Kırışmayı beklemeyin yaşınıza uygun kremi seçin

Güncelleme Tarihi:

Kırışmayı beklemeyin yaşınıza uygun kremi seçin
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 10, 2008 00:00

Ömrün uzaması yetmedi. Uzun yaşamanın yanında genç kalmak, en azından genç görünmek istiyoruz. Ebedi gençlik henüz hayal olsa da, yaşlanma sürecini yavaşlatmak mümkün. Daha 30’lu yaşlarda C vitaminli, meyve asitleri ve antioksidan özelliği bulunan kremleri kullanmaya başlamayı öneriyor uzmanlar. Yaş ilerledikçe de A vitamini, peptit içeren kremleri...

Acıbadem Bakırköy Hastanesi, Cilt Hastalıkları Uzmanı Dr. Gökhan Okan’ın verdiği bilgiye göre, yaşlanma iki nedenle oluyor. İlki yaşa bağlı yaşlanma. Diğeri ise dışsal faktörlerle oluşan yaşlanma. Yılların geçmesini engellemek mümkün değil. Tüm insanlarda yaş ilerledikçe hücrelerin çoğalması ve DNA’nın yenilenmesi azalıyor.

Hücrelerin büyümeleri yavaşladığı için cilt inceliyor. Üstelik geriye doğru sayma, sandığımızdan da erken başlıyor: 20’li yaşların sonunda...

Dış (çevresel) faktörler bizi yaşlandıran diğer önemli etken. Güneşin zararlı UV ışınları, alkol ve sigara alışkanlığı, gürültü, hava kirliliği, yanlış kozmetik kullanımı bizi yaşlandırıyor. Bu nedenle yaşlanma sürecini yavaşlatmak için, güneşin zararlı ışınlarına karşı koruyucu ürünlerin kullanılması, cilde uymayan kozmetik ürünlerden kaçınmak, alkol ve sigaradan uzak durmak gerekiyor.

A VİTAMİNİ GENÇLEŞTİRİYOR

İşte tam da bu nedenlerle antiaging kremlerine 30’lu yaşlardan itibaren başlanmasını öneriyor Dr. Okan. "A vitamini içeren kremlerin cildi gençleştirici etkisi kanıtlandı" diyor. A vitamini, ciltteki kolajen salgısını artırıyor, derinin gerginliğini sağlıyor. Soyucu özelliği var, bu sayede yıpranmış cildin altından taze bir derinin gelmesini sağlıyor. Cildimizdeki düzensiz pigmentasyonu (renk artışı) azaltıyor. Güneş lekelerinin hafiflemesine yardımcı oluyor" diyor.

Ancak burada ürünün içeriğine dikkat edilmesi gerekiyor. Bu kremleri hekimlerin reçetelemesi, ürün içeriklerinin doğru oranda, uygun konsantrasyonda ve doğru ciltte kullanılması önemli.

MEYVE ASİTLERİ RÜŞTÜNÜ KANITLADI

Alfa hidroksi asitleri AHA (meyve asitleri) içeren antiaging ürünlerinin de cilde yararları bilimsel olarak kanıtlanmış. Bu ürünler cildin rengini açıyor. Meyve asitleri hyaluronik asit salgılanmasını artırıyor. Su tutucu özelliğe sahip olan hyaluronik asit cilde nem kazandırıyor.

Piyasada pek çok meyve asidi içeren krem bulunsa da, bu etkiyi yapacak oranda bulunması önem taşıyor.

Güçlü antiaging etki elde edebilmek isteniyorsa A vitamini içeren ürünle birlikte meyve asidi içeren ürün beraber kullanılabilir. Ancak iki ürünün birlikte yaratabileceği tahriş konusunda dikkatli olunması gerekiyor.

SİGARA İÇENLERE C VİTAMİNLİ KREM

Antioksidan ürünler yaşlanmaya karşı kullandığımız silahlardan biri. Bunların birkaç çeşidi var. İçlerinde en tanınmışı C vitaminli antioksidan kremler.

Dr. Okan, "C vitaminli kremler, güneşten kaynaklanan yaşlanmalarda öneriliyor. Çok sigara içenlerin C vitaminli krem kullanması büyük önem taşıyor" diyor. Sigara vücuttaki C vitamininin idrarla atılmasına neden olduğundan, kandaki C vitamini azalıyor. Dışardan sürülen krem, vücudun sigara ile kaybettiği vitaminin geri verilmesini sağlıyor.

Uygun konsantrasyonda harici kullanılan C vitamininin, C vitamini içeren tabletlere göre deriyi ultraviyole hasarına karşı çok daha iyi koruduğu kanıtlanmış.

E vitaminli kremlerin de güçlü bir antioksidan olduğu biliniyor. Nemlendirici olması, güneşin zararlı etkilerinden deriyi koruması da cabası.

Alfa lipoik asit de çok güçlü bir antioksidan. Serbest radikallerin deriye zarar vermesini durduruyor, fotoyaşlanmayı geciktiriyor.

á Sıkça kullanılan ’dermo kozmetik’ kavramı, istenilen kozmetik etkiyi fizyolojik reaksiyonlar sonrasında sağlayan kozmetik ürünleri tarif ediyor.

á Kinetin bitki büyüme hormonu içeren kremler, ciltteki kolajenin artmasını sağlayarak derinin gergin olmasına yardımcı oluyor. Düzensiz renk artışının ve ince çizgilerin azalmasını sağlıyor. Çok hassas ciltlerde bile kullanılabiliyor. Üzüm çekirdeği ekstresi içeren kremler de cildin daha genç ve canlı görünmesini sağlıyor. Cilde zarar veren serbest radikalleri önlüyor.

á Peptit içeren kremler aminoasitlerin bir araya gelmesinden oluşuyor. Sinirden kasa uyarının gitmesini durduruyor. Kas kasılamadığı için kırışıklık da olmuyor. Peptit içeren kremler, iki kaş arası kırışıklıklar, kaz ayakları, göz çevresi ve alında öneriliyor.

á Ancak bu kremler kırışıklıkların azaltılmasını sağlasa da, botoksun etkisini göstermiyor. Kaslar derinin en alt tabakalarında yer alıyor. Dıştan sürülen ürünün en alt kasa kadar gitmesi biraz zor. Botokstan korkanlara önerilebilir.

Menopozdan sonra yaşlanma hızı artıyor

Menopozdan sonra yaşlanma artar. Kanda östrojen azalır, deride kuruma, saçlarda dökülme olur, derinin gerginliği ve kolajen salgısı azalır. Östrojen azalması da hücrelerin yaşlanmasına neden olur. Eğer kadın doğum uzmanları dışarıdan hormon replasman tedavisi öneriyorsa, hastanın kullanmasında sakınca yoksa, bunlar da cilde yararlı oluyor. Harici hormonlar ve vücutta östrojenik etki gösteren bitkisel kökenli kremler, uygun alternatif olabilir. Bu ürünlerin uygun kişilerde, kısa sürede kullanılmasına özellikle dikkat edilmesi, zararlı sistemik etkileri tetiklemediğinden emin olunması gerekiyor.

Yaşlanan ciltte neler oluyor?

İnceliyor.

Kolajenin azalmasıyla birlikte cilt gerginliğini kaybediyor, kırışıklıklar gözleniyor.

Pigment hücreleri düzensiz çalışıyor, bu nedenle ciltte renk değişiklikleri artıyor.

Ciltteki nemlilik azaldığından kuruluk oluşuyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!