bir mesajı vardı filmin, dayanamadım. Beni düşünerek yazmış Çiğdem Karataş. Yazar bir kadınla kâğıt toplayan bir kadının arasındaki bağı anlatıyor. Çok güzel bir sosyal mesaj verecek.

DİZİLER BENİ ÇOK YORDU �

Şevval Hanım, bir süredir dizilerde yoksunuz neden?

- Şevval Sam: Bu sene dizi teklifi yağdı diyebilirim ama çekimleri hep İstanbul dışındaydı. Benim öyle bir lüksüm yok. Hem konserler var hem yanında olmam gereken bir oğlum... Bir de insanın çok zamanını alıyor. En son oynadığım işte o kadar çok yoruldum ki, biraz ara vermek istedim. Bizim diziler “yerli dizi yersiz uzun” meselesinden mütevellit, insanın enerjisi tüketiyor ve yaptığınız işten keyif almamaya başlıyorsunuz. Keyif almadıktan sonra da yapmak istemedim. Bir süredir de müzikle ilgili yoğun bir süreç içerisindeyim. Öncelikle bunda belli bir doygunluğa ulaşmak istiyorum.