Zengin Amerikalı mutlu balıkçı

Güncelleme Tarihi:

Zengin Amerikalı mutlu balıkçı
Oluşturulma Tarihi: Aralık 17, 2000 00:00

Deniz SİPAHİMUTLULUĞUN tarifini yapmak gerçekten zordur. Kimisine göre çok zengin olmak, kimisine göre meslekte zirveye ulaşmak, kimisine göre de büyük başarılara imza atmaktan geçiyor mutluluğa yolculuk. İşte size çok sevdiğim bir öykü... Birkaç meslektaşım köşesinde yer vermişti ama yine de hatırlamaya değer... * AMERİKALI bir zengin, iş seyahati sırasında Meksika'nın küçük bir kıyı kasabasına uğramış. Bakmış ağzına kadar balık dolu bir tekne ve içinde keyifli bir balıkçı... ‘‘Bu balıkları ne kadar zamanda tuttun...’’ diye seslenmiş. ‘‘Bir iki saatimi aldı’’ demiş balıkçı. İşadamı iştahlanmış, ‘‘Niye biraz daha kalıp daha fazla tutmadın?’’ demiş. ‘‘Bu kadarı bize yetiyor da ondan’’ diye omuz silkmiş balıkçı. İşadamı balıkçının bu kanaatkarlığına şaşmış kalmış, ‘‘Kalan zamanını nasıl geçiriyorsun peki?’’ diye üstelemiş. Balıkçı özetlemiş bir gününü... ‘‘Sabahları biraz balık tutarım. Sonra çocuklarımla oynarım. Öğleyin karımla biraz siesta yaparım. Akşamları amigolarla beraber gitar çalar, şarap içer, geç vakte kadar eğleniriz. Oldukça meşgul sayılırım, Senyör...’’ Bilmiş bir tavırla Amerikalı, ‘‘Bu işe daha çok zaman ayırmalısın. Büyük bir tekne bulup daha çok balık tutmalısın. Oradan elde edeceğin gelirle daha tekneler alabilirsin. Kısa sürede bir balıkçı filosuna sahip olursun. Böylece yakaladığın balığı aracılara değil, doğrudan işletme tesislerine satarsın. Kendi balık fabrikanı bile kurabilirsin. Kısa zamanda balıkçılık sektöründe bir numara olursun’’ diye konuşmuş. Balıkçı merakla, ‘‘Bunları yapmak kaç sene alır Sinyör?’’ diye sormuş. ‘‘15 - 20 yılda halledersin’’ demiş Amerikalı, ‘‘Zamanı gelince şirketini halka açarsın, hisselerini iyi paraya satarsın, zengin olursun...’’ diye eklemeyi de unutmamış. ‘‘Milyonlar ha...’’ diye tekrarlamış balıkçı, ‘‘Eee, sonra?’’ Amerikalı yanıtlamış, ‘‘Sonra emekli olursun. Küçük bir balıkçı kasabasına yerleşirsin. İstersen zevk için balık tutarsın. Çocuklarınla oynar, karınla keyfince siesta yaparsın. Akşamları da arkadaşlarınla şarap içer gece yarısına kadar gitar çalarsın...’’ Balıkçı, ‘‘Bütün bu telaş ne için’’ demiş; Amerikalı sessiz kalınca kendi sorduğu sorunun cevabını kendisi vermiş... ‘‘Hırsla örülü onca yılın vaadettiği final, halen yanı başımızda duran mutluluksa, bu yarışa ne gerek var...’’ BAZEN ulaşılması zor hayaller kurar, bunları gerçekleştiremeyince de hayal kırıklığına uğrarız. Bazen de mutluluğun başka denizlerde olduğunu düşünür; yarını düşünürken bugünü yaşayamayız. İşte böyle durumlarda bu hikayeyi hatırlayın, keyfinize bakın...
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!