Tek tek yaprakları neden çizdiÄŸini bilmiyor, aÅŸağıda kendisini kimsenin tutmayacağını ise biliyormuÅŸ

Güncelleme Tarihi:

Tek tek yaprakları neden çizdiğini bilmiyor, aşağıda kendisini kimsenin tutmayacağını ise biliyormuş
OluÅŸturulma Tarihi: Mart 06, 2004 00:00

Pek çok Çinli ressam gibi, hem ressam, hem de yazar olan Ching Hao’nun bir kitabında anlattırdığı bir hikaye vardır; severim. Bir zamanlar Çin PadiÅŸahı, hüner yarışına giren iki ressamdan birer deniz manzarası yapmalarını istemiÅŸ. Genç ressam denizdeki bütün dalgaları, bütün balıkları ve bütün renkleri tek tek resmetmeye giriÅŸmiÅŸ...YaÅŸlı ressam ise yatay bir çizgi çekmiÅŸ hızla. AÅŸağısını deniz mavisiyle boyamış el çabukluÄŸuyla iki de yelkenli eklemiÅŸ, bir de rüzgarda uçan martı... Resim o kadar çabuk bitmiÅŸ, denize de o kadar çok benzemiÅŸ ki, padiÅŸah genç ressamın sabrının sonuçlarını beklemeden bir kese altını hüner sahibi yaÅŸlı ressama vermiÅŸ.IÅžIK VE ÅžEYTANCIKLARGenç ressam ise resmine devam etmiÅŸ. Tek tek dalgaları, denizdeki binbir çeÅŸit balıkları, balıkların üzerindeki pulları sabırla yıllarca resmetmiÅŸ. Doksan iki yaşında resmin yarısına geldiÄŸinde, herkes onu unuttuÄŸunda ölmüş. ‘Çin Resmi’ne Giriş’ adlı kitabında bu hikayenin sonunu anlatan Arthur Waley, bu sabırlı ressamın hayatının sonuna doÄŸru şöyle dediÄŸini belirtiyor:‘PadiÅŸahlar resme bakıp deniz sansınlar diye resmetmiyorum ben. Denize bakanlar onu bir gün resim sansın diye resmediyorum.’11. yüzyılda yaÅŸamış Ching Hao ise bu sabırlı ressamın neden resim yaptığını aslında bilmediÄŸini söyletir ihtiyar kahramanına. Bu yüzden de resminde yarım kalan, daha sonra bakanların ve kendisinin bile anlayamadığı tuhaf yaratıklar, ÅŸeytancıklar, böcekler, acayip bir ışık belirirmiÅŸ.Osmanlı ve Ä°ran nakkaÅŸlarıyla da bir kardeÅŸliÄŸi olan ikinci cins ressamların sabır eserlerine uzun uzun bakmayı çok severim. Bir tuÄŸla duvarın tuÄŸlalarını tek tek resmeden, bir bahçedeki çimenleri, yaprakları tek tek çizen, bulutların kıvrımlarındaki incelikler ya da dalgaların sırtlarında beliren beyaz köpükler için peygamber sabrı ve çocuk içtenliÄŸiyle bütün bir ömür veren nakkaÅŸlar bende saygıyla hayranlık arası bir duygu uyandırır. ÇocukluÄŸumda, gençliÄŸimde, resim yaparken sokaklardaki parke taÅŸlarını, damlardaki kiremitleri ya da bir kadının elbisesinin üzerindeki küçük çiçekleri tek tek çizmek gelirdi hep içimden. Ressam bir orman resmi çizecekse özenerek ve her birinin diÄŸerinden farklı olduÄŸunu hissederek tek tek bütün yaprakları çizmelidir diye düşünürüm.1956 doÄŸumlu Deniz Bilgin iÅŸte böyle bir ressam. ‘Bahçe’ diye bir resim yapmış, hafızasının bahçesindeki bütün yaprakları -hem de gölgeleriyle tek tek çizmiÅŸ. Bahçe duvarının taÅŸlarını da ve arkadan gözüken denizin üzerinde titreÅŸimleri de tek tek çizmiÅŸ, sabırla boyamış. Bir kertenkele yapmış üzerindeki pullar tek tek var. ‘Nehir’ diye bir resim yapmış ve bakana sabrıyla meydan okuyan bu tür nakkaÅŸların hoÅŸlanacağı bütün aÄŸaç, yaprak ve ırmak kıvrımları, bu resimde ürpere-üşüye, birbirinin içine geçe geçe bir korku olmuÅŸ... ‘Tütün’ diye bir resim yapmış, kurutulan tütün yapraklarını tek tek özenle ve içtenlikle öyle bir çizmiÅŸ ki tütünler arasından bir ışık çıkmış ve resme bakanı korkutmaya baÅŸlamış.ÇİNLÄ° YAZAR GÄ°BÄ°...Sarsıcı, korkutucu olan nakkaşın aylar yıllar süren sabrının sonunda yapraklar, aÄŸaçlar, kıvrımlar arasından hafif bir ışık gibi sızan bu duygu. Elini ve hünerini sabırla terbiye eden nakkaşın bu duyguyu, bu ürperiÅŸi bilmeden resme yerleÅŸtirdiÄŸini Çinli yazar gibi düşünmek benim de hoÅŸuma gidiyor. Yazarın ya da nakkaşın ısrarla aylarca, yıllarca mutlulukla sabretmesinin ödülü, içindeki ışığı, cinleri, ÅŸeytanları, yılanları ve diÄŸer korkutucu yaratıkları en sonunda görünür kılması.Deniz Bilgin bu sabırla 1999’da yaptığı son resimlerinden birine, ‘Minareden At Beni Ä°n AÅŸağı Tut Beni’ adını vermiÅŸ. Aynı yıl Ankara’da boÅŸ bir binanın tepesine çıkmış ve kendini aÅŸağı atıp ölmüş. Tek tek yaprakları neden çizdiÄŸini bilmiyor, aÅŸağıda kendisini kimsenin tutmayacağını ise biliyormuÅŸ.Ressam Deniz Bilgin’in 500 eserinin yer aldığı retrospektif serigisi, 13 Mart 2004’e kadar Karşı Sanat Galerisi’nde görülebilir. Adres: BeyoÄŸlu, Ä°stiklal Cad. Elhamra Han No: 258 Kat: 2 Ä°stanbul Telefon: (0212) 245 15 08Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!