Jennifer Boyner ilk kez anlattı! Yıllar sonra ortaya çıkan gerçek...

2000’lerin ilk yarısında yayınlanan “Sihirli Annem” kült çocuk dizileri arasında yerini aldı. Bu fantastik hikaye, günümüzde bile sosyal medyada birçok espriye konu oluyor.

Dizinin çocuk kahramanlarından Toprak’ı canlandıran Jennifer Boyner ise 22 yaşında genç bir kadın oldu.

Boyner, nasıl bir ailede büyüdüğünü şöyle anlatıyor:

“Çok kalabalık bir ailede büyüdüm. 6 kardeşiz, en büyükleri de benim. Bu evde abla olmak benim için çok kıymetli. Babam Nijeryalı, annem Türk olduğundan iki kültürün karışımıyla ortaya çıkan bir aile yapımız var. Bizi çok farklı ve özgür düşünce yapılarıyla büyüttüler. Keyifli ve farklı bir aile olduk her zaman. Baba tarafında müzik ve dans çok önemli. Eğitim almadan, doğuştan dans yetenekleri var. O da bize geçmiş. Babam sabahları Bob Marley açıp dans ederdi.”

İLK KEZ ANLATTI: BEBEKLİĞİMİ ERKEK KARDEŞİM OYNADI!

Oyuncu, “Sihirli Annem” dizisine girişini şöyle dile getiriyor:

“Anneannem, Defne Joy Foster’ı çok seviyordu ve bana çok benzetiyorlardı. Kardeşimle katalog çekimlerinde çocuk modelliği yapıyorduk. Anneannem, yapımcılara ulaşıp bizden bahsediyor. Ardından dizinin bütün konseptini değiştirip beni dahil ettiler. Dizide Defne Joy evlendi ve kızı oldu. İlk görünen bebek de erkek kardeşim Jordan’dır. 3 yaş var aramızda. O benim doğumumu oynadı, daha sonra ben diziye devam ettim. 3 yaşındaydım diziye başladığımda.”

Jennifer Boyner, bir süre sonra oyunculuğa devam etmeme nedenini şöyle anlatıyor:

“Hepsi 1 dizisinde yer aldım. Orada da aynı ekip çalışıyordu. Sonra yeniden ‘Sihirli Annem’ için kamera karşısına geçtik. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Lisesi’ne başlayınca da dizilere ara vermek istedim. Derslerim çok yoğundu o dönem. Kamera önünü okulla yürütmek zordu. Tiyatro yapmaya başladım ve kendimi geliştirdim.”

Kamera önünde büyüyen oyuncu, o dönem bazen gerçekle oyunu karıştırdığını söylüyor:

“Çok küçük olduğum için bazen gerçeklik algımı kaybedebiliyordum. ‘Hepsi 1’ dizisinde evlatlık edinilen bir karakteri canlandırıyordum. Bir sahnede de güya devlet beni yurda döndürmek isterken, dayım karakterine sarılıp gitmek istemiyordum. Bu sahneyi çekmeye başladığımızda ağlamaya başladım. Gerçeklik algım kayboldu ve gerçekten beni götürecekler sandım. Kayıt bitti, tüm set oyunculuğum için beni alkışladı.”

Hiçbir zaman oyuncuyum demedim

Jennifer Boyner, konservatuarda da oyunculuk tercih ettiğini söylüyor:

“Küçüklükten beri oyunculuk yapıyordum, o yüzden kendimi geliştirmek adına farklı bir bölüm tercih etmemi önerdiler. Ama ben öyle düşünmedim. Eğitimimi hep iyi bir şekilde tamamlamak istediğim için oyunculuk bölümünü tercih ettim.”

Oyuncu, “Lisede oyunculuk sizin için ne ifade ediyordu ki o sıralar ekranda olmak istemediniz” sorusuna şu yanıtı veriyor:

“Hiçbir zaman kendime oyuncu demedim. Şu an oyunculuk adına kendimi o kadar geliştirdiğimi düşünmüyorum. Fakat bu alanda birçok eğitim aldım. Oyunculuk, diksiyon, şan, tiyatro... Bunlara rağmen kendime oyuncu diyemiyorum. Kendimi daha çok geliştirmem gerektiğini düşünerek uzak kaldım.”

Boyner, okulda tanınması hakkında “Sınıfa ilk girdiğimde ‘Aaa ‘Sihirli Annem’deki Toprak, ben küçükken sizi izliyordum’ diyenler oluyordu. Ben artık o kadar alıştım ki bu duruma bana tuhaf gelmiyordu” diyor.

Nasıl bu kadar büyüdüğüme şaşırıyorlar

Jennifer Boyner, şimdilerde hem modellik yapıloyr hem de sosyal medyada içerikler üretiyor:

“3 seneye yakın modellik yapıyorum. Zaten 22 yaşındayım ve yeni atıldım bu mesleğe. O da çok keyifli. Hatta bana oyunculuktan daha zevk veren bir iş. Biri bana bir ürünü nasıl hayal ettiğini söylediğinde onu direkt pozlarımla tanıtabiliyorum. Bu başka bir yetenek. Oyunculuktan ziyade kamerayı biraz tanımakla ilgili. Benim mutlu olduğum bir alan modellik. Arda Kofoğlu’nun da ajansına bağlı olarak çalışıyorum. Çok güzel işbirlikleri yapıyorum. Tarz olarak özgürlükçü bir sosyal medya profilim var. İnsanların önerilerime kulak vermesi mutlu olmamı sağlıyor. Dışarı çıktığımda 10 insandan 9’u tanıyordur beni.”

Boyner, “Size dair en çok neyi merak ediyorlar” sorusuna şu yanıtı veriyor:

“Nasıl bu kadar büyüdüğüme çok şaşırıyorlar. İnsanların zaman algısı kayboluyor beni görünce. Tabii ki büyüdüm, normal değil mi! ‘Sihirleri nasıl yapıyordunuz, gerçek mi, köpeği nasıl konuşturuyordunuz’ diye soruyorlar. ‘Sihirli Annem’in Türkiye’nin Harry Potter’ı olduğunu düşünüyorum.”

Defne Joy her zaman güler yüzlü biriydi

Jennifer Boyner, “Sihirli Annem”deki rol arkadaşlarıyla hâlâ görüştüklerini belirtiyor:

“Bağımız hiç kopmadı diziden sonra. Ailelerimiz de birbirini tanıyordu. Annemizden babamızdan çok birbirimizle zaman geçiriyorduk. Güzel zamanlar geçirdik. Artık kardeş gibiyiz, en iyi dostum onlar. İnci Türkay da Londra’da yaşıyor ve oradaki drama okulunda çocuklara eğitim veriyor. O yüzden pek görüşemiyoruz ama bazen görüntülü aramalar yapıyoruz.”

Oyuncu, merhum oyuncu Defne Joy Foster hakkında ise şunları söylüyor:

“Defne Abla bambaşka bir insandı. Enerjik, güler yüzlü... İnsanın canı sıkkın olsa Defne Abla’yı görünce modu yükselirdi. Annemle çok yakınlardı. Kardeşim Jordan ile beni kendi çocuğu gibi çok severdi. Hep destek oldu bana ve kendimi hep çok rahat hissettim sette.”

Kendime gelecek hedefi belirlemedim

Jennifer Boyner, “Hedefleriniz neler” sorusuna şu yanıtı veriyor:

“Her alanda kendimi geliştirmeyi düşünüyorum. Sonrasında nerede mutlu olacaksam onun üzerine gidip en iyilerinden biri olmak. Modellikte Victoria Secret mankenleri kalitesinde olmak isterim. Bir yandan diyorum ki ‘Uzun süredir ekranda değilim güçlü bir projede yer alayım.’ Bazen de buna gerek olmadığını düşünüyorum. Seçici olmamak da gerekiyor bazı şeylerde. Sanırım beni artık göreceksiniz televizyonda.”

Stresliyken yeniden “Sihirli Annem” izliyorlar

2003’te sosyal medya olsaydı, şu an Instagram hesaplarımızın takipçi sayıları yüksek olurdu. ‘Sihirli Annem’in setinde söylemişlerdi: “30 yaşına geldiğinizde bile bu dizi konuşuluyor olacak.” İnanmamıştık ama gerçekten öyle oldu. Geçen dans dersim vardı, bir kızla karşılaştım dedi ki: ‘Üniversiteye başlarken o kadar stresliydim ki açıp ‘Sihirli Annem’ izliyordum.” O kadar mutlu oldum ki insanların hayatlarına bir şeyler katıyor olmaktan.

Modellikte yurtdışına açılmak istiyorum

“Yurtdışına iş yapmak çok istiyorum özellikle modellikte. Bu alanda Türkiye’ye göre daha çok kendimi geliştirebileceğimi düşünüyorum. Yoksa yaşadığım bu ülkeyi çok seviyorum.”