Her ama her defasında...Ne mi..." />Her ama her defasında...Ne mi..." />

AŞK FIRINDA EKMEK PİŞİRMEYE BENZİYOR!

Güncelleme Tarihi:

AŞK FIRINDA EKMEK PİŞİRMEYE BENZİYOR
Oluşturulma Tarihi: Haziran 22, 2009 11:46

Haberin Devamı

Son aylarda beni baştan çıkaran bir koku var.


Her ama her defasında...

Ne mi o?

Günde üç dört kez içtiğim sıcak çikolata!

Hatta bazen beş, altı...

Kokusu, tadı…

Burnumda hayat bulurken o koku, dilimde bıraktığı tada ne demeli bilmem.

Dilimde bıraktığı o hoş tattan sonra içime akması…

Anlatılmıyor!

İnsanı baştan çıkarıyor.

Doğal olarak baştan çıkaran başka bir şeyi, aşkı çağrıştırıyor.

Aşk ve sıcak çikolata birbirine çok yakışıyor.

***

Ama dün bir koku daha baştan çıkardı beni.

Hem de sabah kalkınca içtiğim sıcak çikolatanın ardından…

Ah o koku yok mu?

Fırından yeni çıkmış taze ekmek kokusu…

Dayanılmaz, anlatılmaz…

Hani çocukluğumuzdan beri yaşadığımız bir şeydir bu bilirsiniz. Karşı koyulamaz bir davetle çağıran o kokuya yeniliriz ve sıcak ekmeğin ucundan koparıp yeriz ya her defasında, eve varmadan.

İşte yine…

Fırından yeni çıkmış, dumanı üstünde, mis gibi kokan bir ekmek aldıktan sonra, o taze ekmek kokusunu kalbimdeki aşk kokusuna sardım ve…

Aşk, aşık olmak, aşkı yaşamak, fırında ekmek pişirmeye benziyor!

Ne alaka derseniz…

Çok alaka…

Bir kıvılcımla volkana dönüşmek üzere bekleyen duygularımızın kabarmaya ihtiyacı vardır.

Kabarmaya başladığında eğer başta onu aşırı kurcalarsanız, sürekli kontrol ederseniz kabarmaz!

Haberin Devamı

Pişerken devamlı bakılan ekmek gibi…


Pişmekte olan bir ekmek veya bir kek, fırının karanlığında, güvenli ve suskun ortamında uzun süre kalmak durumundadır.

Fırını zamanından önce açınca; ekmek çökmez mi?

Tüm buhar kaçıp gittiği için kekin ortasında bir delik oluşmaz mı?

İşte aşk da…

Duyguların ve heyecanın yanı sıra o gizeme, güvene ihtiyacı var galiba.

Bir de çok ama çooooooookkkkkk severek, çok sevmeye rağmen susmaya… !

***

Eğer çok ama çooooooookkk seviyor, bu duygu yoğunluğunu yaşamanıza rağmen aşkınız karşılık bulmuyorsa…

Susmak gerekiyor galiba!

İçiniz acısa da, kalbiniz ağlasa da...

 

Susmak bazen her şeyi çığlıkla haykırmaya bedel bir eylemsizlik eylemidir!

Sevdanız, çok sevdiğiniz kişi tarafından en iyi bu şekilde anlaşılır belki!

Oysa bangır bangır haykırmak istiyorsunuz içinizdekileri değil mi? !

***

Anlaşılmıyorsa sevginiz, susun!

Bırakın duygularınız yoğunluk ve sevgi zerreciklerinin çoğalmasıyla çığ gibi büyüsün, gün geçtikçe sevginizi görmeyen ya da anlamayan çok sevdiğiniz o kişiye inat!

Sevginiz kalbinizin çatısında ve odacıklarında büyüsün. Kalbinize, bedeninize, ruhunuza sığmasın. Coşup taşsın yatağına sığmayan, sığamayan deli nehirler gibi.

Ve gün geldiğinde bu derin sevginiz, sevdiğinizin aklına ve kalbine damla damla düşsün.

Ki sevdiğiniz kişi, bir anda aklına ya da kalbine düşen o damlanın dolayısıyla sevginin, güvenin farkına vardığında, bir gün aniden kapınız çalabilir!

Ben de şimdi fırında ekmek pişirmenin kurallarına uyarak aşkı kalbimde…

Yoğun duygulara rağmen; zaman, gizem, güven ve suskunluk kurallarına uyarak...

Haberin Devamı

 

Seni çooook seviyor veeee…

 

Susuyorum!

                                                                     

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!