Tiyatro sahnesi gibi restoran

Güncelleme Tarihi:

Tiyatro sahnesi gibi restoran
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 08, 2012 00:00

Eski sörfçü, yeni şef Kemal Demirasal Alaçatı’daki Barbun’u bir fine dining restorana dönüştürdü. Şimdi bir tiyatro sahnesi gibi gördüğü restoranında her akşam ayrı bir oyun oynuyor müşterilerine

Haberin Devamı

İzmirli Kemal Demirasal (30) babası, ablası ve eniştesi sörfçü olduğu için çocuk yaşta rüzgâr sörfüne gönül vermişti. Öyleki 2001-2006 arasında Türkiye Freestyle Şampiyonu olacak kadar ilerledi. Ama sonra kendine yeni bir kariyer çizdi. Önce Alaçatı kasabasına taşındı. 2007’de de Barbun adlı restoranı açtı. Şimdi de Barbun’u bir ‘fine dining’ restoran haline getirdi.

Kemal Demirasal rüzgârla aşkını bitirip mutfak aşkının başlamasını şöyle anlatıyor: “Sörf benim için artık aşk değildi. Bunun yerine sabaha kadar bıkmadan, sıkılmadan okuyan, sürekli merak eden, araştıran, hayalperest, cesur ve tutkulu bir şef olmayı istedim. Her gün uğraştım bunun için. Bazen gece yarısı uyanıp mutfağa girip aklıma gelen şeyi hayata geçiriyorum. Reçeteler oluşturuyorum. Uyku tutmuyor, not alıyorum, sabah mutfağa girip ekiple uyguluyordum hepsini.”

Haberin Devamı

YENİ FİKİRLER İÇİN DÜNYAYI DOLAŞIYOR

Ama Demirasal çalışmanın kilit bölümünü kış aylarında yapıyor. Dünyadaki benzer fine dining şefleri gibi uzun bir sefere çıkıyor, eylül ve ekim aylarında dünyayı dolaşıyor. Kasım ayı başında mutfakta çalışmalara başlıyor. Yemek üzerinde değil, malzeme üzerinde çalışıyor. Kısacası asma yaprağıyla nasıl daha iyi bir dolma yapılır değil de, asma yaprağıyla neler yapılır üzerine kafa patlatıyor. Sonra ortaya çıkan en iyi sonuçları seçiyor. Yemeği yapmak tüm bunların sonrasında geliyor.
Barbun’u aynı zamanda hayallerini sunduğu bir tiyatro sahnesi gibi görüyor genç şef: “40 kişilik bir kapasitemiz var. Burada onlara her gece yeni bir oyun sergiliyoruz. Arka plandakiler dahil 29 kişilik ekip olarak her gece ilk günkü gibi hazır olmalıyız. İlk zamanlar müşterilerimiz bizi tam anlamadı. Hatta hesabı fazla buldular. Şimdi herkes memnun çünkü ne yaptığımızı anladılar. Peki kâr ediyor muyuz? Hayır. Çünkü kazandığımızın tümünü tekrar gelişime, fikirlere yatırıyorum. İdealim bu.”

KİTAPLARDAN ÖĞRENDİ

Profesyonel eğitim almamıştı. O da şeflik için kitaplara dadandı. Başta yemek kitapları, sonra gastronomi üzerine bilimsel kitapları hatmetti. Hatta bilmediği dildeki kitapları bile inceledi. Tüm bu kitaplar için bir servet harcadı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!