Siyasi espriler artık çok tehlikeli

Güncelleme Tarihi:

Siyasi espriler artık çok tehlikeli
Oluşturulma Tarihi: Eylül 04, 2008 00:00

Süheyl ve Behzat Uygur kardeşler, pek çok konuda Hafta Sonu dergisinin sorularını yanıtladı...

Televizyon, tiyatro ve şov dünyasının başarılı isimleri Süheyl ve Behzat Uygur kardeşler, tiyatrodan siyasete, babaları Nejat Uygur’dan tiyatroya bakış açılarına kadar pek çok konuda Hafta Sonu dergisinin sorularını yanıtladı...

- Nejat Uygur’u politik esprilerin ağırlıkta olduğu oyunlarıyla tanıdık. Siz bu çizgiden biraz uzaklaştınız gibi...

B.U: 70’li yıllarda siyasi eleştiriler daha rahat yapılabiliyordu. Siyasi malzemeler şimdiki kadar kritik değildi. Şimdi iş biraz daha tehlikeli bir boyuta geldi. Bu dönemde siyasi espriler yapmak çok tehlikeli bir noktaya götürebilir. Söyleyeceğiniz bir söz insanlarda antipati yaratabilir. Ortam daha çok gerilebilir. Temkinli olmamız lazım. Biz tiyatrocular her zaman için muhalefetizdir. Muhalefet yaparken, babamızdan öğrendiğimiz gibi, hiç kimsenin onurunu kırmadan yapma gayreti içerisindeyiz.

Haberin Devamı

S.U: Eskiden belli partiler vardı. Her şey daha karikatürize idi. Siyasi liderlerin taklitleri daha rahat yapılabiliyordu. Şimdi o anlamda taklidi yapılabilecek tip de yok.

- Geçmiş yıllarda yapılan tiyatroya bir özlem duyuyor musunuz?

S.U: 70’lerden 80’lerin ortalarına kadar yığınla tiyatro vardı. Gazanfer Özcan, Nisa Serezli-Tolga Aşkıner, Müjdat Gezenler, Muzaffer Hepgüler, Zeki Alasya, Metin Akpınar, Nejat Uygur... Bu tiyatroların hepsi de dolu dolu olurdu. Şimdiye bakacak olursak tiyatrolarda çok ciddi anlamda bir azalma var.

- Sizce bunun nedeni ne?

B.U: Bunu tiyatrocuların kendilerinin sorgulaması gerekiyor. Özel televizyonculuğun gelişimiyle birlikte tiyatrocular yeni ve daha tatlı bir gelir kaynağı elde ettiler. Bu tiyatrocuları tembelleştirdi. Bir dizide oynamaya başladıysa İstanbul’dan ayrılamıyor. Turneye çıkamıyor.

Siz de televizyona iş yapıyorsunuz.

B.U: Biz haftanın bir günü televizyona çalışıyoruz. Haftanın dört günü tiyatromuzla bütün Türkiye’yi geziyoruz. Süheyl-Behzat Uygur Tiyatrosu, babam Nejat Uygur Tiyatrosu’ndan sonra Türkiye’yi en çok gezen tiyatro.

- Ekranda son derece uyumlu görünüyorsunuz. Ağabey-kardeş olarak anlaşamadığınız, birbirinize kızdığınız zamanlar oluyor mu?

B.U: Biz ailemizden aldığımız terbiye gereği geleneklerimize sahip çıkan bir aileyiz. Ben her zaman şunu bilirim: Süheyl benim büyüğümdür. Kavga ettiğimiz zaman da muhalif olduğum zaman da bunu hiç unutmam ve saygı gösteririm. Onun küçüğü olduğuma göre o da bana aynı şekilde sevgi ve saygı gösterir. Biz aynı zamanda kader arkadaşlığı yapıyoruz, ortak bir inancımız var; tiyatromuzu, Nejat Uygur geleneğini sürdürmek. Bizden sonra da çocuklarımız yapacak inşallah.

Haberin Devamı

- Nedir Nejat Uygur geleneği?

B.U: Nejat Uygur, geleneksel Türk tiyatrosundan yola çıkmıştır. Ama asla birebir uygulamamıştır. Türk tiyatrosuna çağdaşlığı katmıştır. Şimdilerde çok moda olan interaktif tiyatroyu babam yine 70’li yıllarda yapıyordu. Şimdi televizyonda da yapılıyor. Kavuklu ve Pişekar’ın yaptığını şimdi yönetmen ve oyuncu yapıyor.

- ‘Komedi Dükkanı’nda Tolga Çevik’in yaptığı gibi mi?

B.U: Tolga’yı çok başarılı buluyoruz. Okan Bayülgen “Bu modeli benden aldılar” dedi. “Amerika’dan alındı” dendi. Aslında yapılan, geleneksel tiyatromuzda olan Kavuklu-Pişekar ilişkisidir. Ama kimse, yaptıkları işin havası bozulmasın diye bunu söyleyemiyor. Niye özümüzü inkar ediyoruz, anlamıyorum. Bu İsmail Dümbüllü’nün yaptığı, daha sonra da Nejat Uygur tiyatrosunda yapılan iştir. Biz de yıllardan beri tiyatromuzda bunu devam ettiriyoruz. “Bu bizim geleneksel tiyatromuzda olan bir tarzdır” demek bizce daha havalı.

- Babanız Nejat Uygur’un sağlığı nasıl?

S.U: Bundan birkaç hafta önce bir gazetede, “Nejat Uygur, evlatlarını bile tanımıyor” diye haber çıktı. Bu bizi çok üzdü. Hiçbir şekilde gerçeği yansıtmıyor. Babam Nejat Uygur, evlatlarını çok iyi tanıyor. Eve gelen eski dostlarını çok iyi tanıyor. Sağlık durumu da her geçen gün daha iyiye gidiyor. Konuşabiliyor. Şuuru, bundan 9-10 ay öncesine göre çok daha iyi.

 

Para yardımı  doğru değil

- Siz devletten para yardımı almayan bir özel tiyatrosunuz, değil mi?

B.U: Biz devletin özel tiyatrolara para yardımı yapmasını doğru bulmuyoruz. Biz para almak için devlete başvuruda bulunmuyoruz ve para da almıyoruz. Devlet özel tiyatroları, salonlar yaparak, afişleri asabileceğimiz yerler göstererek, devlet tiyatrosunun kostüm, dekor gibi olanaklarından faydalandırarak, gazete ilanlarında destek olunarak destekleyebilir. Tiyatronun esas giderleri bunlardır

S.U: Devlet bir tiyatroya 50, öbürüne 100 lira yardım yapıyor. Sonra bir de tiyatrolar arasında

Haberin Devamı

kavga çıkıyor. Bu aynı zamanda korsan tiyatroları da teşvik ediyor. Sırf devlet yardımı alabilmek için tiyatro kuranlar var. Yardım alabilmek için aynı oyunu başka isimle oynayan tiyatrolar var.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!