Tavsiyeyi hastalanmadan önce alın

Güncelleme Tarihi:

Tavsiyeyi hastalanmadan önce alın
Oluşturulma Tarihi: Kasım 14, 2005 00:00

Hastalanınca ilk yaptığımız iş ya kendi bildiğimiz yöntemlerle iyileşmeyi denemek, ya da sağdan soldan tavsiye istemek olur! Oysa bu yöntemlere, hastalanmadan önce başvurursak, sorunlardan uzak kalmayı başarırız.

Varis ailede varsa siz de hazırlıklı olun

Gün boyu ayakta kalanlar, hareketsiz yaşayanlar ve fazla kilolu olanlar, kısaca varis olarak adlandırdığımız damar hastalığından yakınmaya başlarlar. Hastalanan damarların adı varistir. Varisle ilgili o kadar çok iddia ortaya atılıyor ki, hangisinin doğru olduğunu saptamak çok zor. Bu konuda size yardımcı olmaya çalışalım: Hamileliğin varis hastalığına neden olduğu söylenir. Hamilelik döneminde, damarlar daha belirginleşir ama damarlarda bir sorun olmadığı sürece hamilelik varise neden olmaz. Varisin genetik olduğu söylenir. İşte bu söyleme inanmak gerekiyor! Aile fertleri arasında varisten yakınanlar varsa, siz de aynı sorunla karşılaşmaya kendinizi hazırlamalısınız. Uzun süre ayakta durmanın varise neden olduğu söyleniyor. Damarlarda bir sorun varsa, uzun süre ayakta durmak, hareketsiz kalmak
/images/100/0x0/55ea830ff018fbb8f884cbfd
da gerçekten varis ağrılarını şiddetlendirir.

Laktoza alerjisi olan bebeklerin saçları dökülür

Yetişkinler için saç dökülmesi, gerçekten üzücü ve endişe vericidir. Kadınların saçları menopoz döneminde seyrelmeye başlar. Stres, boya ve bazı hastalıklar da saçların dökülmesine neden olur. Ya bebekler? Onların da zaten iki tutam olan saçları birden dökülmeye başlayabilir. Peki ama neden? Uzmanlar, bebeklerin sütten kesildikten sonra, dışarıdan süt içmeye başlamalarıyla saç dökülmesiyle karşılaşılabildiklerini söylüyorlar. Eğer bebeğin sütte bulunan ve laktoz adıyla bilinen süt şekerine alerjisi varsa, saçları dökülür. Ayrıca ishal ve iştahsızlık gibi sorunlar da ortaya çıkar. Bu durumda bebeğin süt içmesi ya da sütlü mamalarla beslenmesi sakıncalıdır. Süt ürünlerinden vazgeçilince, bebeğin saçları yeniden çıkmaya başlar ve diğer sorunlardan kurtulur.

Vücudunuz şişiyorsa magnezyum kullanın

Bazı kadınlar bir gün içinde birkaç kilo birden şişmanladıklarını görüp, paniğe kapılırlar. Aynı şekilde birkaç gün içinde birden incelenlerin sayısı da az değildir. Gerçekte, kadının vücut ağırlığının bu kadar çabuk değişmesinin nedeni basit. Bazen vücut tıpkı bir balon gibi şişer. Şişkinliğin nedeni ortadan kalkınca da vücut eski haline döner. Vücudun balon gibi şişmesinde gaz yapan yiyeceklerle beslenmenin rolü büyüktür. Vücudunda kolayca gaz birikenlerin çiklet çiğnemeleri sakıncalıdır. Yeterince su içmemek, yemeklerde fazla tuz kullanmak, posalı yiyeceklerden uzak durmak gibi pekçok neden vücutta gaz birikmesine ve dolayısıyla balon gibi şişmeye neden oluyor.

Günde 200 miligram magnezyum takviyesi yapmak, kabarcıklı içeceklerden uzak durmak bu sorunun giderilmesinde önemli rol oynar.

Güzelleşeyim derken cilt sorunu yaratmayın

Hiçbir kadın çirkin görünmek istemez. Ya kusurlarını gidermek için bir güzellik uzmanına başvurur ya da ayna karşısında alır soluğu! Örneğin yüzünde bir sivilce mi çıktı, bunu hemen iki tırnağının arasına kıstırıp, sıkmak ister. Ama bu son derece tehlikeli olabilir. Sivilceyi sıkarken cildiniz tırnaklarınızdan mikrop kapabilir. Bir süre sonra daha büyük sorunlarla karşılaşırsınız.

Aynı şekilde ayaklardaki nasırları koparmaya, kesmeye çalışmak da son derece tehlikelidir. Nasırları yok etmek için önerilen tıbbi ve sağlıklı yöntemleri deneyin. Yüzdeki tüyleri cımbızla çekmeye çalışmak, tüylerin köklerini güçlendirir. Ayrıca tüyü çektikten sonra yüzde kalan küçücük delik, bir mikrop yuvasına dönüşür. Dişlerinizi beyazlatmak için düzenli olarak kaliteli bir macunla fırçalamanız yeterlidir. Diş beyazlatmayı hedefleyen başka yöntemler, diş minelerine ve damaklara zarar verebilir. Saçlarınızı da uzatmak için 'çıt çıt' yaptırmadan önce iyi düşünün. Başınızdaki ilave saçlar, kendi saçlarınızı güçsüzleştirir. Bir süre sonra saçlarınızın sağlığı bozulur.

Hamile kadınlar yediğine içtiğine özen göstermeli

Bebek bekleyen kadınlara "Sen iki canlısın. Çok yemek yemek zorundasın" tavsiyesinin yapıldığı dönemler çoktan gerilerde kaldı. İki can besleyen kadının yediğine içtiğine her zamankinden daha fazla dikkat etmesi gerekiyor. Özellikle hamile kadın için balık bir tehlike kaynağı olabilir. Bayatlamaya yüz tutmuş balığın civa içermesi, bebeğin beyin özürlü doğmasına bile yol açabilir. Et yemeklerinde de, etin çok iyi pişirilmiş olmasına dikkat edilmeli. Sucuk salam, sosis ve pastırma gibi yiyecekleri çiğ yemekten kaçınmalı. Hamile kadının yiyeceği yumurtanın günlük olmasına dikkat edilmeli. Kahve gibi kafeinli içeceklere dikkat edilmeli. Günde üç fincandan fazla kahve içen hamile kadının düşük yapma olasılığı fazla olur.

Bebek bir yaşına gelince uyku süresini azaltın

Bebeklerin uyuyarak büyüyeceklerine inanırız. Ancak bebeklerin uyku süresini de fazla abartmamak gerek. Bebeğin, karnı doyup altı temizlendikten sonra, günün büyük bir bölümünü uyuyarak geçirmeleri beklenmemeli. Bebeklerin en fazla uyumaya ihtiyaç duydukları dönem, ilk iki aydır. Bu dönemde bebeğin 18 saat uyuması beklenir. Bir yaşına gelinceye kadar ise 14-15 saat uyku yeterli olur. Bebek bir yaşına geldikten sonra uyku süresi de yavaş yavaş azaltılır. Bu arada gece emzirilmesi gereken bebek derin uykuya dalmışsa, onu uyandırmaktan kaçınmak doğru olmaz. Bebeğin belirli bir beslenme programına alıştırılması gerekir. Bir yaşını geçen çocuğun gece uykusunun dışında sadece bir kez uykuya yatırılması öneriliyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!