’Trafik benim günlük yaşamım’ deyin, boşuna strese girmeyin

Güncelleme Tarihi:

’Trafik benim günlük yaşamım’ deyin, boşuna strese girmeyin
Oluşturulma Tarihi: Ocak 25, 2006 00:00

İstanbul trafiği son yıllarda iyice içinden çıkılmaz bir hal aldı. Eskiden belirli saatlerde trafik yoğunluğu yaşanırken, artık neredeyse günün her saati trafik işkencesi çeker hale geldik. İstanbul Büyükşehir Belediyesi trafik sorununa ilişkin bir çok çözüm yolunu devreye sokmaya hazırlanırken, biz de Otoyaşam olarak trafikte stresten uzaklaşmak için neler yapılabileceğini psikologlara danıştık.

Memorial Hastanesi’nden Uzman Psikolog Aslıhan Tokgöz Tozlu, trafik sıkışıklığında insanların stres yaşamalarının kaçınılmaz olduğunu belirterek, bu yüzden stres kontrolünün yapılması gerektiğini söylüyor. Tozlu, bu konuda yapılması gerekenleri ise şöyle sıralıyor: "İlk olarak yavaş ve derin nefes alarak gevşeyin (diyafram nefesi almak, göğüs değil). İkincisi ise içinde bulunduğumuz durum için algılamanızı değiştirin. Çünkü bazı durumlarda çevremizi ve insanları değiştirmek mümkün değildir; böyle durumlarda algılama şeklimizi değiştiririz."

KAHROLASI TRAFİK DEMEYİN

"Trafiği negatif adlandırmaktansa daha nötr hale getirmek yararlı olur" diyen Tozlu, "Kahrolası trafik’ yerine ’trafik benim günlük yaşantımın bir parçası, işime gidip gelebilmek için bu trafiği yaşamalıyım’ şeklinde düşünmek daha yatıştırıcı olacaktır" diye konuşuyor.

Bununla birlikte dikkati daha olumlu ve zevkli bir şeylere çevirmeninde faydalı olacağını kaydeden Tozlu, şöyle devam ediyor: "Mesela radyoda zevkimize göre bir program belirleyip (tartışma programları gibi) bunları günlük olarak takip etmek veya aracımızda yanımızda biri veya birileri varsa ilginç ve dikkatimizi çeken konular üzerine sohbet etmeliyiz. Ayrıca, araç içinde klasik müzik dinlemek sakinleştirmek açısından önemlidir. Ancak trafikte canlı eğlenceli hareketli müzik dinlenmesi daha doğru olabilir."

Trafikte stres anında ağız kurulu yaşanabileceğinden dolayı araçta su bulundurulması gerektiğini söyleyen Tozlu, "Bununla birlikte yemesi kolay meyve gibi yiyeceklerde dikkat dağıtmak ve var olan açlığı kısa süreliğine bastırmak için iyi olabilir. Ancak bu işlemi araç kullanmamıza engel olmayacak şekilde yapmalıyız" yorumunu yapıyor.

ÇOCUKLAR ETKİLENİR

Araç içindeki çocukların trafikten daha olumsuz etkilenebileceğini de söyleyen Tozlu, "Çocuklar açlık, susuzluk ve sıkılma gibi sorunlar yaşayabilirler. Bu yüzden anne-babalar su ve yiyeceğin yanında çocukların dikkatlerini oyuncaklar veya oyunlar yolu ile trafikten almalıdır" yorumunu yapıyor.

SAĞLIĞINIZA DİKKAT EDİN

Sıkışık trafiği günümüzün en önemli stres kaynaklarından biri olarak değerlendiren Tozlu, "Stresin hem fiziksel hem de psikolojik sağlığımız üzerinde olumsuz etkileri var" diye konuşuyor. Tozlu, araştırmaların fiziksel ve psikolojik sağlık problemlerinin yüzde 80-85’inin stres ile bağlantısı olduğunu ortaya koyduğunu belirterek, bu yüzden sağlığımız için stresi kontrol etmemiz gerektiğini kaydediyor.

OTOMATİK VİTES FAYDALI

Otomatik araç kullanmanın manuel kullanmaktan daha kolay olduğunu da söyleyen Tozlu, "Otomatik araç stres anında faydalı olabilir. Ancak stres anında performans düşeceği için kullanılan aracınızın otomatik olması hata yapılmayacağı anlamına gelmez. Bu yüzden sürücülerin stresli olduklarında daha dikkatli olmaları gerekir" diye konuşuyor.
/images/100/0x0/55ea4639f018fbb8f8756054

Kurallara uymayanların psikolojik sorunu var

Trafik canavarları, sürekli emniyet şeridini kullananlar, kuralları sürekli olarak ihlal edenlerle ilgili de görüşlerini bildiren Tozlu, bu konuda şu yorumları yapıyor: "Gerektiği yerlerde sinyal kullanmamak, işaretlere boş vermek ve emniyet şeritlerini kullanmak gibi trafik kurallarına bilerek uymamanın nedenleri (bazen unutkanlık veya acemilik dışında) bu kişilerin ve toplumun psikolojik özelliklerinde aranmalıdır. Bu tür davranışları genellikle psikolojik sorunu olan insanlarda görmekteyiz. Özellikle antisosyal, narsisistik, paranoid, histrionik ve sınırda kişilik bozuklukları, iki uçlu duygu-durum bozukluğu, panik bozukluk ve dissosiyatif bozukluklar, alkol-madde kullanım bozukluğu olan kişiler sayılabilir."

AŞAĞILIK KOMPLEKLERİ VAR

"Bu kişilerin genellikle benlik anlayışlarında sorun vardır" diyen Tozlu, şöyle devam ediyor: "Mesela ’aşağılık kompleksi’ olan kişiler trafikte kurallara uymadıkları zaman kendilerine trafik kurallarına uyan kişilerden daha üstün görürler ve böylelikle komplekslerini bastırmış olurlar. Bununla birlikte trafikte başka bir sürücü tarafından geçilmeyi hakaret sayarlar. Yapılan çılgınca sollamaların zaman kazanma açısından pek de önemi olmadığı gerçeğini göz önünde bulundurduğumuzda, böylesi kişileri ’varoluşlarını otomobil kullanarak gösterenler’ diye adlandırabiliriz. Çünkü bu kişiler genelde kendilerini başarıları, kariyerleri ve gelişmişlikleriyle kanıtlayamamış kişilerdir. Trafik, bu kişilerin kendilerini en basit şekilde göstermeleri için uygundur. Kendilerine ve diğer insanlara saygı göstermeksizin bu eylemi gerçekleştirirler. Ülkemizde kurnazlık yapıp insanları dolandırmanın geçerli bir ahlak kuralı olduğunu düşünenlerin sayısı maalesef az değildir. Bu kişiler için trafik kurallarına uymak saflık ya da enayilik gibi gelmektedir. Yine aynı şekilde bu kuralları bile bile çiğnemek onlarda ’ben akıllıyım, kurnazım, kurallara uyacak kadar enayi değilim ve istediğim zaman üç kağıtçılık yapabilirim’ gibi duyguları tatmin etmektedir."
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!