YÜKSELEN BURÇLAR... Yükselen burcu Yay olanlar... Son derece sevimli ve sempatik bir görünüme ve hemen her zaman gülen bir yüze sahiptir bu kişiler... Boyları hemen her zaman uzundur. Kemik yapıları da uzundur ama hiçbir zaman "sıska" olmazlar. El ve ayakları büyük, ön iki dişleri sempatik ve güzel bir iriliğe sahiptir. Öz burcu İkizler ise kafaları çok karışık ve kararsız olurlar. Her olayda en kötü olasılığı düşünmekte üstlerine yoktur. Ama bunlar sıradan bir "olumsuz" kişinin aksine, sürekli olumsuzluğu düşünen ruhlarını açık etmezler ve hatta, genellikle, dışarıya karşı "vurdumduymaz" bir portre sergilerler. Bunların işi zordur. Ancak, ruhlarını dinginliğe kavuşturacak bir işle uğraşmaları ve kendilerini insanlığın hizmetine sunmaları halinde mutlu olabilirler... Diğer on bir
burç için, yükselen Yay, genellikle bolluk, neşe, bol çocuklu kalabalık bir aile ve çok güzel "kahkaha" getirir... Bu insanların gülmesi ünlüdür. Hemen her zaman çevrelerine pozitif enerji yayarlar. Bazı konularda "saf" ve "aldatılmaya müsait" bir izlenim yaratırlarsa da, aslında bu sadece "tevekkül"dendir. Onlar, zor koşullardan "bir şekilde", ama "muhakkak" sıyrılacaklarını bilirler. Zira, bu tipler "zeki"dir. Özellikle panik anlarında, en doğru seçimi yapmak konusunda üstlerine yoktur. Bunu bilir, ve içten içe kendilerine "aşırı" derecede güven duyarlar. "İçten içe" dememin nedeni, yüzeyde, özgüvensizlik izlenimi uyandırabilecek korkuları olmasındandır. Bu korkuların nedeni, aslında, sadece, "suçluluk duygusu" kaynaklıdır... Suçluluk duygusu bu kişileri mutsuz edecek -belki de- tek şeydir. Bu duygularının nedeni, hayatın "küçük neşeli an"larından ve hayattaki "küçük neşeli oyunlar"dan çok fazla haz almalarıdır. Sevdikleri biriyle satranç oynamak, güzel bir
yemek yemek, sevdikleri televizyon dizisini izlemek vb. aktiviteler yükselen burcu Yay olan biri için gerçekten "çok büyük bir keyif"tir... Bu anlarda hayatta olmaktan öylesine mutludurlar, öylesine yaşama bağlıdırlar ki, bu duygularından dolayı suçluluk duyarlar... Çevrelerindeki insanları eleştirir görünseler de, kimseleri beğenmez görünseler de, aslında, bu insanların kendileri kadar "zeki", "becerikli" ve "şanslı" olmadığını düşünürler. Herkesin dört saatte yaptığı işi onlar kırk beş dakikada bitirivermekte ve içlerindeki çocuğu eğlendirecek birşeyler bulmaya koşarlar. Bu hayat tarzı da, onların kendilerini "işe yaramaz" ya da "tembel" olarak nitelendirmelerine neden olur... Durumu böyle değerlendirmek yerine, "sorumlulukları" sözkonusu olduğunda ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışarak "işlerini bitirmeleri" ve, "eğlence zamanı" diyerek keyif içinde "oyun"larına koşmaları önerilebilir bu kişilere... Bu tipler, enerji, zekâ ve birikimlerini "insanlığın hizmetine" sunmak gibi bir yol seçerlerse bile, her gün en az bir-iki saat kendilerine keyif veren hobilerine zaman ayırmak "zorunda"dırlar. Aksi takdirde mutsuz, suratsız, hatta saldırgan bir kişilik edinmeleri işten bile değildir. Yükselen burcu Oğlak olanlar... Yükselen burcu Oğlak olanlar "akıllı"dırlar. Onlara akıl danışabilirsiniz. Her konuda "en doğru" çözümü bulmak konusunda akıl almaz bir yetenekleri vardır... Bunların yüzü "güzel"dir. Burunları daima güzel, ve genellikle kalkık, elmacık kemikleri çıkıktır. Yanakları biraz içe çökük olur ve etli bir yüze sahip olmazlar. İnce-uzun kemikli olmalarına rağmen boyları orta veya ortadan kısadır... O kadar ilginç bir "atak"lıkları vardır ki, bu kişiye yakın olan diğer insanları çok şaşırtırlar. Aslında inanılmaz derecede "sabırlı ve temkinli", daha doğrusu "sağlamcı"dırlar. Bankadaki küçücük bir mevduat hesabını başka bir bankaya nakletmek için üç yıl düşünebilirler. Ama bankanın bilgisayar sistemi çalışmıyor diye hem Ticaret, hem İçişleri Bakanlıklarına ve hem de televizyonculara telefon edip şikâyette bulunabilirler. Zira, göze batmaktan hoşlanmadıkları, ve biraz da "güvenlikte olma" saplantıları olduğu için kendilerini ortalara atmaktan asla hoşlanmazlar... Bunlar, güç sahibi ve yönetici pozisyondaki kişilerin "ardındaki gerçek yönetici" olmaya çok uygun bir kişiliğe sahiptirler. Buna karşılık, ön plandaki (kendilerinin önünde veya bambaşka bir alanda) kişilerin sahip olduğu para-pul, mal-mülk, güç-iktidar konusunda inanılmaz derecede kıskançtırlar. İçin için "ulan benim neyim eksik" diye düşünüp başkalarının pozisyonuna haset etmeye çok meyillidirler. Bu haset duygusu onların sürekli bir "öfke" biriktirip bu öfkeyi bastırmalarına neden olur. Zaman zaman ortaya çıkan acaip ataklıklarının nedeni de budur işte. Öfkeleri bir anda ve hiç ilgisiz bir alanda patlayıverir. Herkes de "ne oluyor buna" diye sorar, cevabı bulamaz... Ancak, Yükselen burcu oğlak olanlar, Yay veya
Balık burçlu bir anne tarafından yetiÅŸtirilmiÅŸ olmaları halinde kimseye haset etmez ve kendi sahip oldukları ÅŸeylerle çok mutlu olmayı bilirler. Bu kiÅŸiler nadiren "çok zengin" olabilirler, ama hiçbir zaman "yoksul" deÄŸillerdir. Asla parasız kalmazlar. Bunun nedeni "temkinli" olmaları deÄŸil, günlük hayatta, ve küçük konularda "çok kısmetli" olmalarıdır. Gittikleri her evde güzel bir yiyecek bulurlar. ÅžiÅŸli meydanına, iiÅŸ günü ve saat 16:30'da arabalarıyla gelseler, derhal bir otomobil oradan hareket eder ve bu kiÅŸinin arabasına bir park alanı açılır... Tabii bu gibi konularda "çok ballı" olduklarını kabul edip bunu ifade ettikleri müddetçe ÅŸansları daha da artar... Kendilerinin "ÅŸanssız" ve "kısmetsiz" olduÄŸuna inanıp bunu yineledikleri sürece de her iÅŸleri ters gider. "Gerçeklik" ve "gerçekliÄŸin yorumu" etkileÅŸimi, bu insanların yaÅŸamının her alanında "göze görünür"dür çünkü. Haftaya görüşmek üzere... Lea - 27 Kasım 2000, Pazartesi Â
button