Kendinizi anlatabileceksiniz

Güncelleme Tarihi:

Kendinizi anlatabileceksiniz
Oluşturulma Tarihi: Mart 28, 2005 00:00

Sabahın erken saatlerinde Mars’ı tetikleyen Ay, yoğun ve sert duyguların açığa çıkacağını işaret ediyor.Fakat Venüs’ün uyumlu etkisi gerilimi yumuşatırken isteklerin güzel ifade edileceğini gösteriyor. Hem ilişkiler, hem de finans açısından isteklerin artacağı ve heyecanla atılım yapılacağı bir dönem. Üstelik öğle saatlerinde Ay, Uranüs’ü harekete geçirecek ve sürpriz durumların açığa çıkmasına neden olacak. Hem yaratıcı duygular, hem de özgürlük ihtiyacı artabilir. Yeniden düşünün ve kendinizi yaratınHayatın baştan sona öğrenmek olduğuna yürekten inandığınız zaman etrafınıza bakışınız, olayların içindeki tutumunuz tamamen değişir. Yaşadığınız olaya kendinizi tamamen kaptırmış olsanız bile böyle bir durumda zihninizin bir köşesi daima uyanık kalır ve ihtiyaç duyduğunuz bir anda tüm olayların öğreniminizin bir parçası olduğunu size fısıldar. Böylece hayatınızı alt üst ettiğini düşündüğünüz olayların nedenlerini öğrenmenize yardımcı olduğunu anlarsınız ve sükunetle içinde bulunduğunuz durumu yeniden gözden geçirebilirsiniz. Sizi yoran ve üzen düşüncelerin mahkumiyetinden böylece kurtulmuş olursunuz. Sizi sınırlayan, etrafınızı ve kendinizi görmenize engel olan keskin çizgilerin oluşturduğu duvarlarla çevreli düşünce modelinden uzaklaşıp özgürleşmek için gayret göstermelisiniz. Hayatınızın yolunda karşılaştığınız hemen bütün durumların öğrenmek, bilgilenmek olduğunu kavradığınız zaman düşüncelerinizin oluşturduğu blokajlar teker teker devrilmeye başlayacak. Böylece çok daha açık bir görüşe ulaşacaksınız. Düşünceleriniz, kendi yarattığı engellerle karşılaşmayacağı için evrensel düşünceye ulaşmayı başarabileceksiniz. Düşüncelerin böylesine sınırsız, kayıtsız, şartsız olması, kişinin hayatına nasıl yansır? Bunu düşünmeye, daha doğrusu hayal etmeye çalışın. Böylece pratik hayatınızı kolaylaştırma yolunda ilk adımı atmış olacaksınız. Hayatımızı düşüncelerimizle yönetiyoruz. Daha doğrusu, öğrendiğimiz ve inandığımız her türlü bilginin nihai son olduğu yanılgısı içinde sınırlar oluşturup engeller yarattığımız için düşünemiyor sonuç olarak da yönetemiyoruz. Hayatımızı şuurlu ve bilinçli bir biçimde yönetemediğimiz için de, hayatın bizi yönettiğini sanıyor ve elde ettiğimiz küçük başarıları büyük bir nimet olarak bize sunulduğu yanılgısıyla yaşıyoruz. Halbuki şuurunda olsak da olmasak da hayatımızı düşüncelerimizle yönetiyor ve isteklerimizle yaratıyoruz. Düşünebildiğimiz kadarlık bir dünyamız var. Ve bu dünyanın içinde kimi zaman boğuluyor, kimi zaman eğleniyor, çoğu zaman da hapsolmuş gibi hissediyoruz. Düşüncelerimizle yarattığımız canavarlar üzerimize hücum ediyor. Sürekli bizi yok etmeye çalışan binbir çeşit olayla boğuşuyoruz. Hatta yarattığımız dünyada soluk bile alamayacak hale geliyoruz ve kahrediyoruz. Bu dünyaya neden geldiğimizi kara kara düşünüp "Gelmez olaydık" diyecek hale geliyoruz. Pekala, şimdi düşünmeye başlayalım; içinde yaşadığınız dünya gerçekten o kadar mı? Devam edecek
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!