Zeki Müren kayıtları gün yüzüne çıkıyor

Güncelleme Tarihi:

Zeki Müren kayıtları gün yüzüne çıkıyor
Oluşturulma Tarihi: Eylül 19, 2009 00:00

24 Eylül Perşembe günü, Sanat Güneşi Zeki Müren’in aramızdan ayrılışının 13’üncü yılı. Müzik şirketleri, onu en iyi şekilde anmak için yeni projeler hazırlıyor. Sanatçının şimdiye kadar duyulmamış eserlerini ve kayıtlarını gün yüzüne çıkarıyorlar.

Bunlardan biri, Universal Music Taxim Edition ve Bayar Müzik’in yapımcılığını, Burhan Bayar ve Burak Kut’un prodüktörlüğünü üstlendiği “Saklı Kayıtlar”. Zeki Müren’in 1952-1984 yılları arasında söylediği ve şimdiye kadar yayınlanmamış kayıtlarından oluşan albümle birlikte bir kitapçık hediye ediliyor. Bir diğer çalışma da, Odeon Müzik’ten çıkan “Lunapark Konseri”. CD, konser sırasında kaydedilen ses kayıtlarından oluşan ilk Zeki Müren albümü olma özelliği taşıyor.

Saklı Kayıtlar albümünün oluşum hikâyesi, birçok sanatçının sahne ve plak orkestrası şefliğini yapan besteci, tambur sanatçısı Muzaffer Özpınar’ın, Zeki Müren’in sahnede ve evinde prova yaparken çekilmiş kayıtlarını Burhan Bayar’a vermesiyle başladı. Burhan Bayar önce büyük bir heyecanla şarkıları dinledi. Yaptığı araştırmalarda bazı parçaların plak, kaset (fonogram) repertuvarlarında olmadığını gördü. Kayıtlar ya dört kanal analog teybe ya da direkt iki kanallı mono toplu kayıtlar şeklinde yapılmıştı.

BURAK KUT DEVREYE NASIL GİRDİ

Hemen kolları sıvadı. Bantlar Almanya Hamburg’da “First Voice” stüdyolarında Martin Erhardt ve ekibi tarafından orijinali bozulmadan, tüm orkestra ve dip gürültüleri temizlenip dijital hale getirildi. Genç şeflerden, keman sanatçısı, besteci Özcan Şenyaylar’a teslim edildiler sonra. Bütün orkestra yeniden, var olan ses üzerine çaldı. Ortaya çıkan sonuçlar besteci ve akademisyenlere dinletildi. Gelen görüşler üzerine viyola sanatçısı Tarkan Bergamalı şefliğinde saz semaisi ve peşrev çalınarak albüm son haline getirildi.

İşin bu bölümünde devreye Burak Kut girdi. Burhan Bayar, Burak Kut’a elindeki Zeki Müren kayıtlarından bahsetti. Burak Kut, şarkıları ilk dinlediğinde çok heyecanlandığını anlatıyor: “Yıllar önce Gülriz Sururi ve Engin Cezzar, Ayşe Opereti için teklif getirmişlerdi. Zeki Müren’i ve sahnedeki devrimlerini biliyordum. Şarkıları daha dikkatli dinledim. Çok etkilenmiştim. İnsan sesini mükemmel kullanmıştı. Yıllar sonra bu proje karşıma gelince piyasadaki diğer Zeki Müren işlerinden ayrışması için çok uğraştık. Sonuçta elimizde daha önce hiçbir yerde yayınlanmayan kayıtlar vardı. Tabii bu şarkılar, dönemin bilinen şarkıları ama Zeki Müren’in ağzından hiçbir yerde yayınlanmamış, televizyonda söylenmemiş. Sadece kendi sevdiği için bu parçaları konser repertuvarlarına almış. Hemen çalışmanın piyasaya çıkması lazım diye düşünerek projeye dahil oldum. Burhan Bayar ile Universal Taxim Edition yetkililerini bir araya getirdim.”

FAYDALANIYORUZ GİBİ ALGILANMASIN

Zeki Müren’in 1952-1984 yılları arasında söylediği ve şimdiye kadar yayınlanmamış kayıtlarından oluşan albüme “Saklı Kayıtlar” ismi verildi. Hem plak hem CD formatında hazırlandı. Bir Sevda Geldi Başıma, Ayrılık Yaman Kelime, Hayat Bazen Tatlıdır ve Saçların Tarumar gibi eserlerden CD’ye 19, plağa 14 şarkı kondu. CD’nin yanına 32 sayfalık bir de özel kitapçık hazırlandı. Taksim Edition Türkiye ve Bölge Başkanı Mine Aksoy, Zeki Müren’in bilinmeyen yönlerinin de kitapta yer aldığını söylüyor: “Mesela kendisi pek çok desen çalışması yapmış. Sabaha karşı beşlerde kalkıp desen çalışmaları yapıp öyle güne devam edermiş. Kitapta bunun gibi sanatçının birçok farklı özelliği var.”

Peki bu albümdeki şarkılara klip çekilecek mi? Burak Kut, “Zeki Müren’i gündeme getirmemizin ondan faydalanmaya çalışıyormuşuz gibi algılanmasını istemiyorum. Klip konusunda hâlâ çok kararsızım” diyor.

Taksim Edition Türkiye ve Bölge Başkanı Mine Aksoy
KÂR ÖNEMLİ DEĞİL BU ARŞİV İŞİ


Artık sanatçılar ve plak şirketleri albüm satışlarından değil konserlerden kazanıyorlar. Peki bu tarz toplama albümlerde kazanç var mı? Mine Aksoy cevaplıyor: “Tabii ki zarar etmememiz lazım. Ama öncelikli olarak bu bir arşiv ve katalog çalışması oldu. Ayrıca müzik bugün yapılıp yarın karşılığı alınan bir ürün değil. Yaptığınız eser 30 yıl sonra bile bambaşka bir yere gelebilir. Biz Taksim Edition olarak halen reklamlara Beatles şarkılarını veriyoruz.”

Burak Kut
BORSADA DEĞERİM YÜKSELDİ


Şarkıcıların, her şeyi biz biliriz düşüncesiyle yaptığı albümler oluyor. Benim de biraz öyle dayatmalarım vardı. Daha deneysel çalışmalar yapıp ticareti düşünmemiştim. Bir önceki albüm geçirdiğim sessizlik döneminden sonra yerini buldu ve içime sindi. İyi bir başarı kazandı. O albümle borsada değerim yeniden yükseldi. Prodüktörlük de uzun zamandır düşündüğüm bir işti. Bundan sonra yeni isimlere prodüktörlük yapmayı düşünüyorum. Bu işte hiçbir maddi kaygım yok. Zaten olsa, böyle bir kriz döneminde bu işe girmezdim. Bir yandan da kendi yeni albümümü tamamladım. Kısa bir süre sonra çıkacak. Bu sefer rock tınıları daha ağırlıkta. Yeni şarkılarım, sözleri itibariyle olgunluk şarkılarım olacak. Bu sefer daha düşündüren, uzun vadede dinlenebilecek bir Sezen Aksu şarkısıyla çıkış yapacağım.

Güzel Türkçesi ve seyirci sohbetleri Lunapark Konseri albümünde

Odeon sık sık ilginç arşiv çalışmalarıyla sesini duyuran bir müzik şirketi. Bu sefer de karşımıza yine oldukça farklı bir proje ile çıktılar: Zeki Müren’in Lunapark Konseri. Gazino kültürünü yeniden yaşayıp Zeki Müren’in dinleyicisiyle kurduğu sıcak ilişkiye şahit olmayı isteyenlere hitap eden albümü, Odeon Müzik Proje Koordinatörü Zeynep Göktürk şöyle anlatıyor: “Piyasada taş plaklardan, bantlardan kaydedilmiş, stüdyo kayıtlarından oluşan albümler bulabilirsiniz. Fakat bu çalışma birebir canlı konser kaydını içeriyor. Size CD’den Zeki Müren’in konser repertuvarını dinleme imkânı veriyor. Türküler, klasik Türk sanat müziği eserleri, güncel şarkılar bir arada sunuluyor. Ayrıca onun dinleyicisiyle olan sıcak diyaloğu, güzel Türkçesi ve kendine has replikleri de bu albümde birebir yaşanıyor.” Albümde yer alan ve şirkete devir yoluyla gelen konser kaydının 1970’lerin sonuna denk geldiği biliniyor. 16 şarkılık kayıt, Derdimi Ummana Döktüm ile açılıyor. Kader Kime Şikâyet Edeyim Seni, Baharı Bekleyen Kumrular Gibi, Akşam Oldu Hüzünlendim Ben Yine ve Ayağında Kundura gibi eserlerle devam ediyor. Seslerin net olması için dijital mastering uygulanan şarkılarda sadece ses dengeleri ve uzun alkışların kesilmesi işlemleri yapılmış. Zeynep Göktürk tüm eser sahiplerinden tek tek izin alındığını da vurguluyor: “En önce mirasının büyük bölümünü bıraktığı Türk Eğitim Vakfı’ndan ve Mehmetçik Vakfı’ndan izin aldık.”
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!