Korkut Göze: Kim yendi?

Güncelleme Tarihi:

Korkut Göze: Kim yendi
Oluşturulma Tarihi: Eylül 12, 2000 00:00

Korkut GÖZE
Haberin Devamı

PAZAR sabahı spor sayfalarının manşetlerini süsleyen başlıkların tümü sanki aynı kalemden çıkmış gibi birbirinin kopyasıydı...

Aslan'ı da vurdular!

G.Saray'ın, Ali Sami Yen'de Samsunspor'a yenilmesi herkesi şaşırtmıştı. Ve yazılı basın da Aslan'ı da vurdular başlığı ile herkes gibi bu şaşkınlığını manşetlere taşıyordu...

Şimdi gelelim, konunun detaylarına...

- Ne yani, G.Saray yenilmez mi?

- Yenilir de, yenildiği zaman patırtısı da böyle olur...

Hep tartışılır. Bir teknik adamın, bir takımın başarısındaki payı nedir?

Her kafadan ayrı bir rakam çıkar.

Üstelik, başarıda teknik adama ayrılan pay dilenciye uzatılan sadaka gibidir. Bu arada, Scala gibi kompleksiz teknik adamlar da, konuya şöyle mütevazı bir yaklaşım getirirler...

İyi teknik adamları iyi futbolcular yaratır.

Ancak, Samsunspor'un, galibiyetinde Bülent Ünder'in rolünü ve katkılarını hatırlayanlar, teknik adamların başarıdaki payını elbette yüksek tutacaklardır.

Hele hele maç sonrası yorumlardaki şu satırlar, bir teknik adamın zaferdeki rolünü ne de güzel anlatıyor...

Samsunspor Teknik Direktörü Bülent Ünder G.Saray'ı, G.Saray Teknik Direktörü Lucescu'dan daha iyi tanıyor...

İşte, bir teknik direktörün, başarıdaki rolü ve katkıları. Hepsi yukarıdaki satırlarda saklı...

Tebrikler Bülent Ünder...

KİM SUÇLU?

Şimdi gelelim, Lucescu'ya... Rumen hoca diyor ki...

‘‘Bütün suç benim.’’

Lucescu bu sözlerine karşın konuya bir açıklık getirmiyordu. Ancak, medya Rumen hocaya eleştiri yağdırıyordu...

Aklı sıra Monaco maçı için takımı dinlendiriyor. 20'lik Emre kulübede, 33'lük Suat sahada. Bu nasıl iştir...

Bir teknik adam bir sonraki önemli maçı düşünse de, bunu futbolcusuna hissettirmez. Hissettirirse, işte böyle olur...

Yahu, G.Saray'ın orta sahası ile oynanır mı? Oraya hiç dokunma.

Bütün bu suçlamalara karşın, Lucescu'yu doğrulayan satırlar, görüşler de vardı...

Kimse Lucescu'yu suçlamasın. Monaco maçı öncesi sahaya en ekonomik kadroyu sürdü.

G.Saray kadro zengini bir takım değil mi. Herkes böyle söylemiyor mu. Ha Ahmet'i oynatmış, ha Mehmet'i. Yenilgide tek suçlu Lucescu değil.

İşte geçtiğimiz hafta G.Saray ve Samsun cephesi böyleydi. Şimdi geçiyorum diğer cephelere...

F.Bahçe'de Rapaiç 36 dakika oynadı gönüllere girdi. Siirt maçında nefis bir frikik golü attı, bir golün pasını verdi ve tam not aldı.

Kim bu Rapaiç...

Onu İtalya'dan tanıyan ve izleyen dostlarım sezon başında söyle diyordu...

‘‘Her Hırvat futbolcu gibi müzmin bir sakattır. Ayağı yere sağlam basarsa, oynadığı futbola doyum olmaz. Yeter ki, fiziği ve kafası yerinde olsun...’’

Evet, özellikle kaprissiz ve sağlıklı haftalarda Rapajiç'e dikkat edin, Perugia'nın başkanı onu satış listesine koyduğu zaman, taraftarlar kulübü taşa tuttu. Öylesine seviliyordu Perugia'da...

YORUMSUZ

Ve bir dip not...

G.Saray-Samsunspor maçı sonrası servisimize telefon açan futbolseverlerin ortak görüşü şöyleydi...

Bülent'in Samsunsporlu Ertuğrul'a göz göre göre attığı dirseği G.Saray'da kaptanlığa yükselmiş bir futbolcuya yakıştıramadık.

Sevgili Bülent, görevimi yapıyorum ve bu mesajı hiç yoruma girmeden sana iletiyorum...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!