Uzmanlar cinsel sorunlarınıza çözüm buluyor

Güncelleme Tarihi:

Uzmanlar cinsel sorunlarınıza çözüm buluyor
Oluşturulma Tarihi: Aralık 08, 2005 17:39

Haberin Devamı

SORU. Benim en önemli  problemim, erken boşalma. Bu şekilde eşimi tatmin edemedigimi düsünüyorum ve ne yapacağımı bilmiyorum.
SERDAR

Erken boşalma erkeklerin en sık yaşadığı cinsel sorunların başında gelir.Ürolojik,sinir sistemi ile ilgili olarak,ilaç etkisi olarak ya da pskikolojik temelli olabilir.Bu durumlarda kulaktan dolma bilgilerle bir hekim kontrolü ve takibi altında olmayan tedavi amaçlı her şey şikayetleri de hiç istenmediği halde tırmandırabilir.belki de sizin durumunuz için en önemli adım tedaviye başlama adresiniz olsa gerek.bunun içinde psikiyatri servisinden başlamanızı öneririm.

SORU: Ben bir yıllık evliyim. Ancak tatmin olamıyorum. Eşimde problem yok. Bu sorun beni  zor durumda bırakıyor. Evlenmeden önce mastürbasyon yapıyordum. Sorunum nedir ? K.Y. 

Karşılıklı doyumun sağlandığı bir cinsel birliktelik şüphesiz bütün eşler için önemlidir.Genelde tek tarafın doyumuna kalmış ilişkilerde öne çıkan nokta iyi kontak kuramama ve partnerle uyumsuzluktur.Ortak ilgi ve paydalar bu anlamda önem taşır.cinsellikle ilgili konuşmak birbirini ve sekse bakışını tanımak için konuşabilmek önemlidir.Gerçek sekste doyum mastırbasyondan daha doyurucu olduğu kadar doyumsuzlukta bir o kadar can sıkıcıdır.gerçek cinsel ilişkide iki taraf olduğu için mastırbasyon gibi tek tarafli beğeniler ve doyum anlayışı yeterli olamaz.böyle bir durumda cinsel partnerle yapılacak açık ve samimi paylaşım işe yarayacaktır.hatta her iki tarafında rızası ile bu konu ile ilgili uzman yardımı alınabilir.tek başınıza bile olsa alacağınız uzman yardımı dahi çok işe yaracaktır.

Haberin Devamı


SORU. 12 yıllık evliyim buna rağmen çok sık mastürbasyon yapıyorum,sürekli seks aklımda ve bunun sonucunda sık sık yapıyorum bazen günde iki kez.bu durumdan nasıl kurtulabilirim?

Aşırı cinsel eğilim bir tür duygu ve davranış bozukluğudur.Kişi hayatta kaygı duyduğu durumlardan kaçış için bir relaks yöntemi olarak kullanabileceği gibi cinselliği hayatın büyük bir bölümüne oturtup yoğun bir şekilde her durumu cinsellikle özdeşleştirerek de yaşayabilir.Böyle bir yaşam şekli de kendini tek boyuta endekslemek ve her sıkıntıda başını kuma gömmek gibi olur.Zamanla kendimizi endekslediğimiz boyut,yaşama nedenimiz haline gelir.Başka hiçbir şeyi görmeyeceğimiz şekilde abartılı bir davranış şeklini alır.Saplantılı şekilde cinselliğe atıfta bulunmak toplum içindeki standart ve onaylanan ahlaki çemberin dışına çıkmış olunması kaygısı da yaratabilir.Artmış cinsel dürtüyü kanalize etme adına spor son derece faydalıdır ancak kullanılan tek argüman olması yetersiz kalır.Bu tip kuvvetli stresörler karşısında davranışçı ve bilişsel disipliner terapi yaklaşımları son derece faydalıdır.Stres yönetimi eğitimi ve bireysel psikoterapi kombinasyonları sorunun çözümünde son derce faydalıdır.Ayrıca bu tip durumların cinsel kompulsyon yaşantıları olma ihtimali de vardır.her ne nedenle olursa olsun uzun süre bahsedilen şekilde seyreden durumu psikiyatrik değerlendirme ile tanımlamak yerinde olur.

Haberin Devamı


SORU. Kendimi çok çaresiz hissediyorum günlerdir.Çok sevdiğim bir insanın HIV taşıyıcısı olduğunu öğrendim bir kaç gün önce. Ayrıca 6 yıl önce geçirdiği bir trafik kazasında cinsel fonksiyonunu da kaybettiğini öğrendim. Onu seviyorum, tedavisinde yardımcı olmak istiyorum. Şayet evlenirsek ki bunu kendisi istemiyor. Bir çocuk sahibi olmamız mümkün mü? Benim amacım cinsellik değil, onu baba yapmak istiyorum. HIV taşıyıcısı bir adamdan sperm alınabilir mi? Çocukta bir problem olur mu?Ayrıca sevdiğim bu insan doğuştan Akdeniz anemisi. Kendimi çok çaresiz hissediyorum,kimseyle konuşamam böyle bir konuyu.

Böylesine durumlar günlük hayatta her zaman yaşanabilecek sorunlar değildir. Bu yüzden tüm detayları ile analiz etmeden verilecek kararlarda hep risk taşır.HIV kan ve DNA yoluyla bulaşan bir virüstür ve hıv taşıyıcısı ya da aıds hastası birinden yapılacak çocuğa da geçer.Burada önemli olan verdiğiniz kararın muhtemel risklerini de planlayark davranışa geçmektir.Sizin durumunuzda en akılcı çözüm olayı tüm detaylarıyla değerlendirebileceğiniz ve risk yönetimi ile ilgili profosyonel bir yardım almak olacaktır.

Haberin Devamı

SORU. Ben cinsellik konusunda herkesin net ve sorunların uzerine giden bir tutum içerisnde olması gerekliliğine ve cinsel hayatın hayatın mutlu geçmesinde önemli bir pay olduğunu düüşünen bir insanım. O yüzden bazı soruların sorulması gerekliliğine inanırım..Sorum, bir sorun olmadığını düşünüyorum ama bazı zamanlarda psikolojik baskı
haline dönüşebiliyor..

Özellikle bizimki gibi kapalı toplumlarda cinsellik kişilik bir yapı taşı olarak değil sadece seks olgusu olarak algılanmaktadır.Böyle olunca da cinselliğin kimlikle ilgili yönü değil de ahlak ile ilgili yönü ağırlık basar.hele kültürel ahlak yapılanması da ayıp ve yasak üzerine kurulunca objektif kriterlerden uzak bastırılmış duygu ve dürtülerin hakim olduğu keskinleşmiş ve değişime dirençli bir sosyal öğreti haline gelebilir cinsellik.

Haberin Devamı

SORU. Bekar 25 yaşında maddi gücü yeterli olan bir  gencim. Sevgilim var ve aktif olarak 1 senedir düzensiz bir cinsel hayatımız var...Benim sorum erken boşalma diil boşalma suresini kontrol edememem. Erken  boşalma sorununu araştırdım böyle bir sorun yok.
Bilgilendirmenizi bekliyorum.
M. AYDIN

Boşalma sorunları erkek cinsiyetinin en sık karşılaştığı cinsel problerin başında gelir. Karşılaşılma sıklığı olarak erken boşalma öne çıksa da geç boşalma ya da boşalamama da cinsel işlev problemidir.Daha çok psikolojik temelli rahatsızlıklardır.Düzensiz cinsel ilişki ya da çok eşlilik gibi nedenlerden etkilenebilir ancak bunlar için kesin ve tek kriter dememiz mümkün değil.Sıkıntı kişiye bağlı değil ve süreklilik gösteriyorsa  bir hekime danışmak en doğrusu olacaktır.

Haberin Devamı

SORU. merhaba, kız arkadaşımla lise birinci sınıftan bu yana cinsellik yaşıyorum ama artık monotonlaştı. Onun yanında cinsellik dışında kalmak beni sıkıyor.  Ayrılmak istiyorum fakat kendine zarar vereceğinden korkuyorum.

Sizin yaşadığınız şeyi cinsellik olarak genellemek yanlış olur kanaatindeyim çünkü cinselliği sadece seks ile sınırlamış durumdasınız aynen ilişkinizi sınırladığınız gibi.İlişkinizin monotonlaşması da bu paylaşım daralmasına bağlı olabilir.Seks iki insan arasındaki cinsel içerikli en özel paylaşımlardan bir tanesidir ve kapalı toplumlarda özellikle kadın için daha önemli ve bağlayıcı bir unsurdur. Bağlanma konusunda gidebileceği son noktaya gitmiş olmak kaygıyı artırıcı bir durumdur ve bu anda terk edilme psikolojisi hırpalayıcı yaşanabilir.Açık, samimi ve gerekçeli bir yaklaşmla ilişkinizi gözden geçirmek yararlı olur kanaatindeyim.Yine tekrar etmek isterim ki bu kadar az bir bilgi ile yapılacak direk yorum yanlış değerlendirmelere neden olabileceği için en azından bu konu ile ilgili bir terapistten danışmanlık almanız daha verimli olur.

SORU. Öncelikle çok ciddi olduğunu düşündüğüm bu köşeniz için teşekkür ediyorum. Benim sorunum; yaklaşık beş yıldır ilaç kullanıyor olmam,  iki sene gazi üniversitesi hastanesi noroloji bölümüne  gittim. Çeşitli ilaçlar kullandım. ( nustral, sirdalud, serdep, laroksi ) gibi bana bir şey söylenmeden sürekli bir ay sonra kontrole gel dendi. Tabi ben çok şiddetli baş ağrısı ve  buna bağlı mide bulantısı şikayeti ile gidiyordum.  Daha sonraları baş ağrısından sonra kusmalar başladı tabi sürekli ilaç kullanmak beni rahatsız ettiği için kontrolleri bıraktım ve şikayetler devam etti. Daha sonra ağrılarım değişiklik göstermeye başladı. Öleceğim korkusu, çocuklarımı kaybedeceğim ve ani bir kötü haber gelecek beklentisine dönüştü. Bununla beraber evde kalma korkusu , dışarıya çıkma korkusu , aşırı bir sinirlilik ve hiçbir şeyden zevk almama gibi sorunlara dönüştü. Sora tekrar hastaneye gittim. Hacettepe üniversitesi. Psikyatri ile görüştüm benim panik atak olduğumu tedavisinin uzun bir zaman gerektirdiğini ve ilaç kullanmam gerektiğini anlattılar. Tabi bundan on sene önce doğuda erkek kardeşimi PKK tarafından şehit edildiğini bu rahatsızlıklarımın bu olaylardan sonraki bir birikim olduğunu ve 30 yaştan sonra her insanda olabileceğini söylediler. Bana ilk olarak paxsil 10 miligram ile başladılar bu daha sonra 20 mg.olarak devam etti. Daha sonra iki ayda bir görüşmelerden benim ilaç değiştirmem gerektiğini ve bu sefer efeksör 75 mg kullanmam gerektiğini söylediler. Du  da daha sonra 150 mg ye dana sonrada hem 150 mg ve ayrıca 75 mg yi birlikte kullanmam gerektiğini söylediler ben bu ilaçları yaklaşık üç yıl kullandım. Bir ara ilaçsız yapamayacağımı  o olmadan sokağa bile çıkmaya cesaretim olmadığını fark ettim. Bu arada ikisini bir kullanmaktan tansiyonum 9/10 veya 11/10 gibi eşitlenmeye başladı ve ben bu durumu dr. Anlattım ve ilaç kullanmak istemediğimi , çünkü bunlarla birlikte başka ilaçlar da kullandığımı çok ilaç kullanmanın beni rahatsız ettiğini anlattım. Şu an iki aydır ilaç kullanmıyorum. Ama eski o sıkıntılarımın da tam kaybolmadığını fark ettim bazen nefes alamayacak ve boğulacağımı zannediyorum bazen aşırı bir sinir geliyor her şeyi kırıp dökmek ve avazım çıktığı kadar bağırmak istiyorum. Ben 38 yaşında memur olarak çalışan ve iki çocuk annesiyim. Benim ne yapmam gerektiği konusunda bana yardımcı olursanız çok sevinirim. Çalışmalarınızda başarılar diler hastalıklardan uzak sağlıklı ve mutlu kalmanız dileği ile…..

Öncelikle rahatsızlığınız ile ilgili olarak tedaviye gösterdiğiniz duyarlılığı kutlarım.tedavi süreci içinde ilerleme kaydememek her insanda iyileşme motivasyonunu negatif etkiler.Ayrıca psikiyatrik rahatsızlıkların iki temel noktasını belirtmek isterim.Genel olarak iki başlık altında inceleyebiliriz bunları.Birincisi organik nedene bağlı olan ve psikolojik yapının olumsuz etkilenmesi ile ortaya çıkanlar, ikincisi ise psikolojik temelli olan ve fizyolojik bozukluluklara da neden olarak ortaya çıkanlardır.Her iki durumda da hekim tedavi düzeneği içinde ilaç kullanabilir, süreç içinde tedavinin seyrine göre ilaçların tipinde ya da dozunda değişikliklere gidebilir.Ancak bu tür tedavilerde özellikle sizin ki gibi durumlarda başka tedavi enstrümanlarıda eklenerek tedavi güçlendirilebilir.Örneğin Panik Bozukluk tedavisinde ilaç tedavisi artı psikoterapi hem belirtilere dayalı hem de stres yönetimi ile beraber baş etme mekanizmalarını güçlendirerek daha boyutlu hale gelir.Bu da tedavi süresinin kısalması ve kalıcılığın artması gibi iki ana avantaj sağlayabilir.

SORU. Ne zaman sakal traşı olsam, 1-2 dakikayi aşarsa bu süre içinde bayılacak gibi oluyorum..Bağirma ihtiyaç duyuyor, yola veya bahçeye koşuyorum, yardım için seslendikten sonra kendime geliyor ve rahatlıyorum. Güneş Atabay

Sizin durumunuzda özellikle multidisipliner yaklaşımların yararlı olduğu süregelen araştırmalarda da belirtilmiştir.Öncelikle yakınmalarınızla ilgili biyopsikososyal bir inceleme yararlı olacaktır diye düşünüyorum.tedavi aşamasında ise gerekiyorsa ilaç tedavisinin yanı sıra özellikle negatif transferasyonlar ve kaygılarınınızı tanıma ve onlarla baş etmeye göre dizayn edilebilecek bireysel psikoterapi seansları ile  çözüme ulaşabilirsiniz. Burada önemli olan tedavi ekibi ile uyumlu bir süreci sabırla devam ettirebilmenizdir.
 

SORU. Yaklaşık 10 aylık bir nişanlılık dönemimde beni sonderece üzen, olaylar var. Mesela bir sabah kalkıyorsunuz asık bir surat, benim üstüme gelme, sebebi hiç yokken sinirlilik, devam eden diğer günde nedenini sorduğunda hayatınızda hiçkimseye söyleyemeyeceğiniz bir kelimeyi; "bana bunu söyledin" gibi inanılmaz bir şekilde size söyleyen, sürekli rüya gören ve her şeyin başına stresi ekleyen, bütün olumsuzlukları karşısındakilerin davranışları ile ilişkilendiren, dört gün sizinle konuşmak istemeyip en kibar yollarla sebebini sorduğunuzda sabah ben uyurken beni öpmeden çıktın diyen, bende ne buldun da nişanlandın; çok ilgiliydin diyen bir kişilik hangi kategoriye girer.
saygılarımla;


Eğer bir evde psikiyatrik tanı olan rahatsızlık yaşayan birisi varsa bu diğer bütün aile fertlerini de doğaldır ki olumsuz etkiler.Hastalıkla ilgili yaşantılardan kaynaklanan iletişim bozukluluklarını,sitemleri ve sataşmaları kişiselleştirmemek tedavi için atılacak önemli bir adımdır.Burada en önemli nokta hastayı düzelmesi gereken bozuk bir plak gibi düşünmeden pasif destekle iyileşmesini beklemek yerine tedaviyi yürüten kadro ile yakın temasta olup sürece aktif katılımda üzerinize düşecekleri öğrenip uygulayabilirsiniz.Şüphesiz ki vakayı şu an için en iyi onlar tanıyorlar.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!