Ben sosyal anarşistim

Hem senaryosunu yazıp hem de yöneteceği, yapımcılığını Sinan Çetin'in üstlendiği "Anarşist" adlı bu filmden çok umutlu konuşan Çelik, "Sinema filmini sıfırdan yazmak travmatik bir durum" diyor.

- İlk sinema filminiz için hazırlıklara başlamışsınız. Peki filmin adının "Anarşist" olduğunu duyanlar, "Senden de bu beklenirdi" diyor mu hiç?

Hem de çok fazla duyuyorum bu yorumu... "Kendi hayatını mı çekiyorsun?" diyenler de var. Düzene karşı anarşist bir tavrım yok gerçi... Belki sosyal bir anarşist olduğum söylenebilir.

- Peki bu proje nasıl ortaya çıktı?

Bu aslında Sinan Çetin'in projesi... Bir gün beni çağırdı ve "Artık bir film çekmeni istiyorum" dedi. Ben vefaya çok önem veririm. Eskiden birlikte çalıştığımız için ona "Hayır" demem mümkün değildi.

- Filmin hikayesi Sinan Çetin'e aitmiş, senaryo ise sizin elinizden çıkmış, doğru mu?

Evet... Sinan Çetin hikayeyi anlattı, ardından "Senaryosunu da sen yaz" dedi. "Olur mu, olmaz mı" derken kendimi klavyenin başında buldum. İlk kez senaryo yazıyorum, ilk filmim olacak. Dana önce dizi senaryolarında düzeltmeler yapıyordum ama baştan aşağı senaristlerin işini hiç yapmadım. Bir sinema filmini sıfırdan yazmak tramvatik, zor bir durum.

- "Anarşist" neyi anlatıyor, konusu ne?

Bu aşka kaçan bir yol hikayesi... İstanbul Emniyet Müdürü'nün kızı bir otopark kahyasına aşık oluyor. Çocuk Beyoğlu'nda bir otoparkta çalışıyor ve Tarlabaşı'nda iki arkadaşıyla beraber bir bekar evinde yaşıyor. Bir akşam kızı istemeye gidiyorlar ve olaylar ondan sonra başlıyor. Babası vermeyince kız da bu üç arkadaşla birlikte kaçıyor.

SİNEMANIN KARİZMASI ÇİZİLDİ

- Kimlerin rol alacağı belli oldu mu?

Cast oluşmadı henüz, ama duruşu ve oyunculuğuyla önemli gördüğüm insanların yer almasını istiyorum. Onların beni kırmayacaklarını da biliyorum. Müziklerini Mirkelam yapacak. Zaten koyu bir Mirkelam hayranıyımdır ben. İnanılmaz geniş bir yelpazeye müzik yapıyor ve o da omurgalı çocuklardan...

- Heyecan ne seviyede desem?

Tahminimden çok daha fazla heyecanlıyım.

- Sinan Çetin "Hadi film yap" demeseydi yapmayacak mıydınız?

Biraz reklamın konforuna yaslandım sanırım...

- Konfora yaslanmak lafının açılımı para mı? Yoksa rutin hayatın verdiği güven duygusu mu?

Para da rutin hayat da değil... Zaten reklam işinde de freelance çalışıyorsun ve ne zaman iş çıkacağı belli olmuyor. Bana en çok titizlik ve muhatap olduğum insanların düzeyli olması uyuyor. Reklam sektöründe ekipman açısından da sorun yaşamıyorsun, çünkü bütçen var. Gerçekten sektörün en yetenekli insanları orada çalışıyor.

- Konformist bir adamım diyebilirsiniz o zaman... Sinan Çetin de bu imkanları sunuyor mu?

Evet, öyle denilebilir. Biz başı sonu belli bir iş yapacağız. Görüyorum ki Türkiye'de sinemanın da karizması çizilmiş durumda ama benim için hâlâ sinema önemli.

- Sinemanın karizmasının çizilmesi ne demek?

Bir anda çok fazla sinema filmi çekilmeye başlandı. Eskiden sinema filmi dediğin zaman akan sular dururdu. Şimdi ise öyle değil.

Şu aralar aşk istemiyorum

- Özel hayatınız ne durumda? Kalbinizi çalmış biri var mı?

Yok ve zaten olmamasını tercih ettiğim bir dönemdeyim. Gayet mutluyum. Bir ilişkinin insana yükleyeceği hiçbir sorumluluğu ve bir aşkın ihtimal dahilindeki hiçbir sıkıntısını yaşamak istemiyorum.

Çekimler 1 Eylül'de başlıyor

- Ne kadar zamandır uğraşıyorsunuz senaryonun üzerinde?

Şubat ayından bu yana... Uzun bir tramva, ama bünyem dayanıklı çıktı işte, idare ediyorum. Ekiple çalışıyoruz, toplantılar yapıyoruz, sabahlara kadar yazıyorum.

- Ne zaman başlıyorsunuz çekime?

1 Eylül'de başlıyoruz ve tüm çekimleri 4 haftada tamamlamayı planlıyoruz.