Bölüm Sonu Dedikodusu: Hayat Şarkısı
Güncelleme Tarihi:
Geçen haftanın ardından gerçekten kaza oldu mu heyecanıyla oturduk ekran karşısına. Ya Kerim’in rüyaları gerçek çıkarsa, ya korktuğumuz başımıza gelirse diye diye tırnaklarımızı kemirdik izlerken. Neyse ki korkulan olmadı. Olan tek şey Atıf’ın şarjının bitmesi üzerine yiyeceği kızgın laflar oldu. Cesur olmak ile aptal olmak arasında gidip gelen Hülya’yı izlemeye koyulduk.
ANNE DOĞULMAZ, OLUNUR!
Hülya daha küçücük bir kız çocuğuyken öğrenmişti anne olmayı. Kendi çocukları olmadığı halde başka çocuklara merhamet etmişti. Sadece çocuklara değil aynı zamanda hayvanlara da merhamet ederek bir nevi onlara da annelik yapmıştı. Şimdi sırf kendi doğurmadı diye Mehmet’in anneliğinden azledilmesine asla izin vermeyecekti. Kucağında bir bebek ile girdi bilmediği bir pansiyona... Ültimatom vererek pansiyon sahibi başta olmak üzere ağzının payını herkese verip, orada bulunan ve kendisine atıfta bulunanları dize getirdi.
FİLİZ'İN KAYGISI!
Filiz’in ‘’İlle de oğlum!’’ diye tutturması belki de gerçektir ama hatayı baştan yapmıştı bir kere. Canın istemediğinde başkasının kapısına gönül rahatlığı ile koy ama durumun iyileşince geri gel iste o kapıdan oğlunu. Yok öyle bir dünya! Hülya gözleriyle yemin verdi yeniden, bırakır mı Mehmet’i sana? Gerekirse seni ortadan kaldırır fakat yine de Mehmet’i sana vermez.
MELEK VE HÜSEYİN'İN OLAMAYAN HİKAYESİ!
Melek ve Hüseyin cephesinde hep bir olmamışlık var. Örneğin; Hülya ve Kerim çok zor koşullardan geçmelerine, zorlu kış şartlarına rağmen önce çiçek açtılar sonra da meyve verdiler. Onların meyvesinin tadı her seferinde damağımızda kalıyor. Ama Hüseyin ve Melek ağaçlarını suluyorlar, mevsimi gelince aşılamasını ve geriye kalan bütün bakımlarını yapıyorlar, hatta ve hatta ağaçları çiçek bile açıyor fakat haşin kış şartlarında meyveler olmadan çiçekleri don vuruyor ve bir türlü meyve veremiyorlar. Arada bir meyve verseler de daha olgunlaşmadan dalından kopardıkları için tatları olmuyor. Tam yine çiçek açmışlardı ki bu kez de Nurgül vurdu onları. Hüseyin ve Melek’in meyve vermesini beklemek yine başka bahara kaldı.
BİR "KÜÇÜK" MEHMET MESELESİ...
Mehmet ortalıklarda büyüyecek bu gidişle. Bir Kerim alıp gidiyor Mehmet’i kendini sahillere vuruyor, bir Hülya alıp hızlıca kaçırıyor saçma sapan otellerde kalıyorlar. Şimdi de Filiz’in kucağına düşerse Mehmet yandı!
BİRLİKTE DÜŞMEK VE BERABER KALKMAK LAZIM
‘’Çok korktum, size bir şey oldu sandım.’’ sözleri ile Hülya’yı ve Mehmet’i tutup eve getiren Kerim sen korkma! Birlikte düşeceksiniz Hülya ile, düştüğünüz gibi de birlikte ayağa kalkacaksınız. Bayram Baba Hülya’yı gözden çıkaracak olsa bile onunla beraber sen de gözden çıkacaksın. Hülya’nın kurduğu bütün oyunu Bayram Baba ortaya serse de sen yine arkasında olacaksın Hülya’nın. Bayram Baba bile Hülya’nın çevirdiği bütün işlerden haberi varken ve ondan korkarken sen sevginle beraber korkmayacaksın Hülya’dan. Sevginle Hülya’yı ehlileştireceksin.
MAHİR VE DİĞER MESELELER...
Mahir Burçin’e abayı yaktı. Fakat Burçin’in evlilik teklifini duyduğundaki suratındaki ifade burnumuza hiç de iyi kokular salmadı. Öte yandan Melek ve Bahar’ın peşinde dolanan Haluk Bey henüz bir harekete geçmedi. Nereye kadar Melek’i takip edecek orası muamma ve takip sonlandığında ne yapacak izleyip görmekten başka çaremiz yok.
CEVHER KADINLARI İŞ BAŞINDA!
Cevher ailesinin dişi kuşları Filiz’in Kerim’den olduğunu sandıkları bebeği görmek için giyinip kuşandılar ve Filiz’in kapısına dayandılar. Arda sayesinde çok gizli bir şekilde yürütülen bu operasyon Bayram Bey’in aldığı istihbarat doğrultusunda başarısızlıkla sonuçlandı.
Gelecek hafta Hülya’nın gösterdiği cesaretin aslında aptallık olduğunu anlaması dileğiyle…
noluyo.tv Tarafından hazırlanmıştır.