‘Kürk Mantolu Madonna’yı ‘Bizim Madonna’ sanınca…

Güncelleme Tarihi:

‘Kürk Mantolu Madonna’yı ‘Bizim Madonna’ sanınca…
Oluşturulma Tarihi: Ekim 17, 2016 11:24

TV8’de yayınlanan ‘Aramızda Kalmasın’ programında, Madonna karışıklığı yaşandı. Beren Saat’in Sabahattin Ali’nin Türk edebiyatında önemli bir yeri olan ‘Kürk Mantolu Madonna’ kitabının uyarlaması olan filmde rol alacağı konuşulurken, program sunucularından Funda Özkalyoncuoğlu’nun kitapta anlatılan karakteri müzisyen Madonna sanmasıyla komik anlar yaşandı. Sosyal medya bu karışıklığı diline doladı. 

Haberin Devamı

TV8'de yayınlanan 'Aramızda Kalmasın' programında yaşanan bir karışıklık güne şimdiden damgasını vurdu. Türk edebiyatının usta kalemi Sabahattin Ali'nin 'Kürk Mantolu Madonna' adlı eserinin beyazperde uyarlamasında Maria Puder karakterini canlandıracak olan Beren Saat üzerine konuşulurken, program sunucularından Funda Özkalyoncuoğlu, kitaptaki 'Madonna'yı ünlü müzisyen Madonna sandı. 

 



\nSabahattin Ali'nin 1943 yılında yazdığı 'K�rk Mantolu Madonna' romanı, T�rk edebiyatının başyapıtlarından biri sayılıyor. Kitabın baş karakterleri Maria Puder ve Raif Efendi. Raif Efendi, 20'li yaşlarında babasının isteği �zerine gittiği Berlin'de, sanata olan ilgisi sayesinde bir sanat galerisine gider. Galerideki tablolar arasında bir sanat�ının otoportresini g�r�r ve tablodaki kadını hi� tanımamasına rağmen platonik olarak aşık olur. Bu tablo onda daha �nce hi� hissetmediği duygular uyandırır. Raif Efendi tablodaki portrenin, Andrea Del Sarto tarafından yapılmış \"Madonna delle Arpie\" isimli tablodaki Madonna'nın portresine benzediğini d�ş�n�r. Tabloya o kadar hayran olur ki fırsat bulduk�a tabloyu g�rmeye gider, fakat başka g�zlerin onu takip ettiğini farketmez. Artık rit�el halini alan bu tabloyu seyretme seansınlarından birinde bir kadın onun yanına gelir. Bu kadın, tablonun sahibi olan sanat�ı Maria Puder'dir. Maria, Raif'in tabloya olan hayranlığının farkındadır. Raif ise başta onun kendisiyle alay eden biri olduğunu d�ş�n�r. Tablonun sahibi ile konuştuğunu �ğrenince ise d�nyası bir daha geri d�n�ş� olmayacak şekilde değişir.\n","EmbedCode":"","Tags":[],"ContentTags":[],"Sources":[],"Credit":""},"_Id":"5805d11a67b0a92818705baa","id":"5805d11a67b0a92818705baa","Application":"com.hurriyet"},{"FileName":"02.jpg","ContentType":"image/jpeg","ModifiedDate":"2016-10-18T07:36:59.016Z","Length":0,"ChunkSize":0,"Metadata":{"Title":"","Description":"2)\tKara Kitap/ Orhan Pamuk (1990)

\nRomanın kahramanı Galip İstanbul'da yaşayan bir avukattır. Bir g�n, karısı R�ya'nın arkasında k���k bir not bırakarak onu terkettiğini �ğrenir. Şehirde dolaşıp nerede olabileceğine dair ipu�larını aramaya başlar. Karısının,Milliyet Gazetesi'nde bir k�şe yazarı olan kardeşi Cel�l'le olduğundan ş�phelenir ve arkasından Cel�l'in de kayıp olduğunu �ğrenir. Galip'in araştırmaları sırasında, Cel�l'in yeniden basılan, İstanbul ve tarihi hakkındaki uzun ve edebi d�ş�nce yazıları da araya girecektir. Bir s�re sonra Cel�l gibi yaşayarak onun nasıl d�ş�nd�ğ�n� anlayabileceğine ve b�ylece yerlerini bulabileceğine inanmaya başlar. Bu d�ş�nceyle Cel�l'in gizli dairesini bulur ve oraya yerleşir; bir s�re sonra onun elbiselerini giymeye ve onun k�şe yazılarını yazmaya başlayacaktır. B�t�n bunlar Galip'in �ocukluğundan beri hayranı olduğu Gazeteci Cel�l'in yerine ge�mek, onun gibi davranmak, onun yerine k�şe yazıları yazarak \"Celal\" gibi olma fırsatıdır aslında. Zaten Galip de bir s�re sonra R�ya'nın peşinde koşmaktan vazge�ecek, \"Gazeteci Celal\" olarak BBC televizyonundan gelen kişilerle r�portaj yapacak, telefonda hayranlarıyla Celalmiş gibi konuşacaktır. \n","EmbedCode":"","Tags":[],"ContentTags":[],"Sources":[],"Credit":""},"_Id":"5805d11a67b0a92818705bb2","id":"5805d11a67b0a92818705bb2","Application":"com.hurriyet"},{"FileName":"03.jpg","ContentType":"image/jpeg","ModifiedDate":"2016-10-18T07:36:59.016Z","Length":0,"ChunkSize":0,"Metadata":{"Title":"","Description":"3)\tTutunamayanlar/ Oğuz Atay (1971-72)

\nSelim Işık'ın intihar ettiğini �ğrenen Turgut �zben, ihmal ettiğini d�ş�nd�ğ� arkadaşının ge�mişinin izini s�rmeye ve Selim'in tanıdığı insanlar aracılığıyla onu tanımaya �alışır. Her insana farklı bir y�n�n� g�steren Selim'in g�r�nt�s�, Turgut'un bu insanlarla konuşması sonucu okuyucunun ve Turgut'un g�z�nde netlik kazanacaktır. Romanda bir�ok kişi vardır ama her biri aslında Selim'in hayatındaki kişilerdir ve t�m anlatılanlar Selim Işık'ı aydınlatır. Selim Işık \"d�ş�nen ve sorgulayan insan\"ın simgesidir ve bu y�zden \"tutunamamış\"tır.\n","EmbedCode":"","Tags":[],"ContentTags":[],"Sources":[],"Credit":""},"_Id":"5805d11a67b0a92818705bb0","id":"5805d11a67b0a92818705bb0","Application":"com.hurriyet"},{"FileName":"04.jpg","ContentType":"image/jpeg","ModifiedDate":"2016-10-18T07:36:59.016Z","Length":0,"ChunkSize":0,"Metadata":{"Title":"","Description":"4)\tSaatleri Ayarlama Enstit�s� / Ahmet Hamdi Tanpınar (1961)

\nSaatleri Ayarlama Enstit�s�, i�eriğini ve konusunu romanın karakterlerinden Nuri Efendi (Saat Ustası), M�barek (Ayaklı ve yaşlı bir İngiliz yapımı duvar saati), Halit Ayarcı ve saat-zaman-insan ilişkilerinden almaktadır. Yapıt �ocukluğu II. Abd�lhamit d�neminde ge�en, Meşrutiyet ve Cumhuriyet d�nemlerinde de yaşayan Hayri İrdal'ın anıları şeklinde kurgulanmıştır. Osmanlıca ve Fars�a kelimelere sık�a başvurulmuştur. Dili ağır fakat anlatımı akıcıdır. Roman d�rt b�l�mden oluşmaktadır: B�y�k �mitler, K���k Hakikatler, Sabaha Doğru, Her Mevsimin Bir Sonu Vardır.\n","EmbedCode":"","Tags":[],"ContentTags":[],"Sources":[],"Credit":""},"_Id":"5805d11a67b0a92818705bae","id":"5805d11a67b0a92818705bae","Application":"com.hurriyet"},{"FileName":"05.jpg","ContentType":"image/jpeg","ModifiedDate":"2016-10-18T07:36:59.094Z","Length":0,"ChunkSize":0,"Metadata":{"Title":"","Description":"5)\tAşk-ı Memnu/ Halid Ziya Uşaklıgil (1899-1900)

\nTV dizisi olarak uyarlanan romanın konusuna hepimiz aşinayız. Adnan Bey ve Bihter’in evliliği sıkıntıya girince Bihter ve Adnan Bey’in yeğeni olan Behl�l arasında yasak bir ilişki başlar. Aynı d�nemde Nihal Behl�l'e bir duygusal yakınlık duymaya başlamıştır; Behl�l ise Bihter'e duyduğu aşktan zamanla uzaklaşmakta, yeni arayışlara girmektedir. Firdevs Hanım Adnan Bey'in yalısında kalmaya başladıktan sonra Behl�l ile Nihal'i evlendirmeyi planlar. Bu arada, Bihter ile Behl�l'�n arasında bir ilişki olduğunu fark eder. Nihal ve Behl�l bu fikre �nce şaka diye aldırmazlar ama zamanla iş ciddileşir; iki gen� birbirlerine aşık olurlar. Bihter Behl�l'�n Nihal'e olan aşkını kıskanır. Nihal, Behl�l'le evlenme hazırlıkları yaptığı sırada, Behl�l ve Bihter arasındaki ilişkiyi sezer. En sonunda Beşir her şeyi a�ıklar. Nihal ve Adnan Bey şok ge�irirler. Evlenecekleri g�n Bihter odasında intihar eder. Behl�l ise evden ka�ar. \n","EmbedCode":"","Tags":[],"ContentTags":[],"Sources":[],"Credit":""},"_Id":"5805d11b67b0a92818705bb4","id":"5805d11b67b0a92818705bb4","Application":"com.hurriyet"},{"FileName":"06.jpg","ContentType":"image/jpeg","ModifiedDate":"2016-10-18T07:37:03.888Z","Length":0,"ChunkSize":0,"Metadata":{"Title":"","Description":"6)\tAylak Adam/ Yusuf Atılgan (1959)

\nBir ismin bile �ok g�r�ld�ğ� C.’nin bir yıl boyunca başından ge�en olayları anlatan kitap, d�rde ayrılmış olup her b�l�mde farklı mevsimlerde C.nin yaşantısını ele almıştır. Babasından kalan emlaklardan aldığı kiralarla �alışmadan ge�inebilen C., g�n�n� kitap okuyarak, kahvehanelere, restoranlara, barlara giderek, film izleyerek, bol bol y�r�yerek, sanat �evresinden arkadaşlarıyla sohbet ederek ve durmadan d�ş�nerek ge�irir… C., toplumla uyuşamayan, ataerkil yapıya ait olamayan, iki kişiden kurulmuş toplumların “en iyisi” olduğunu d�ş�nen ve bu uğurda ‘ger�ek aşk’ı arayan; huysuz, sıkılgan, mutsuz ve ‘aylak’ bir adamdır. Romanın konu edildiği bir yıl boyunca C.’nin başından iki aşk macerası ge�er. İlkinde �niversite �ğrencisi ‘s�ss�z, sade’ G�ler’den umduğunu bulamayan C., yaz aylarında gittiği pansiyonda karşılaştığı eski sevgilisi ‘ressam ve kişilikli’ Ayşe ile de olaylı bir aşk s�reci yaşar. Aylak Adam, aradığı ve tek tutamak olarak g�rd�ğ� ger�ek sevgiyi, o kadını ararken aslında s�rekli O'na teğet ge�mektedir. Yolda, tramvayda ya da kumsalda �ok yaklaşmakta; fakat O'na erişememektedir.\n","EmbedCode":"","Tags":[],"ContentTags":[],"Sources":[],"Credit":""},"_Id":"5805d11f67b0a92818705bb6","id":"5805d11f67b0a92818705bb6","Application":"com.hurriyet"},{"FileName":"07.jpg","ContentType":"image/jpeg","ModifiedDate":"2016-10-18T07:37:03.95Z","Length":0,"ChunkSize":0,"Metadata":{"Title":"","Description":"7)\tİnce Memed/ Yaşar Kemal (1955)

\nİnce Memed'in konusu, Cumhuriyet d�neminin ilk yıllarında ge�er. Anadolu halkının geri kalmışlığı, cahil bırakılmışlığı, k�y hayatının sefaleti ve ağaların t�m y�reye tamamen hakim olması �zerine bu duruma karşı bir isyan �yk�s�d�r.\n","EmbedCode":"","Tags":[],"ContentTags":[],"Sources":[],"Credit":""},"_Id":"5805d11f67b0a92818705bbe","id":"5805d11f67b0a92818705bbe","Application":"com.hurriyet"},{"FileName":"08.jpg","ContentType":"image/jpeg","ModifiedDate":"2016-10-18T07:37:03.934Z","Length":0,"ChunkSize":0,"Metadata":{"Title":"","Description":"8)\tFatih Harbiye/ Peyami Safa (1931)

\nFatih-Harbiye, Peyami Safa tarafından kaleme alınan, 1931 yılında basılan roman. Yazar romanında modern bir hayatla ve eski değerlere bağlı bir hayat arasında bocalayan Neriman'ın hikayesini anlatmaktadır.[1] Roman 1990 ve 2013 yıllarında aynı adla televizyon dizilerine uyarlanmıştır.\n","EmbedCode":"","Tags":[],"ContentTags":[],"Sources":[],"Credit":""},"_Id":"5805d11f67b0a92818705bba","id":"5805d11f67b0a92818705bba","Application":"com.hurriyet"},{"FileName":"09.jpg","ContentType":"image/jpeg","ModifiedDate":"2016-10-18T07:37:03.903Z","Length":0,"ChunkSize":0,"Metadata":{"Title":"","Description":"9)\tDevlet Ana/ Kemal Tahir (1967)

\nDevlet Ana, T�rk yazar Kemal Tahir'in bir romanı. Osmanlı Devleti kurulmadan �nceki Anadolu'nun g�r�n�m�n� ve Anadolu insanının �zlemlerini anlatırken onların g��l� g�venli adaletli bir devlete duyduğu ihtiyacı da a�ığa �ıkarmaktadır. Kemal Tahir'in en �nemli romanlarından kabul edilir.\n","EmbedCode":"","Tags":[],"ContentTags":[],"Sources":[],"Credit":""},"_Id":"5805d11f67b0a92818705bb8","id":"5805d11f67b0a92818705bb8","Application":"com.hurriyet"},{"FileName":"10.jpg","ContentType":"image/jpeg","ModifiedDate":"2016-10-18T07:37:03.95Z","Length":0,"ChunkSize":0,"Metadata":{"Title":"","Description":"10)\tPuslu Kıtalar Atlası/ İhsan Oktay Anar (1995)

\nPuslu Kıtalar Atlası, İhsan Oktay Anar'ın yayımlanmış ilk romanı.Mayıs 2014'te 50. baskısı yapılan kitap ilk kez Ocak 1995 yılında İletişim Yayınları tarafından basıldı. Yayınlandığı andan itibaren hem i�erik hem bi�im olarak ilgi g�rd�. Bir�ok yeni baskısı yapıldı ve eleştirmenler tarafından olumlu değerlendirmelere tabi tutuldu.Bu kitap dolayısıyla Anar i�in \"edebiyatın yeni soluğu\" tanımlaması yapıldı. Kitap, İhsan Oktay Anar'ın bir felsefeci olduğunu g�stermiş ve okuyucuya bu derinliği iletebilmiştir. Ayrıca kitaptaki d�zg�n ve akıcı anlatımın okuyucu �zerindeki tesiri sayesinde tarihe olan ilgi artmıştır. Kitapta kullanılan dil anlaşılır olmasına karşın �eşitli dillerden eski s�zc�kler de i�ermektedir ve bizi aşina olduğumuz bu dile karşı adeta yeniden d�ş�nmeye sevk etmektedir. Kitap , ilk basım tarihinden 20 yıl sonra İlban Ertem'im �izimleriyle iletişim yayınları tarafından �izgi roman olarak da yayınlanmıştır.\n","EmbedCode":"","Tags":[],"ContentTags":[],"Sources":[],"Credit":""},"_Id":"5805d11f67b0a92818705bbc","id":"5805d11f67b0a92818705bbc","Application":"com.hurriyet"},{"FileName":"11.jpg","ContentType":"image/jpeg","ModifiedDate":"2016-10-18T07:37:08.393Z","Length":0,"ChunkSize":0,"Metadata":{"Title":"","Description":"11)\tBir G�n Tek Başına/ Vedat T�rkali (1975)

\nBir G�n Tek Başına, Vedat T�rkali'nin 1974 yılında �ıkan ilk romanı. Konusu 27 Mayıs 1960 darbesi �ncesini konu alan roman, 1974 Milliyet Yayınları Roman �d�l� ve 1975 Orhan Kemal Roman Armağanı'na layık g�r�ld�.\n","EmbedCode":"","Tags":[],"ContentTags":[],"Sources":[],"Credit":""},"_Id":"5805d12467b0a92818705bc2","id":"5805d12467b0a92818705bc2","Application":"com.hurriyet"},{"FileName":"12.jpg","ContentType":"image/jpeg","ModifiedDate":"2016-10-18T07:37:08.393Z","Length":0,"ChunkSize":0,"Metadata":{"Title":"","Description":"12)\tBereketli Topraklar �zerinde/ Orhan Kemal

\nT�rk edebiyatının �nde gelen romancılarından Orhan Kemal'in başat yapıtı olarak kabul edebileceğimiz romanı \"Bereketli Topraklar �zerinde\", k�yl�l�k, iş�i sınıfının durumu, anlatılan insanların sosyal ve bireysel ilişkileri, emek-sermaya �elişkisi �zerine g��l� g�zlemler sunan yapıtıdır. Romanın ilgin� bir �zelliği ise 1954 yılında yapılan birinci baskısı 288 sayfayken 10 yıl sonraki ikinci baskısında 427 sayfaya �ıkmış, roman Orhan Kemal tarafından �deta yeniden yazılmıştır.\n","EmbedCode":"","Tags":[],"ContentTags":[],"Sources":[],"Credit":""},"_Id":"5805d12467b0a92818705bc3","id":"5805d12467b0a92818705bc3","Application":"com.hurriyet"},{"FileName":"13.jpg","ContentType":"image/jpeg","ModifiedDate":"2016-10-18T07:37:08.362Z","Length":0,"ChunkSize":0,"Metadata":{"Title":"","Description":"13)\tSinekli Bakkal/ Halide Edib Adıvar (1935-36)

\nİlk olarak 1935 yılında Londra'da İngilizce \"The Clown and His Doughter\" (Soytarı ve Kızı) ismi ile yayımlanan \"Sinekli Bakkal\", daha sonra aynı yıl T�rk�e olarak tefrika edilmeye başlanmış ve 1936 yılında ise kitap olarak yayımlanmıştır. Roman Doğu-Batı sorunsalını bir mahalledeki karakterler �zerinden tartışır ve bu konuda bir ��z�m �nerisi getirir...\n","EmbedCode":"","Tags":[],"ContentTags":[],"Sources":[],"Credit":""},"_Id":"5805d12467b0a92818705bc0","id":"5805d12467b0a92818705bc0","Application":"com.hurriyet"},{"FileName":"14.jpg","ContentType":"image/jpeg","ModifiedDate":"2016-10-18T07:37:08.393Z","Length":0,"ChunkSize":0,"Metadata":{"Title":"","Description":"14)\t�alıkuşu/ Reşat Nuri G�ntekin (1922)

\n�alıkuşu, Reşat Nuri G�ntekin'in 1922 yılında yazdığı, 1908-1918 yılları arasını anlatan, ağırlıklı olarak Anadolu'da ge�en ve arka planda Osmanlı'nın son yıllarını anlatan bir romandır. Kitabın son kısmı hari�, ki bu b�l�m dışarıdan bir g�zlemcinin anlattıklarıdır, romanın ana kahramanı Feride'nin hatıra defteri şeklinde yazılmıştır.Reşat Nuri G�ntekin, �alıkuşu'nu �nce İstanbul Kızı adıyla d�rt perdelik bir oyun olarak yazmıştır. Yapıtı, 1922'de Vakit gazetesinde �alıkuşu adıyla roman olarak yayınlanınca b�y�k ilgi �ekmiştir.\nEser beşinci baskıdan sonra, 1939 yılında bizzat Reşat Nuri G�ntekin tarafından tekrar g�zden ge�irilip bazı değişiklikler yapıldıktan sonra tekrar yayımlanmıştır.�alıkuşu, duygusal bir olayı anlatmakla birlikte d�nemin toplumsal sorunlarının eleştirel olarak da ortaya koymaktadır. �alıkuşu, T�rkiye'de yeni ve modern bir d�nemin başlamasını �zendiren bir roman olarak kabul edilmektedir. Roman 1966 yılında y�netmen Osman Sedan tarafından sinemaya uyarlanmıştır.\n","EmbedCode":"","Tags":[],"ContentTags":[],"Sources":[],"Credit":""},"_Id":"5805d12467b0a92818705bc4","id":"5805d12467b0a92818705bc4","Application":"com.hurriyet"},{"FileName":"15.jpg","ContentType":"image/jpeg","ModifiedDate":"2016-10-18T07:37:08.393Z","Length":0,"ChunkSize":0,"Metadata":{"Title":"","Description":"15)\tBir D�ğ�n Gecesi / Adalet Ağaoğlu (1979)

\nT�rk edebiyatının en etkili giriş c�mlelerinden olan \"İntihar etmeyeceksek i�elim bari\" ile başlayan roman yayımlandığında b�y�k ilgi topladı ve �eşitli edebiyat �d�llerine layık g�r�ld�. T�rkiye'deki siyasal ve toplumsal yapıyı bir d�ğ�ne katılan davetliler �zerinden anlatan yapıt, �nemli bir değer olarak T�rk edebiyatındaki yerini koruyor.\n","EmbedCode":"","Tags":[],"ContentTags":[],"Sources":[],"Credit":""},"_Id":"5805d12467b0a92818705bc8","id":"5805d12467b0a92818705bc8","Application":"com.hurriyet"},{"FileName":"16.jpg","ContentType":"image/jpeg","ModifiedDate":"2016-10-18T07:37:12.41Z","Length":0,"ChunkSize":0,"Metadata":{"Title":"","Description":"16)\tAraba Sevdası/ Recaizade Mahmut Ekrem (1898)

\nAraba Sevdası, Recaizade Mahmud Ekrem'in 1898 yılında yayımlanan romanıdır. 1889 yılında yazılan eser, T�rk edebiyatında ilk realist roman �rneği olarak kabul edilmektedir.Bihruz Bey tam da d�nemin burjuva gen�liğinin olması gerektiği gibi Fransız k�lt�r�ne hayran z�ppe bir gen�tir. Ona g�re T�rk�e kaba ve yetersiz bir dildir. T�rkler kaba ve medeniyetten yoksun insanlardır. T�rk�e gerekmediği s�rece konuşulmamalıdır. Ama o d�nem y�ksek memur ve t�ccar �ocuklarının genelinde olduğu gibi Fransızcaya da hakim değildir ve T�rk�e Fransızca karışımı bir dil ile konuşur. Ayrıca Bihruz Bey mirasyedi bir gen�tir ve hayatı l�ks alafranga kıyafetler ısmarlamak, kır kahvelerinde ve mesire yerlerinde l�ks arabasıyla gezmekten ibarettir. Yine Bihruz Bey'in diğer bir karakteristik �zelliği ise istediği her şeye sahip olması ve bunun verdiği şımarıklığın pen�esinde olmasıdır ki hik�yenin ana kısmı da biraz da bu konu �zerinden gelişir. \n","EmbedCode":"","Tags":[],"ContentTags":[],"Sources":[],"Credit":""},"_Id":"5805d12867b0a92818705bca","id":"5805d12867b0a92818705bca","Application":"com.hurriyet"},{"FileName":"17.jpg","ContentType":"image/jpeg","ModifiedDate":"2016-10-18T07:37:12.443Z","Length":0,"ChunkSize":0,"Metadata":{"Title":"","Description":"17)\tEyl�l/ Mehmet Rauf (1900)

\nEyl�l, Mehmet Rauf'un ilk psikolojik roman olarak T�rk tarihine ge�en romanı. Olaylardan �ok kahramanların ruh halinden bahseden kitap, 1900 yılında Servet-i F�nun dergisinde yayımlanmaya başlamış, 1901 yılında ise kitap halinde basılmıştır.\n","EmbedCode":"","Tags":[],"ContentTags":[],"Sources":[],"Credit":""},"_Id":"5805d12867b0a92818705bcd","id":"5805d12867b0a92818705bcd","Application":"com.hurriyet"},{"FileName":"18.jpeg","ContentType":"image/jpeg","ModifiedDate":"2016-10-18T07:37:12.426Z","Length":0,"ChunkSize":0,"Metadata":{"Title":"","Description":"18)\tYaban/ Yakup Kadri Karaosmanoğlu (1932)

\nYaban, T�rk edebiyatında aydın-halk arasındaki u�urumu a�ık ve kaygıdan uzak şekilde ele alan nadir romanlardan biridir.Yaban, Yakup Kadri’nin zincir romanları i�inde bir yerde d�ş�n�lebilir ama farklılığı bu zincir i�inde ilk defa Anadolu’dan bir bakışın romana hakim olmasıdır. Roman I. D�nya Savaşı yıllarından başlayarak Sakarya Meydan Muharebesi'ne kadar olan zamanı kapsar. İ� Anadolu B�lgesi'nde Porsuk �ayı civarında bulunan bir k�yde yaşanır. Ahmet Celal bir İstanbul �ocuğudur ama Anadolu’nun bambaşka bir ger�eğini anlatır; alabildiğince fakirlik ve bunun verdiği daha b�y�k bir ruhsuzluk.\n","EmbedCode":"","Tags":[],"ContentTags":[],"Sources":[],"Credit":""},"_Id":"5805d12867b0a92818705bcc","id":"5805d12867b0a92818705bcc","Application":"com.hurriyet"},{"FileName":"19.jpg","ContentType":"image/jpeg","ModifiedDate":"2016-10-18T07:37:12.66Z","Length":0,"ChunkSize":0,"Metadata":{"Title":"","Description":"19)\tYılanların �c�/ Fakir Baykurt (1959)

\nYılanların �c�, Fakir Baykurt'un 1954 yılında yazdığı, k�y hayatını anlatan ilk romanı. Bu kitap nedeniyle 1959 yılında hakkında soruşturma a�ılır ve �ğretmenlikten uzaklaştırılır. Dil bakımından tamamen k�y ağzından yazılmış, karakterler de ger�ek hayattaki gibi se�ilmiştir. Devam romanı olan Irazca'nın Dirliği ve Kara Ahmet Destanı ile birlikte Fakir Baykurt ��lemesi olarak anılır.\n","EmbedCode":"","Tags":[],"ContentTags":[],"Sources":[],"Credit":""},"_Id":"5805d12867b0a92818705bd0","id":"5805d12867b0a92818705bd0","Application":"com.hurriyet"},{"FileName":"20.jpg","ContentType":"image/jpeg","ModifiedDate":"2016-10-18T07:37:12.77Z","Length":0,"ChunkSize":0,"Metadata":{"Title":"","Description":"20)\tAğır Roman/ Metin Ka�an (1990)

\n''Metin Ka�an ' Ağır Roman' da kendi fantezisinin mitolojik ve masalsı olanaklarına başvurarak yeni bir evren yaratıyor. Bir b�y�k kent 'cangıl' ıdır bu evren. Bir k�lt�r metropol�lnde yaşamlarına karşılık, o k�lt�rle iletişim kuramayan, sistemdeki ��r�m�şl�ğ�n �r�n� bir toplum kesimindeki insanların evrenidir bu; pezoların, kevaşelerin, yenge� heriflerin, malbu�ların, zarboların d�nyası... Bu d�nyanın odağında ise, i�inde bulunduğu koşulları şiddet aracılığıyla pretosto eden ya da uyuşturucu yoluyla d�ş d�nyasına sığınan bir 'olum Don Kişot'u yaşamaktadır. T�rk edebiyatının bug�ne dek ortaya �ıkardığı en etkileyici insan portrelerinden biridir Gıli Gıli Salih. Bu T�rk�n olduğu kadar b�y�leyici d�nyanın en �arpıcı �zelliği ise, alışılmış kalıpları yıkan olağandışı �zg�nl�kteki 'dil'idir. Dolapdere'nin bı�kın argosunu fantastik �ğeyle b�t�nleştiren, yeni t�retilmiş s�zc�kler/deyişlerle oluşturulmuş bu farklı dil aracılığıyla, 'sarkastik ironi'den 'groteks' e, oradan da 'kitsch' e uzanan provokatif bir imgeler d�nyası yaratıyor Metin Ka�an metninde. İ�inde kanlı canlı s�zc�klerin neredeyse somutlaştığı; dilden insanlar, dilden uzamlar i�eren ger�ek bir sanat �r�n�d�r 'Ağır Roman'.'' Kitap daha sonra 1996 yılında filme uyarlandı. \n","EmbedCode":"","Tags":[],"ContentTags":[],"Sources":[],"Credit":""},"_Id":"5805d12867b0a92818705bd2","id":"5805d12867b0a92818705bd2","Application":"com.hurriyet"},{"FileName":"21.jpg","ContentType":"image/jpeg","ModifiedDate":"2016-10-18T07:37:17.15Z","Length":0,"ChunkSize":0,"Metadata":{"Title":"","Description":"21)\tG�lgesizler/ Hasan Ali Toptaş (1995)

\nG�lgesizler, Hasan Ali Toptaş'ın 1993 yılında yayımlanan ve kendisine Yunus Nadi Roman �d�l�'n� kazandıran romanı. Eser, d�şle ger�eğin birbirine ge�tiği postmodern bir yapıya sahiptir. Varlık-yokluk sorunları, zaman-mek�n ilişkisi konu edilmektedir. Romanda olaylar biri k�yde, diğeri kentte olmak �zere iki farklı mek�nda, iki farklı zamanda gelişir. [1] K�ydeki olaylar, şehirde yaşananların yıllar �ncesidir. Roman kişileri hem şehirde, hem de k�ydeki ge�miş zamanda yaşarlar. Ana karakterlerden Cıngıllı Nuri'nin ruhunun daraldığını s�yleyerek şehirdeki berber d�kkanından �ekip gitmesiyle başlayan olaylar, başka ortadan kaybolmalarla devam eder ve bir gazetede, bir gen� kızın ayı tarafından ka�ırılma haberinin �ıkmasıyla son bulur. Nerdeyse şiire varan melodik bir �slup kullanılmıştır.Roman �mit �nal tarafından filme �ekildi ve film T�rkiye'de 2009'da g�sterime girdi. Kırklareli'nde �ekilen filmde başrolleri Arsen G�rzap, Sel�uk Y�ntem ve Hakan Karahan gibi isimler paylaştı. \t\n","EmbedCode":"","Tags":[],"ContentTags":[],"Sources":[],"Credit":""},"_Id":"5805d12d67b0a92818705bdc","id":"5805d12d67b0a92818705bdc","Application":"com.hurriyet"},{"FileName":"22.jpg","ContentType":"image/jpeg","ModifiedDate":"2016-10-18T07:37:16.977Z","Length":0,"ChunkSize":0,"Metadata":{"Title":"","Description":"22)\tYaşamın Ucuna Yolculuk/ Tezer �zl� (1984)

\nTezer �zl�, bir başka kutupta kendisiyle aynı yazgıyı paylaşan Oğuz Atay gibi, beklenmedik bir anda edebiyatımızdan demir aldı. Yazar ile sahici efsanesini birleştiren bu anlatı, hem yoğun bir vasiyetname niteliği taşıyor, hem de hayata ender g�r�len acılıkta bir perspektiften tanıklık ediyor.\n","EmbedCode":"","Tags":[],"ContentTags":[],"Sources":[],"Credit":""},"_Id":"5805d12c67b0a92818705bd6","id":"5805d12c67b0a92818705bd6","Application":"com.hurriyet"},{"FileName":"23.jpg","ContentType":"image/jpeg","ModifiedDate":"2016-10-18T07:37:16.977Z","Length":0,"ChunkSize":0,"Metadata":{"Title":"","Description":"23)\tHakkari’de Bir Mevsim/ Ferit Edg� (1977)

\nO/Hakk�ri'de Bir Mevsim, Ferit Edg�'n�n 1977'de yayımlanan romanıdır.\nEdg� 1964’te er-�ğretmen olarak gittiği Hakkari’nin Pirkanis k�y�nde (g�n�m�zdeki adı Işıklar) yaşadıklarını yıllar sonra d�şle ger�eği bir arada kurgulayarak bu romanında anlatmıştır. Bir kış mevsimi boyunca -kitaptaki ifadeyle - Hak. İlinin Pir. K�y�nde yaşamları birbirine giren insanların d�nyası, yoklukla, yoksullukla m�cadelesi ile kitabın kahramanının yabancılaşma ve varoluş meseleleri anlatılır. İki b�l�mden oluşan kitabın �n ve Son S�z başlığını taşıyan birinci b�l�m�nde on altı alt b�l�m, ikinci b�l�m dokuz alt b�l�mden oluşur. Olay �rg�s� birinci b�l�mde birbirini takip eden olaylar dizisi şeklinde sunulmuş; ikinci b�l�mde ise par�alar halinde sunulup, birleştirilmesi okuyucuya bırakılmıştır.\n","EmbedCode":"","Tags":[],"ContentTags":[],"Sources":[],"Credit":""},"_Id":"5805d12c67b0a92818705bd4","id":"5805d12c67b0a92818705bd4","Application":"com.hurriyet"},{"FileName":"24.jpg","ContentType":"image/jpeg","ModifiedDate":"2016-10-18T07:37:17.04Z","Length":0,"ChunkSize":0,"Metadata":{"Title":"","Description":"24)\tGece/ Bilge Karasu (1985)

\nGece'de anlatılan tek tek, b�l�k p�r��k durumların, konumların, ger�ek yaşamla somut ilişkisi, s�rekli seziliyor satır aralarında. Okurun yakın ge�mişte tanığı olduğu bir�ok toplumsal, tarihsel, k�lt�rel deneyden yankılar ve metinde s�zgelişi. Alışılmış tarihsel mantığın işleyişi bile sorguya �ekiliyor. Ama b�t�n bu ger�ek durumlardan soyut bir �ıkarım olan yaşantı, insan umutlarıyla korkularının b�t�nleyici imgeleriyle dile getiriliyor. (Akşit G�kt�rk)\n","EmbedCode":"","Tags":[],"ContentTags":[],"Sources":[],"Credit":""},"_Id":"5805d12d67b0a92818705bd9","id":"5805d12d67b0a92818705bd9","Application":"com.hurriyet"},{"FileName":"25.jpg","ContentType":"image/jpeg","ModifiedDate":"2016-10-18T07:37:17.04Z","Length":0,"ChunkSize":0,"Metadata":{"Title":"","Description":"25)\tG�l�n�n Solduğu Akşam/ Erdal �z (1968)

\nG�l�n�n Solduğu Akşam yazar Erdal �z'�n 1986 yayınlanan anı-roman t�r�ndeki eseridir. Aslında eser, tam anlamıyla roman sayılmaz. Anıların, kurgusal ve ger�ek�i �yk�lerin, mektupların ve g�nl�klerin birleşiminden oluşan t�rler arası bir eserdir. Adını Turgut Uyar'ın dizelerinden alır. Bu dizeler kitabın girişinde de verilmiştir.\n","EmbedCode":"","Tags":[],"ContentTags":[],"Sources":[],"Credit":""},"_Id":"5805d12d67b0a92818705bd8","id":"5805d12d67b0a92818705bd8","Application":"com.hurriyet"}]">Ortamlarda rezil olmamak için okumanız gereken 25 kitap

 

MADONNA İŞİ ORTALIĞI BÖYLE KARIŞTIRDI

  

Haberin Devamı

'Madonna'nın hayatı bizim için enteresan olabilir' diyen Özkalyoncuoğlu'nu program moderatörü Jess Molho 'Yalnız bu kitap 1943'te yazıldı. Sabahattin Ali bu kitabı asker yıllarında çadırda yazmış' diye uyarınca şaşıran Özkalyoncuoğlu ve programın diğer sunucusu Sena Keçeli'nin 'Madonna var mıydı o zamanlar?' demeleri sosyal medyayı yıktı geçti. 

 

Haberin Devamı

Hürriyet

 

KÜRK MANTOLU MADONNA'DAKİ ATIF SARTO'NUN ESERİ 'MADONNA DELLE ARPIE'YE

Hürriyet

 Andrea Del Sarto imzalı "Madonna delle Arpie" tablosu Ali'nin romanına ilham vermiştir. 


Sabahattin Ali'nin 1943 yılında yazdığı 'Kürk Mantolu Madonna' romanı, Türk edebiyatının başyapıtlarından biri sayılıyor. Kitabın baş karakterleri Maria Puder ve Raif Efendi. Raif Efendi, 20'li yaşlarında babasının isteği üzerine gittiği Berlin'de, sanata olan ilgisi sayesinde bir sanat galerisine gider. Galerideki tablolar arasında bir sanatçının otoportresini görür ve tablodaki kadını hiç tanımamasına rağmen platonik olarak aşık olur. Bu tablo onda daha önce hiç hissetmediği duygular uyandırır. Raif Efendi tablodaki portrenin, Andrea Del Sarto tarafından yapılmış "Madonna delle Arpie" isimli tablodaki Madonna'nın portresine benzediğini düşünür. Tabloya o kadar hayran olur ki fırsat buldukça tabloyu görmeye gider, fakat başka gözlerin onu takip ettiğini farketmez. Artık ritüel halini alan bu tabloyu seyretme seansınlarından birinde bir kadın onun yanına gelir. Bu kadın, tablonun sahibi olan sanatçı Maria Puder'dir. Maria, Raif'in tabloya olan hayranlığının farkındadır. Raif ise başta onun kendisiyle alay eden biri olduğunu düşünür. Tablonun sahibi ile konuştuğunu öğrenince ise dünyası bir daha geri dönüşü olmayacak şekilde değişir.

 

Haberin Devamı

MADONNA KİMDİR? 

Hürriyet


ABD'li şarkıcı, şarkı yazarı, oyuncu ve iş kadını Madonna ise 16 Ağustos 1958 doğumlu.  Ana akım müziğin en güçlü kadın müzisyenlerinden biri olan Madonna, 'Pop'un Kraliçesi' olarak biliniyor. Dünya genelinde 500 milyondan fazla albüm satmış ve bu başarısı sayesinde Guinness Rekorlar Kitabı'na girmeyi başarmış olan sanatçı, 'Like A Virgin', 'Vogue', 'Who's That Girl', 'Papa Don't Preach', 'Material Girl' gibi hitleriyle büyük başarı kazandı. 80'lerin başından günümüze aktif olarak müzik yapan sanatçı bugüne kadar 7 Grammy Ödülü ve 'Evita'daki rolüyle Altın Küredahil olmak üzere pek çok ödülün sahibi oldu. 

 

 

SOSYAL MEDYA KAYNAMAYA BAŞLADI 

 

Haberin Devamı

Hürriyet

Hürriyet

 

 

 

 


BAKMADAN GEÇME!