Dilek Taşı'nın 3. bölümünde neler oldu? Rona Köşkü'nde dengeler değişti...

Dizinin geçtiğimiz hafta yayınlanan bölümünde;

Kaza yapan cezaevi aracının haberi Rona Köşkü'nde de bomba etkisi yarattı. Macide, eve gelen telefonla Cemre'nin babasının firar ettiğini öğrendi.

Tam bu sırada Rüçhan'ın Sinan ve Cemre'nin evde olmadığını fark etmesi yeni bir gerilimin fitilini ateşledi.

"Cemre'nin babası firar etmiş... Çocuklar da ortada yok. Sen haber verdin değil mi?"

Ev halkı dört bir taraftan çocukları ararken, Sinan ve Cemre'yi bulan devriye gezen askerler oldu.

Yola Mustafa ile birlikte devam eden Hüseyin, onu bir zamanlar ailesiyle birlikte yaşadığı eve götürdü.

Cemre ve Sinan’ın kaybından dolayı kendini suçlayan Figen, Rona Köşkü'ndeki işinden ayrıldı.

Çok geçmeden polisler Mustafa ve Hüseyin'in saklandığı eve geldiler. Hayatta tutunacak hiçbir dalı kalmayan ve Mustafa'nın kızına kavuşmasını her şeyden daha çok isteyen Hüseyin, kendini arkadaşı için feda etti.

Macide'ye Cemre'nin babasının intihar ettiği haberini ulaştıran avukatı oldu.

Küçük kızla konuşmaya giden Macide, Cemre'ye babasının hayatını kaybettiğini söyledi.

Cemre'yi teselli etmek, herkes gibi Mustafa'nın öldüğünü düşünen Figen'e düştü.

Tam  sırada karanlıktan bir ses yükseldi: Cemre!

Baba kız günler sonra ilk kez birbirlerine sarıldılar...

Dizinin yeni bölümünde;

Mustafa’nın beklenmedik gelişi Figen’i ve Cemre’yi sevince boğdu. Aynı dakikalarda Figen’i nikah vaadiyle sürekli kandıran Kenan köşkün bahçesinde Sevda ile  konuşuyordu…

Cemre, Mustafa ve Figen köşkün bahçesinde biri olduğundan şüphelenen ve duyduğu sesin peşine giden Kenan’a yakalanmaktan son andan kurtuldular.

Mustafa’ya yardım edebilmek için köşkte kalma planları yapan Figen; Macide, Rüçhan ve Sevda’dan özür diledi.

İşini geri kazanan Figen, Mustafa’ya pansuman yapmaya giderken bahçede Kenan ile karşılaştı. İkili arasındaki evlilik konuşması tatsız bitti.

Figen, Mustafa’ya herkesin onu öldü sandığını anlattı. Mustafa ise ölen kişinin yakın arkadaşı Hüseyin olduğundan bahsetti.

Geceyi Mustafa’nın baş ucunda geçiren Figen, sabah uyandığında onu göremeyince panik oldu.

Figen, kendini soluksuz bir şekilde Cemre’nin odası attı. Neyse ki sandığı gibi bir manzara ile karşılaşmadı.

Zengin olmayı kafasına koyan Kenan, dört koldan Figen ile evlenmekten kurtulmanın yollarını aradı.

Kaza yapan Kenan, alkollü araç kullandığı için tutuklandı. Kenan’ın yardımına Sevda koştu.

Çocukları İsviçre’ye götürmenin hazırlığını yapan Macide, Aras’a pasaportlar için talimat verdi.

Cemre’nin babasının işe gittiğini söylemesi; ortamda kısa sürekli bir panik havası estirse de Rüçhan bu sözleri küçük kızın bozulan psikolojisine bağladı.

Eski çalıştığı fabrikaya giden Mustafa, üzerine atılan suçları öğrendi.

Rüçhan’ın tüm uyarılara rağmen değişmeyen tavırları Macide’yi çileden çıkardı. Gelinini akıl hastanesine göndermekte kararlı olan Macide’yi durduran Sinan’ın sözleri oldu.

Aras’ın evliliğindeki mutsuzluk iş hayatına da yansıdı. Yaptığı son proje de geri tepen Aras, çapkınlık yaparken Rüçhan’a yakalandı.

“Benim oğlum hasta. Yıllardır onunla ilgileniyorum, tek başıma. Sen ona ‘merhaba’ bile demiyorsun. Sen onu bir kere kucağına aldın mı? Bir kez olsun ‘iyi misin oğlum’ diye sordun mu? Ben güzel olmaya çalışıyorum sırf beni beğen diye… Peki neden Aras? Şimdi bana söyler misin kalp kırmaya değer mi? Kalp kırmaya değer mi kocacığım?”

Harun’un Amerika’dan dönüşü köşkteki dengeleri de değiştirdi. Macide’nin aklından geçenlerin farkında olan Harun, karısını sert bir dille uyardı.

Akşam yemeğinde aile bireylerini masada toplayan Harun, İsviçre biletlerinin iptal edildiğini söyledi.

Dizinin final sahnesinde;

Mustafa, Figen’in bütün uyarılarına rağmen Cemre’yi de alıp köşkten ayrıldı.  

Baba-kızın gidişi Figen’i gözyaşlarına boğdu.

�

KİM KİMDİR?

Mustafa, karısı Canan ve kızı Cemre’yle İstanbul’un gecekondu mahallesinde hayatını sürdürmeye çalışan otuzlu yaşlarının başında bir adamdır. Haysiyeti, şerefi, ailesi için yaşamıştır her zaman. İşçi olarak çalıştığı fabrikanın lokavttan dolayı kapanması ve karısı Canan’ın yakalandığı amansız hastalık, Mustafa’nın hayatını zorlaştırmıştır. Ömrü boyunca kimseye boğun eğmemiş olan Mustafa karısını iyileştirmek için gururunu ayaklar altına alır. Fabrikaya gidip patronundan alacaklarını ister. Patronu onu kovmaktan beter edince Mustafa isyan eder. Bu isyan, Mustafa’nın hayatını değiştiren olayların da başlangıcı olur.

Yirmi dört yaşında. Rona köşkünün emektarlarından Asuman ve Ömer’in büyük kızıdır. Rona köşkünün düzeninde, işleyişinde anne ve babasına yardım etmektedir. Merhametli, şefkatli ve sevgi doludur. Haksızlıklara karşı sessiz kalamayan, mücadeleci bir yapısı vardır. Kenan’la evlilik arifesindeyken, Cemre ve Mustafa’nın hayatına girmesiyle her şey değişir.

Yirmi sekiz yaşında. Figen’in uzatmalı nişanlısı. Şeytan tüyü olan, nerde gece orada sabah yaşayan bir insandır Kenan. Uzun bir süre boyunca Figen’i evlilik vaatleriyle kandırmıştır. Onun amacı aile babası olmak değildir. Hayal ettiği hovarda hayatı yaşamak için zengin olmanın yollarını aramaktadır.

Harun Rona’nın karısı. Her zaman şık ve bakımlıdır. Rona ailesinin perde arkasındaki reisidir. Çok sert, otoriter bir karakteri vardır. Gerek aile hayatında gerek iş hayatında kuralları Macide Hanım belirlemektedir. Zaman zaman vicdansız, acımasız davranmaktan çekinmez. Hırslı, despot bir yapıya sahiptir.

Kırklı yaşlarının ortalarındadır. Güzel, alımlı bir kadındır. Hayatının merkezine aldığı oğlu Sinan’ın hastalığı ortaya çıktıktan sonra psikolojisi giderek zayıflamıştır. Tek derdi Sinan’ın sağlığına kavuşmasıdır. Yaşadığı üzüntülerde en iyi dert ortağı içki kadehleridir.

Kırk beş yaşında. Harun ve Macide Rona’nın tek evladı… Par ajansın yöneticisi. Her zaman kendi çıkarlarını, mutluluğunu düşünen bencil bir adam. Ailesiyle, karısıyla ilgilenmez. Hayatına sık sık başka kadınlar girer.

Yirmi üç yaşında. Yurtdışında iyi bir eğitim aldıktan sonra Türkiye’ye dönmüştür. Aile şirketi olan Par Ajansta kreatif direktör olarak çalışmaktadır. Ancak iş hayatıyla pek de ilgili değildir. Hırslı ve kıskanç bir yapısı vardır. Figen’e dost gibi görünse de onu çocukluğundan beri içten içe kıskanmıştır.

Mustafa’nın altı yaşındaki güzeller güzeli, biricik kızı. Annesinin öldüğü gün babasından da ayrılmak zorunda kalmıştır. Önce çocuk esirgeme kurumuna, sonra Rona köşküne savurmuştur hayat Cemre’yi. Türlü kötülüğe maruz kalırken aklında her zaman babasının ona verdiği söz vardır. “Bir gün gelip seni bulacağım kızım.” demiştir Mustafa ona. Bir de Figen ablası vardır. Cemre’nin koruyucu meleği. Ona sarılınca annesine sarılmış gibi hissettiği, keşke babam da tanısaydı diye düşündüğü Figen ablası…

Rona ailesinin en küçük üyesi. Aras ve Rüçhan’ın 7 yaşındaki oğulları Sinan, amansız bir hastalığın pençesindedir.

Rona köşkünün emektarı. Figen’in annesidir. Dediğim dedik, inatçı, kuralcı bir kadındır. Huysuz, sorunlu ve açgözlü bir yapısı vardır. Hayatı etrafındakiler, özellikle kocası Ömer için çekilmez hale getirmektedir. Figen’i Rona ailesinin işlerinde kullanırken küçük kızı Ebru’ya bambaşka davranmaktadır. Ebru, Asuman’ın göz bebeğidir. Varını yoğunu Ebru’yu film yıldızı yapmak için harcamaktadır.

Dilek Taşı’nın yönetmen koltuğunda Altan Dönmez otururken senaryosunu ise Can Sinan kaleme alıyor.