Yonca'ya tam not

Güncelleme Tarihi:

Yoncaya tam not
Oluşturulma Tarihi: Eylül 13, 1998 00:00

Lale Barçın İMERKuşkusuz 90'ların başında ‘‘patladığı’’ söylenilen Türk Pop Müziği'nin yeni kimliğinin (gerçi kimliğini hâlâ bulmuş değil ya) bir parçasıydı Yonca Evcimik. O güne dek sahne gösterisine pek önem verilmediğinden Evcimik'in ‘‘dans eden küçük seksi kız’’ imajı bayağı da tutmuştu. Bu imaja bir de -tutması garanti- Aysel Gürel imzalı slogan şarkı sözleri de eklenince, pop müzik yepyeni bir stara kavuşmuştu. O güne kadar sahneyle pek haşır neşir olan, şarkıcı olma hayaliyle yanıp tutuşan Yonca Evcimik eline geçen bu fırsatı iyi kullanmıştı. Ve geldiği noktayı korumak için de elinden geleni yaptı. Yonca Evicimik yıllardır gerçekten de çok çalışan ve işini ciddiye alan isimlerden biri. 90'ların başından bu yana da ister beğenelim ister beğenmeyelim müzik alemindeki yarıştan kopmadı. Her zaman piyasada iddialı olan albümler yaptı ve ‘‘hayalini’’ profesyonel bir işe dönüştürdü. Bu giriş Yonca Evcimik'in son albümü anlatmak için yapıldı... Çünkü şahsen Evcimik'in bu albümü bana göre en önemli çalışması. Bugüne dek büyük ölçüde 6-15 yaş grubuna hitap edecek bir müzik yapan sanatçı ‘‘Günaha Davet’’ isimli son albümünde çıtayı epeyce yükseltmişe benziyor. Yonca'nın sarı saçlı ‘‘Yoncimik’’ imajını tamamen silen yeni ‘‘ciddi’’ dışgörünümü zaten bunun sinyallerini veriyor. Evet Yonca Evcimik ‘‘büyüdü’’... O artık ‘‘acıyı, tatlıyı’’ tatmış, genç ama olgun bir kadın. Yeni albümü de öyle... Gerçi hâlâ ‘‘slogan şarkı’’ kategorisine girbilecek parçalar var, ama albümün genel olarak çok ‘‘büyümüş’’ bir havası var. Ve tam da ‘‘Bundan sonra ne yapacak’’ sorusunu soranları kızdıracak bir yanıt veriyor gibi... Üstelik bu albümde Evcimik bugünü dek en başarılı ‘‘yorum performansını’’ da sergiliyor. Müzikal anlamda yıllardır adını koyamadığı müzik soundunun rengini daha da netleştiriyor sanatçı. Tekno, dans ve pop'tan oluşan ilginç bir karışım. Tek bir şarkı hariç albümde bir bütünlük de (Tatlı Kaçık) söz konusu. Kısaca albüm bugünün pop kalıplarında ciddiye alınması gereken bir çalışma. Üstelik ‘‘Vurula Vurula, Utanır Ömrüm, Usta, Günaha Davet, Halt Ettim, Yalan Zaman’’ (etti altı şarkı) çok güzel parçalar. Düzenlemelerde Aşkın Arsunan ve Kıvanç K başarılı işler çıkarmışlar. Ama galiba albüm ‘‘kişilikli’’ giysiye ve güçlü bir ruha sahip olmasını bana göre tek bir isme borçlu: Söylememi istese de istemese, birilerini rahatsız etse de etmese de Sezen Aksu... Evcimik'in bu prodüksiyonu için nasıl çalıştığını, nasıl çabaladığı biliyorum. Üstelik bunun karşılığında hiçbir beklentisi de yoktu Aksu'nun... O böyle biri işte ve Yonca da bunun değerini biliyor. Ve yine eminim ki o kariyerindeki bu yeni dönemi taşımayı iyi bilecek. Uzun lafın kısası: Albüme şöyle bir takılın bana hak verecekmişsiniz gibi geliyor...Şu basın danışmanlarıTürk Müzik piyasasında detaya dayalı bir şey istediğiniz zaman duvara tosluyorsunuz. Sanatçıların kişisel bilgilerini, diskografi, biyografi, satış rakamı gibi ‘‘önemsiz!’’şeyler istediğinizde uzaylıymışsınız gibi bakıyorlar size. Onlardan biraz araştırma gerektirecek küçücük bir bilgi istediğinizde vay halinize. Bir örnek: Ferdi Tayfur'un asistanı, sanatçı hakkında 20 yıllık total rakam istediğimde, ‘‘Hayatım!, Şimdi ben bunları nasıl bulacağım?’’ demesin mi? Ah be güzelim! Toparlayacaksın kendini biraz çalışıp araştıracaksın ve neticeye ulaşacaksın. Bu kadar basit. Sizlerin işinizi bizler yapamayız ki. Birini ‘‘temsil’’ etmek sadece ‘‘etiket’’ değildir. Bazı sorumlulukları vardır...Sizin anlayacağınız basın danışmanlarıyla başım hiç hoş değil. Elbette ki istisnaları var. Ama biliyorsunuz onlar kaideyi bozmuyor... (1978 ile 1998 yılları arasında ilginizi çekecek bir grafik hazırlamaya çalışıyorum. Haftalardır ‘‘bazı’’ danışmanlardan haber yok!..)
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!