Aşk geldi mi yaşanmalı

"Herkes İçin Uzaklar", "Ben Bir Kediyim" ve "İçimdeki Gürültü" kitaplarının yazarı Yasemin Pulat, aşkın ertelemeye gelmeyeceğini söyledi.
Eski aşklara özlem duyduğunu belirten Yasemin Pulat, "Artık geriye dönüp bakmıyorum. Geçmişte yaşadığım hiçbir şey beni ilgilendirmiyor. Aşk geldi mi yaşanmalı! Ertelenmemeli... Tek bildiğim, ben artık modern olmayan bir aşk istiyorum. Eğer aradığım kişiyi bulmuş olsaydım da şu anda onunla birlikte olurdum, ama yok" dedi.

Kitabınızın adı "İçimdeki Gürültü"... Nedir içinizdeki gürültülerin son durumu?

- İçimdeki gürültüler bitti. Tam olarak sessizliğe büründüm.

Ne zamandır böyle hissediyorsunuz?

- Sanıyorum iki aydır böyle hissediyorum. Ama kitabın oluşum aşamasında yazdıklarımı abarttım. Her yazar bunu iyi bilir ve bu abartı hep olur. Aslında beynimin içinde o kadar gürültü yoktu ama yazıya dökülürken gizli saklı köşelerdeki her şey ortaya çıktığı için çok gürültülü gibi algılandı.  Ama şimdi hiç olmadığı kadar sakinim.

Yüreğinizdeki ve beyninizdeki bu gürültünün adı ne idi?

- Aşk tabii... Ayrılık, aşkın içindeki iniş-çıkışlar, devam edişler... Kitabı yazarken biraz aklım, yüreğim karışıktı ve bu durum galiba kitabıma fazlasıyla yansıdı. Ne yaşadıysam onları yazdım.

Kitap yazdıracak kadar büyük bir aşk yaşamak nasıl bir durum?

- Aşkın büyüklüğünden çok benim yüreğimin sınırsızlığı diyebiliriz aslında... Tabii ki, hissettiğim ve bana hissettirilen duygunun karşılığı bunlar ama bende bunu hissedebilme ve büyütebilme potansiyeli olmasaydı, sanıyorum bu kitap ortaya çıkmazdı. Ben yazmasam ne kadar değerleri olabilir ki hissettiklerimin.

Biraz kitabın konusundan bahseder misiniz?

- Bir kadının içsel yolculuğu diyebiliriz. Kimi zaman duygusal, kimi zaman yorgun, kimi zaman heyecanlı, kimi zaman durgun, kimi zaman öfkeli, kimi zaman ateşli, kimi zaman tehlikeli...

Okuyucularıma ipuçlarıyla dolu bir bulmacayı sunuyorum aslında. Kitaptaki kahramanın yaşadığı gelgitleri eminim birçok kadın da yaşıyor. Yazarken tek bir düşüncem vardı o da samimi olmak. Yaşadıklarımdan yola çıktım ve her şeyi tüm çıplaklığıyla anlatırken hiç tereddüt etmedim.

Peki, kitabı hangi sözlerle özetlerdiniz?

- Eğer ikinci kadın varsa birincisi yok demektir. İkinci kadın varsa birinci terk edilmiştir zaten.

Sizce okurlarınız kitapta kendilerine dair neler bulacaklar?

- Ben kitabı okuyan herkesin kendinden bir şeyler bulacağına inanıyorum. Zaten bütün kitaplarımda okuyucularımdan

çok fazla mail ve mektup alıyorum. "Benim yaşadığım şeyi yazmışsın" diyorlar. Sanırım yazar olmak böyle bir şey.

Aşkta karşı cinse verdiğimiz değeri biz belirliyoruz diyebilir miyiz?

- Evet, bir genelleme olarak bunu söyleyebiliriz ama bu karşı tarafın verdiği şeylerle de önem taşıyor. Yarın bambaşka biri gelebilir, ayaklarımı yerden kesebilir ve ben bu söylediklerimi doğru bulmayabilirim de... Bana öyle şeyler hissettirebilir ki, yazdığım bu kitabı bile saçma bulabilirim. Belki de çok daha derin şeyler yazabilirim. Ben kitaplarımda hayatlarımı yazmıyorum, birebir yaşadıklarımı naklen yayın yapmıyorum. Hissettirdiklerimden yola çıkarak, kendi içimde kargaşalar, kaoslar yaratıp sonra onları çözüyorum.

GEÇMİŞTE YAŞADIKLARIMLA İLGİLENMİYORUM

Pişmanlık var mı?

- Artık geriye dönüp bakmıyorum. Geçmişte yaşadığım hiçbir şey beni ilgilendirmiyor.

Belki de sizinki modern çağın getirdiği bir aşk durumu?

- Vallahi ben artık hiç modern olmayan bir aşk istiyorum.

Siz ayrıca şarkı sözü yazarısınız. Kimler var şu sıralar şarkı sözü verdiğiniz?

- En son Grup Gündoğarken’le çalıştık. Sevgili Kurtuluş’un yeni albümünde klip parçam var. Yeni parça verdiğim

sanatçılar da var tam netleşmeden açıklama yapmak istemiyorum. Ayrıca bir de dizi projesi var.

Kendine tam anlamıyla güvenen ya da kompleksiz bir erkek var mıdır sizce?

- Vardır tabii...

Böyle bir erkekle karşılaştınız mı peki?

- Hayır... Aradığım kişiyi bulmuş olsaydım, şu anda onunla birlikte olurdum.

Edepsiz bir kadın mısınız?

- Öyle mi algılanıyor? Hiç değilim yani. Ben diyorum ki; "Aşk geldi mi yaşanmalı! Ertelenmemeli".