Yuvarlak masa toplantılarının gündemi her hafta aynı: Örgü ve yün

Güncelleme Tarihi:

Yuvarlak masa toplantılarının gündemi her hafta aynı: Örgü ve yün
Oluşturulma Tarihi: Mart 02, 2011 22:17

Biri jeofizik, diğeri ziraat mühendisi. Aralarında bir operacı ile işletmeci de var. Hepsinin ortak tutkusu örgü. İstanbul Kadıköy’de yaşayan bu 5 kadın, her cumartesi örgü toplantıları düzenliyor. Öğle saatlerinde buluşup hava kararana kadar örgü örüyorlar. Buluştukları yer, bir yüncü ve gelenlere danışmanlık yapmaktan geri kalmıyorlar.

Her cumartesi, Kadıköy’de rengarenk, yumuşacık yünlerin satıldığı dükkanın yan kısmına bir masa kuruluyor. Saat 13.30 gibi ellerinde kekler, börekler ve şişlerle Zuhal, Kıymet, Çiçek, Işık ve Meral hanımlar geliyor. Bütün gün bir yandan çay içip hazırladıkları yiyecekleri yiyor, bir yandan örgü örüyorlar. Yeni modeller deneyip, birbirlerine önerilerde bulunuyorlar. Değişik mesleklerden bu kadınların ortak noktaları yün. Onlar; haftada bir toplanan yuvarlak masa örgücüleri! Herşey iki yıl önce başlıyor. istanbul Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Zuhal Düzgit, uzun yıllardır örgüye meraklı. Yünlerini almak için gittiği Erol Tekstil’in sahibi Arzu Yenenler ve yardımcısı Fatma Salmanlı’yla da tanışık. Yine dükkana gittiği bir gün, Fatma Hanım aracılığıyla, kendi gibi örgüye meraklı, emekli ziraat mühendisi Kıymet Kazak’la tanışıyor, aralarında çok sıcak bir ilişki başlıyor. ÖNCE ŞALIYLA, SONRA KENDİYLE TANIŞTILARGel zaman git zaman, Fatma Hanım, onlara bir başka örgüsever tanıtıyor: “Bir Çiçek Hoca var! Öyle bir şal örneği var ki...” Zuhal ve Kıymet hanımlar, beş tane ‘Çiçek Hanım Şalı’ ördükten sonra, istanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Opera Bölümü öğretim üyesi Çiçek Kantar’ın kendisiyle bir araya gelme fırsatı buluyor. Aralarına bir de işletmeci Işık Togay ile ev hanımı Meral Buran katılıyor. Çekirdek ekip her cumartesi, saat 13.30’da Erol Tekstil’de buluşmayı adet haline getiriyor. Dükkanını arkasındaki yuvarlak masaya oturuluyor, getirdikleri kekler ve börekler servis ediliyor. Sonra şişler ve yünler çıkıyor, bir yandan örgü örülüyor, bir yandan gündemlerindeki konular konuşuluyor: İnternetten aradıkları modeller, bu modelleri kendilerine nasıl uyarladıkları, değişik teknikler, yün çeşitleri... Yapıp bitirdikleri modelleri birbirlerine gösterip, üstünde konuşuyorlar. Zuhal Hanım gündemlerini; “Değişik ilik yöntemleri var, bilen bilmeyene anlatıyor. Gördüğümüz değişik modelleri paylaşıyoruz. Mesela Meral Hanım ‘yarma cep’ modelini biliyor. Ben hiç bilmiyordum ne olduğunu, geldi bize onu öğretti. Kıymet Hanım’ın üzerindeki hırkayı genellikle çocuklar için örerler ama biz bunu kendimize uyarladık. Çiçek Hanım, kendi tarzında kimonoya dönüştürdü. Yaptığımız değişik modellerin nasıl olduğuna bakıyor, deniyoruz. Aktüel olaylarla ilgili de konuşuyoruz ara sıra ama genelde yünden vakit kalmıyor!” diye anlatıyor. /_np/6552/12816552.jpgMÜŞTERİLERE ESİN KAYNAĞIKadıköy Altıyol’daki Erol Tekstil, bir aile şirketi. 1999’dan beri Arzu Yenenler ve ailesi tarafından işletiliyor. Çalışanlar Fatma Salmanlı, Mesut Ayık ve Mehmet Turgutalp de artık ailenin bir parçası olmuşlar. Yenenler, örgüseverlerin yuvarlak masa toplantılarndan çok memnun olduğunu söylüyor: “Onlar başlarımızın tacı! Hayatımızı renklendiriyorlar. Sadece haftasonları değil, haftaiçi de ne zaman vakitleri olsa uğruyorlar. Diğer müşteriler de onlardan esinleniyor, yün alıp hemen örgüye başlamak istiyor.”Örnek saklayanlar varBizim aramızda gizli birşey yoktur. Oysa buraya gelen bazı hanımlarda model saklama huyu var. Göstermek, paylaşmak istemiyorlar yaptıklarını... Örneğin geçenlerde, bir kadın kalın tığla örülmüş çok güzel bir şal getirdi. İp seçimi konusunda Metin Bey kendisine yardımcı olurken, ‘Hanımefendi, rica etsem şala bir bakabilir miyim?’ dedim. Bana şalın sadece ucunu uzattı! Yünler beni eğlendiriyorBen ağır bir iş yapıyorum. Opera öğrencisi yetiştiriyorum ve çok yoruluyorum. Bütün bu renkler, yün gibi yumuşak ve sıcak birşey beni çok eğlendiriyor. Bazı günler çok yorgun oluyorum, okula gitmek istemiyorum. Bugün okula gidersen, iki yün alacaksın diye kendime rüşvet veriyorum. Herkesin uzmanlığı ayrıEkipteki herkesin ayrı bir uzmanlık alanı var. Kıymet Hanım astarlar, Çiçek Hanım kanaviçelerde çok iyi. Işık Togay, internet uzmanı. Araştırma yapıp yeni model ve şablonlar buluyor. “Bazı modeller paralı. Sitelere ücretini ödeyerek alıyorsunuz ama sonra başkalarına dağıtamıyorsunuz. Örnekleri bazen e-postayla gönderiyorum” diyor.<ımg>
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!