Woody Allen’dan Paris güzellemesi

Güncelleme Tarihi:

Woody Allen’dan Paris güzellemesi
Oluşturulma Tarihi: Ekim 01, 2011 22:10

Woody Allen’ın 76 yaşında çektiği 42. filmi olan Paris’te Gece Yarısı (Midnight in Paris), hem iş hem de tatil amacıyla Paris’e gelen Amerikalı bir ailenin buradaki hikâyesini anlatıyor. Evlenme arifesinde olan Amerikalı yazar Gil Gender, Paris sokaklarında ilham ve kendini arıyor. Woody Allen’dan, New York, Londra, Barselona’dan sonra şimdi de Paris güzellemesi.

MIDNIGHT IN PARIS
PARİS’TE GECE YARISI
Yön: Woody Allen
Oyn: Owen Wilson, Kathy Bates, Adrien Brody, Carla Bruni, Marion Cotillard, Rachel McAdams
Tür: Dram, Komedi


Filmin başında yaklaşık bir beş dakika Paris’i geziyoruz.
Burası Sacre Coeur değil mi, işte Eifel Kulesi, Sein Nehri kıyıları derken hafızalarımıza yerleşmiş Paris manzaraları bir film şeridi olarak geçiyor gözümüzün önünden.
76 yaşındaki Woody Allen, New York, Londra, Barselona’dan sonra Paris sokaklarının da filmin karakterlerden biri haline geldiği bir filmle geliyor karşımıza.

İKİ NİŞANLININ FARKLI DÜNYALARI

Kariyeri New York ile anılan Woody Allen, Paris’teki hikâyede bir yazarın hayatını anlatarak kendinden de bahsediyor aslında.
Artık rol alamıyor, oynayamıyor belki ama filmin asıl oğlanında kendini buluyor.
Gil Gender, Amerikalı bir yazar.
Nişanlısıyla ve ailesiyle birlikte Paris’e geliyor.
Turistlerin gözünden Paris’i izlerken iki nişanlı arasındaki uyumsuzluk da neredeyse gözümüze sokuluyor.
Zengin aile kızı Inez, Gil’den çok farklı bir kafada.
Eskiden romantik duygular beslediği, bilgili, donanımlı eski aşkının karşısına çıkmasıyla Paris’te başka bir aleme dalıyor.
Bu da nişanlısını kendi haline bırakmasıyla sonuçlanıyor.

DALI VE PICASSO’YLA ARKADAŞ OLUYOR!

Paris’te yalnız kalan Gil, kendi kendine Paris’i dolaşırken daldığı hayallerinde kendine tarihte geriye gittiği farklı bir dünya yaratıyor.
Bu yolculukta karşısına kimler çıkmıyor ki!
O artık Ernest Hemingway, Zelda, Scott Fitzgerald, Picasso ve Dali gibi ustalarla sohbet eden bir yazar.
Nişanlısından gereken sıcaklığı göremeyen Gil, bu arada hayal dünyasında aşk yaşamaktan da alamıyor kendini.

GIDE REKORU KIRDI

Amerika’da mayıs ayında vizyona giren Paris’te Bir Gece, yönetmenin uzun kariyerinin gişe rekorunu kırmıştı.
Gil’in bu yolculuğunu şahane bir anlatımla perdeye getiren Woody Allen, bu filmle Oscar’da da adından söz ettirecek gibi duruyor.
Özellikle 1920’li yılların Paris’indeki yarattığı fantezi dünyasıyla izleyenleri büyüleyen film, hayat ve sanatla ilgili güzel sözler de söylüyor.
Bir karakterin Gil’e dediği gibi; “Hepimiz ölümden korkuyor ve evrendeki yerimizi sorguluyoruz. Sanatçının görevi varoluşun anlamsızlığında ilaç bulabilmektir.”

Fantezi kurtuluşumuzdur

“Fantezi tek kurtuluşumuzdur” diyen Woody Allen’a, Woody Allen klasiklerinden biri haline gelecek gibi duran bu filmle birlikte katılmamak elde değil.

Mutevazı Woody Allen

“Bugüne kadar 42 film yaptım. İçlerinde yedi, sekiz tanesinin gerçekten de iyi olduğunu söyleyebilirim” diyor Woody Allen. Paris’te Bir Gece de kuşkusuz en iyilerinden birisi olacak.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!