Ege sizin veya bizim değil balıkların

Güncelleme Tarihi:

Ege sizin veya bizim değil balıkların
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 19, 2011 02:00

Birleşmiş Milletler iyi niyet elçisi George Dalaras, konser vermek üzere ikinci kez ülkemize geldi. Bu akşam Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi’nde müzikseverlerle buluşacak olan Yunan şarkıcıyla konserinden iki gün önce buluştuk, hem müziği, hem hakkındaki “Türk düşmanı” iddialarını hem de Türk-Yunan dostluğunu konuştuk.

Haberin Devamı

Geçen yıl İstanbul’da bir konser verdiniz ama buna rağmen “Asla Türkiye’de sahneye çıkmam” dediğiniz iddia ediliyor. Böyle bir şey söylediniz mi gerçekten?   
     
- Yazılanları değil benim söylediklerimi dikkate almalısınız. Bir kere benim annem ızmirli. 1922’de gitmiş Yunanistan’a... Evini, her şeyini terk etmek zorunda kalmış, çünkü savaş böyle bir şey. Oradan Midilli’ye, oradan da Pire’ye geçmiş. Ben tek odalı bir yerde doğdum. Ben ve Yunanistan’da yaşayan bir milyon kişi savaş mağduru. Belki tarih değiştirilemez ama eskiden yapılan hataları tekrarlamamak gerek. ınsanlar hep birlikte yaşamak için doğar, kimse tek başına mutlu olmaz. Allah bizi bir arada istiyor ama bir yandan da Allah’ın adı bizi ayırıyor, bu ikilemde yaşıyoruz! Siz de biz de biliyoruz ki birbirimize benziyoruz biz... Aynı yemekleri yiyip aynı şeyleri içiyoruz. Binlerce senedir yan yana yaşıyoruz. Biraz yükselip her şeye yukarıdan baksak, haritadaki çizgileri görmeyiz. Haritalar basılıyor, sınırları da matematikçiler ve mühendisler yapıyor. Allah’ın basım evi yok. Ege için bir “Türkler’e ait” diyorlar, bir “Yunanlılar’a”... Ege, aslında balıklara ait!
  
Peki, siz böylesine güzel dostluk mesajları verirken neden hakkınızda “Türk düşmanı” deniliyor?     

- Bunun nedeni büyük ihtimalle bazı insanların gerçekleri görmek istememesi. Ben barış ve demokrasi insanıyım. Türkiye’ye zaten senelerdir geliyorum. Efes’i ziyaret ettim, ızmir’e ve Çanakkale’ye gittim. Buraya gelmek istemediğimi ve Türk düşmanı olduğumu söyleyenler yanlış yapıyor. Kıbrıs’a gittim, Kıbrıs için şarkılar da söyledim. Kıbrıs’ta problemler var ve bu problem aslında üç yerden kaynaklanıyor. Türkiye, Yunanistan ve ıngiltere... Bunlar öyle bir örgü örüyorlar ki, iş çıkmaza sürükleniyor. Oysa o adada askerlerin aradan çekilmesini, birleşip bir arada yaşamayı isteyen insanlar var.

Bu acının kaynağı ne peki?

- Milliyetçiler ve fanatik dindarlar. Bu ikisi insanlığı her zaman geri götürmüştür. Ülkede yaşayanlar, her zaman ülkeyi yönetenlerden ilerideler. Bu sözlerim tüm ülkeler için geçerli. Politika sadık bir eş değil, pis bir kadın. Çok güzel bir kadın görüyorsun, ona sarılmak istiyorsun, o da seni bıçaklıyor. Politika, böyle bir şey.

KIBRIS’TA ORTALIĞI ALEVLENDİREN İNGİLTERE     

Askerler Kıbrıs adasından gidince gerçekten barış içinde yaşanacağına inanıyor musunuz? 

- Herkes çözüm için zaten hazır. Yunanistan çekildi, Türkiye bir şey yapmıyor. Ortada bir tek ıngiltere var ve fişekler koyup ortalığı alevlendiriyor sürekli...

Yunanistan’daki mali krizi nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Ben bu krizin kokusunu iki üç sene önce ilk Amerika’da patlak verdiğinde almıştım. Ama açıkçası Yunanistan’ın krizi yaşayan ilk ülkelerden olmasını istemiyordum. şimdi görülüyor ki tüm küçük ülkeler tehlikede. Bu sadece Yunanistan’ın problemi değil.

Avrupa Birliği’ne girmiş olmaktan memnun musunuz? Türkiye’nin alınmamasını hakkında düşünceleriniz ne?

- Batı, bütün Yunan-Roma toplumunun politikasını temel aldı. Bizi dışarıda bırakmaları bu yüzden imkânsızdı. Aslında biz Avrupa için hazır değildik, zaten Türkiye de aynı şeyden muzdarip. Bunu Türkiye’nin çok iyi düşünmesi ve imzalayacağı şeylere çok dikkat etmesi gerek. Bu sadece ekonomik bir sözleşme zaten; Euro gelir gelmez problem doğdu ve ekonomi çöktü. Yunan parası drahmi 300 kat değer kaybetti. Avrupa, Yunanistan’ın para kaybettiğini görünce hemen para vermeye başladı, sonra da tepemize kadar battık. Ben, öyle bir Avrupa Birliği isterdim ki sadece banka sistemine bağlı olmasın, insanları gerçekten birbirine bağlasın.

Haberin Devamı

KÜÇÜKLÜĞÜMDEN BERİ TÜRKİYE’DEKİ MÜZİK OLUŞUMUNU TAKİPTEYİM

Bugüne kadar birçok orkestrayla sahne aldınız. Harbiye’de de size İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası eşlik edecek. Nasıl geçti çalışmalar, provalar?

- Senfoni orkestrasıyla böyle bir konser yapmayı çok istiyordum. Küçüklüğümden beri Türkiye’deki müzik oluşumunu takip ediyorum. Müzisyenler benim için çok değerli. Abarttığımı zannetmeyin ama Türk müzisyenlerden birkaçı dünya çapında önemli bence. Burada, dini müzik yapanlardan yolda şarkı söyleyen adama kadar herkes en yüksek noktaya varmış.

Kariyerinizde 40 yılı geride bıraktınız, sayısız albüm hazırladınız. Ezbere bildiğiniz kaç şarkı var merak ediyorum?

- 1972 yılında, 25 yaşındayken saymaya çalışmıştım, o zaman bile 3 bini aşmıştı.

Haberin Devamı

KEMANCILARI ÇOK KISKANIYORUM

Yeni bir albüm çalışmanız var mı?

- Sürekli çalışıyorum ama internet her şeyi mahvetti. Yine de eylül sonunda bir albümüm çıkaracağım.

Bir de müzik enstrümanı koleksiyonunuz varmış. Neler var bu koleksiyonda bir de hepsini çalabiliyor musunuz?

- Dört bağlama, dört buzuki, 10-15 gitar, ud, kanun... Tellilerin hepsini çalabiliyorum ama üflemelileri çalamıyorum. Diğerlerini de deniyorum. Kemancıları çok kıskanıyorum bu arada.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!