Hacer’in cesaretini sevdim

Güncelleme Tarihi:

Hacer’in cesaretini sevdim
Oluşturulma Tarihi: Ocak 15, 2018 15:37

Usta oyuncu Ülkü Duru, Kanal D’nin iddialı projelerinden “Kızlarım İçin”le ekrana döndü. Duru, bu projeye hem oyuncu kadrosu ve senaryodan hem de üstlendiği Hacer karakterinden çok etkilendiği için “evet” dediğini söylüyor: “Hacer’in cesaretini seviyorum. Ayrıca zeki ve matrak bir kadın. Bir de yaptığı fesatlıklarla başkalarına kötülük ettiğini fark etse!”

Haberin Devamı

◊ “Kızlarım İçin” projesini tercih etme sebebiniz neydi?

- Senaryodan etkilenmem, oyuncu kadrosunun gücü ve tabii ki oynadığım Hacer karakterini çok sevmiş olmam.

Hacer kötü bir karakter. Rolü kabul ederken “tepki alırım” gibi çekinceler yaşadınız mı?

- Farklı karakterler oynamak bana her zaman çok cazip geliyor. Bundan önce çok iyi kalpli bir anneyi oynuyordum. Şimdi daha fesat bir anne rolündeyim. Hiçbir çekincem de olmadı. İyi ya da kötü; sonuçta hepsi insanı anlatan roller...

Hacer’in zorluklarla dolu bir geçmişi var...

- Çok zor bir gençlik geçirmiş. Çocuğuna iyi bir gelecek sağlayabilmek için temizlik işlerinde çalışmış, bulaşıkçılık yapmış. Kocasından ne maddi ne manevi destek görmüş. Yetmezmiş gibi bir de ona para kazansın diye kahvehane açmış.

Haberin Devamı

Peki Hacer’in en çok nesini seviyorsunuz?

- Cesaretini... Bir kadın olarak tek başına ayakta durmasını biliyor. Biricik oğlu için her şeyi yapabilir. Oğlu sadece para kazansın da istemiyor, onun tıp fakültesini bitirip iyi bir doktor olmasını hayal ediyor mesela... Ayrıca zeki ve matrak bir kadın, lafını hiç esirgemiyor. Bir de yaptığı fesatlıklarla başkalarına kötülük ettiğini fark etse!

Hacer’in cesaretini sevdim

BU MESLEĞİ BIRAKIRSAM SIKILIRIM

“Kızlarım İçin” inişleri çıkışları yüksek, draması bol bir iş. Bu içerikte bir projede yer almak sizin kendi dünyanızı etkilemiyor mu?

- Her zaman inişli çıkışlı projelerde oluyoruz. Her hikayenin etkisi altında kalırsak, akıl sağlığımızın pek iyi olamayacağını düşünüyorum.

Senelerce birçok tiyatro, sinema ve dizide yer aldınız. Sinema mı, tiyatro mu, dizi mi desem?

- Yıllarca İstanbul Devlet Tiyatrosu’nda çok güzel oyunlarda rol almış biri olarak tabii ki ilk göz ağrım tiyatro. Ama sinema da bambaşka bir keyif... Diziye gelince; o daha yorucu, daha stresli ama bir gecede o kadar çok seyirciye ulaşmak, her hafta merakla hikayenin devamını beklemek, setteki dostluklar... Onun da ayrı bir tadı var. Yani üçü de birbirinden farklı ve güzel...

Haberin Devamı

Yıllardır oyunculuk yapıyorsunuz. Hiç sıkıldığınız ya da bırakmak istediğiniz
oldu mu?

- Hiçbir zaman sıkılmadım. İşimi çok severek yapıyorum. Eğer mesleğimi bırakırsam sıkılırım.

Son olarak buradan “Kızlarım İçin” izleyicisine neler söylemek istersiniz?

- “Kızlarım İçin” her gün karşımıza çıkacak bir hikaye. İçinde acı, aldatma, aşk, parasızlık, başarı, kışkırtma gibi her türlü duygu, her türlü iniş çıkış var. İzleyicinin bu hikayeyi merakla takip edeceğini ve kendi hayatlarından kesitler bulacaklarını düşünüyorum. Mutlaka izleyin derim.

OYUNCU KENDİNİ BEĞENİYORSA DÜNYAYA BAKMIYOR DEMEKTİR

Oyunculukta zirve neresidir?

- Bu işin zirvesi olmaz, çünkü hep daha iyisi yapılacaktır. İşimizin en güzel tarafı da budur aslında... Oyuncu kendiyle yarışmalıdır, hiçbir zaman kendini tam olarak beğenmemelidir. Eğer beğeniyorsa şöyle bir dönüp dünyaya bakmıyor demektir.

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!