Seksendört bizi kontrol etmeye başlamıştı

Güncelleme Tarihi:

Seksendört bizi kontrol etmeye başlamıştı
Oluşturulma Tarihi: Ekim 09, 2008 00:00

Haberin Devamı

İkinci albümleri "KGB" ile kendilerini daha iyi ifade ettiklerini belirten grubun solisti Tuna, "Seksendört, bizi kontrol etmeye başlamıştı. Bizden cover yapmamızı, festivallere çıkmamamızı istiyordu. Seksendört’ü biz yarattık ama biz başka şeyler istiyorduk. Getirdiği popülarite yüzünden alternatif rock dinleyicisi bile bizi dışladı" diyor.

n İlk albüm sonrasında ortadan kayboldunuz gibi gözüküyordu ama Türkiye’de 84 yerde konser verdiniz...

- Erdem:
Türkiye’nin her bölgesine gittik. Şimdi bakıyoruz da çok fazla konser vermemişiz. Temmuz ayında sponsorsuz bir Ege turnesi daha yaptık. Sahne performansı açısından kendimizi çok geliştirdik ve çok daha fazla insana ulaştık. Eskiden sadece üniversite festivallerinde çalıyorduk. 500’e yakın konser vermiştik zaten.

- Tuna: Albüm öncesi çok yeri gezdik ama albüm sonrasında iş profesyonelliğe dönüşüyor. Daha geniş bir ekiple çalışma imkanımız oldu. Konserler açısından böyle bir fark var.

- Serter: En büyük fark, kendi kitlemizden farklı insanlara da konser vermemiz oldu.

n İnternet şöhreti olarak karşımıza çıktınız. İkinci albümü yaparken böyle tanınmanın stresini yaşadınız mı?

- Okan:
İlk albümün getirisi tahmin ettiğimizden daha fazlaydı. Ancak üzerimize çok daha fazla sorumluluk yüklendi. İkinci albüm, ilk albüme göre hepimiz için daha önemliydi. Şu an çok memnunuz. Şarkıları ve kayıtları biz yaptık. Son aşamalarda ise Çağlar Türkmen yardım etti.

n Bu albümün matematiği neydi?

- Erdem
: Aslında farklı bir yol izledik. Çağlar Türkmen eve geldiği zaman iki şarkıyı çalışıp kaydetme imkanı bulduk. Diğer dokuz şarkıyı hiç prova etmeden kaydettik. Ben bilgisayarda gitarı kaydettim, Serter davullara, Okan da baslara baktı. Tuna ise şarkıları hazırladı. Bir ay gibi kısa bir sürede tüm albümü bitirdik.

n Bu albüm ilk albüme göre daha sert, değil mi?

- Erdem:
Aslında daha gitar ağırlıklı bir albüm oldu.

- Erdem: Yeni albümde sadece ton olarak değil, duruş olarak da sertlik hissedilebilir.

n Sertlikten kasıt, ilk albümde acı çeken ama dik durmaya çalışan adamların yeni albümde ayaklarının yere daha sağlam basması mı?

- Erdem:
Ben bu yoruma katılmıyorum. Bizden daha ajitasyon duygularla şarkı yapan alternatif rock gruplar varken bize bu tanım yapıştı kaldı. Ya insanlar anlamıyor ya da medya aktaramıyor.

- Tuna: Biz konsepte inanıyoruz. Bir albümde 10 parça aşk ve ayrılık üzerine kurulurken araya "Ne kadar güzel aşık oldum" gibi bir parçayı koyamazsınız. 10 parça da aynı duyguları devam ettirdiği için böyle anlaşılıyor olabilir. İkinci albümde de aşk var ama bakış açısı biraz daha farklı. Prodüksiyonun hiçbir değeri yok aslında. Şarkın kadar varsın. Seyirciyi ve isteklerini bir kenara itip bir çalışma yapamıyorsun.

ALBÜM PARASI KLİP VE TANITIMLARA GİDİYOR

n Aslında ikinci albümü anlayan kitle de farklı...

- Tuna:
İlk albümün getirdiği popülerite yüzünden alternatif rock dinleyicisi bizi dışlamıştı. Seksendört alıp başını gitmiş, bizi de kontrol etmeye başlamıştı.

n Seksendört sizden neler istiyordu?

- Tuna:
Cover yapmamızı, festivallere çıkmamamızı istiyordu. Seksendört’ü oluşturan bizdik ve bizim isteklerimiz çok daha farklıydı. Yarı profesyonel olmanın ve büyümenin getirdiği duygularla silkeleniyoruz. Daha tam istediğimiz noktaya gidemedik ama yavaş yavaş olacak. İlk albümün ardından 100’e yakın konser verdikten sonra anladık ki, insanlar bizi çok yanlış tanıyormuş. Otelde sauna istediğimizi zannedenlerden tutun da, yanımızda kuaför götürdüğümüzü düşünen insanlar bile vardı. Halbuki rahat adamlarız. "Bunu yıkatırız orada" diyerek kıyafet bile götürmüyoruz yanımızda. Zaten konsere 10-11 kişi gidiyoruz. "KGB" klibi de rahatlığımızı, dağınıklığımızı çok iyi yansıtıyor.

n Peki bu profil değişikliği forumlardaki fanlarınıza da yansıdı mı?

- Tuna:
Türkiye’de Seksendört’çü bir kitle yok. Manga’yı dinleyen bizi de dinliyor, başka grupları da. Bir kemik kitle kesin var, ama bizi yönlendirecek kadar insan yok. Albümünüz çok satarsa kitleyi de anlamaya çalışırsınız. Ama kaç tane albüm satılıyor ki artık?

n Sadece konserlerle geçiniyorsanız, üçüncü albüm gelebilecek mi?

- Tuna:
Satmıyor dediğim, Türkiye standartlarında çok çok iyi aslında. İlk albümümüz 90 bin satmıştı. Oradan gelen parayı halkla ilişkiler, kartonet basımı, klip çekimi, daha fazla konser ve dağıtım gibi alanlara ayırmak zorunda kaldık. Bu albümden gelen parayı yine albümün tanıtımına harcıyoruz. Şu an 30 bin civarında albüm sattık. İki klipte bitiyor o para.

Tuna: Üçüncü albümde Çağlar Türkmen prodüktörümüz olacak. Megolamaniax grubundan Kader -ki şu anda Almanya’da prodüktörlük yapıyor- ve Ünlü’nün solisti Tayfun Ünlü de belki iki parçada prodüktörlük yapacak. Düetlerle birlikte karma ve iyi bir şey yapmak istiyoruz.

Haberin Devamı

Dört erkek aynı evde olmuyor

n İstanbul’a taşındığınızda aynı evde yaşadınız, değil mi?

- Erdem:
Cihangir’de 1+1 parasına dört katlı bir ev bulduk. Ama dört erkeğin bir arada yaşaması yeterince zordu ve evleri ayırdık.

- Tuna: Ev yaşantımızda sorunlar yaşadık. Herkesin farklı bir yetiştiriliş tarzı var. Bunlardan kaynaklanan tartışmalar ve sürtüşmeler, stüdyoya girdiğimizde müziğimizi negatif yönde etkilemeye başlamıştı. Sonra evleri ayırmanın daha doğru bir karar olduğunu gördük.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!