Yapımcılar Çağlayan’a destek verdi

Güncelleme Tarihi:

Yapımcılar Çağlayan’a destek verdi
Oluşturulma Tarihi: Ocak 04, 2010 00:00

Devlet Bakanı Zafer Çağlayan’ın Arap ve Balkan coğrafyasında yayınlanan Türk dizileri aracılığıyla Türk malı kullanımına özendirme projesine yapımcılar da yeşil ışık yaktı.

Haberin Devamı


Türk dizileri ve filmlerinin Arap ve Balkan coğrafyasında gördüğü ilgi, Devlet Bakanı Zafer Çağlayan’ı harekete geçirdi. Bu diziler aracılığıyla Türkiye’nin imajını ve Türk malı kullanımını ciddi oranda artırabileceklerini belirten Çağlayan, Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın (DTM) ihracat destekleri kapsamında bu dizilere tanıtım teşviki vermeyi düşündüklerini bildirdi. Ünlü yapımcılar Fatih Aksoy, Osman Sınav ve Türker İnanoğlu da Bakanın bu girişimini olumlu bulduklarını açıkladı. Ancak yapımcılara göre Türk malı reklamları dolaylı yoldan yapılmalı, belli markalar gösterilerek haksız rekabet ortamı yaratılmamalı ve Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) da dizilere yönelik ‘gizli reklam’ cezalarını esnetmeli.

Fatih Aksoy:  50 bin TL  ceza ödedik
“Zafer Çağlayan’ın bu açıklamasını çok olumlu, bu işin farkına varmış olmalarını da çok önemli buluyorum. Fakat şunu da belirtmek isterim; biz bir sinema filminin bir sahnesinde geçen aracın üzerinde yazan Türk markası yüzünden 50 bin TL ceza ödedik Sanayi Bakanlığı’na. Bizimle aynı dönemde çıkan Amerikan filmlerinde markalar boy gösterip ceza almazken, biz bir kamyonun üzerinde Türk markası görüldü diye böyle bir ceza ödedik. Televizyonda böyle bir şey söz konusu bile değil, RTÜK anında cezayı kesiyor. Dizi ve sinemalar dünyanın kullandığı bir kültür pazarlama yöntemi. Türkiye’de de gerekli düzenlemeler yapılmalı, yapımcılara destek verilmeli. Ayrıca yurtdışında popüler dizilerin çekildiği yerleri görmeye giden çok sayıda turist var.”

Haberin Devamı

Osman Sınav: Markaları neden buzluyoruz
“İsabetli bir açıklama olmuş. Birtakım markaların dünya pazarına dizi ve filmlerle girmesi yeni bir durum değil ama bunun farkına varılması güzel. Tabii yine de haksız rekabet olmayacak şekilde yapılması lazım. Sadece belirli markaları göstermek yanlış olur. Ayrıca normal hayatta gördüğümüz şeyleri ekranda buzlamak da yanlış. Mesela akış içerisinde sokak sahnesi varsa, arka plandaki markaları, market adlarını buzlamamak gerekiyor. İnsanlar normalde o yoldan yürürken, oraları görüyor çünkü. Bu yüzden dizi çekerken çok zorlanıyoruz. Market çekimlerinde ya bütün markaları buzlamamız gerekiyor ya da her şeyi ters çevirmemiz gerekiyor. Bu konularda hassasiyet gösterilir ve esneklikler yapılırsa, faydalı olur. Sonuçta reklam filmi çekmiyoruz ama bilinçli çekilirse, akışı ve karakterin yapısını bozmamak şartıyla olumlu bir şekilde kullanılabilir.”

Haberin Devamı

Türker İnanoğlu: Denge iyi ayarlanmalı
“Sürekli yapılabilecek bir durum değil. Öyle olursa reklam kokar, çok da başarılı olmaz. Amerikalılar’ın yaptığı gibi sinema filmlerinde kullanılabilir ama dizilerde biraz yama gibi durur. Birçok kişi para almak için bu durumdan faydalanmak isteyebilir. Eğer istismar edilmezse, hem üretici hem de yapımcı için olumlu bir gelişme olacaktır. Bunu çok iyi dengelemek lazım. Mesela ‘Yabancı Damat’ dizisinde baklavacı kullandık. Dizi Yunanistan’a satıldıktan sonra baklavaya talep arttı, o marka dört şube açtı. Böyle olursa güzel olur. Endirekt yapılmalı, diğer türlü reklam kokar.”

 

 

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!