Tamircilikten oyunculuğa

Oyunculuk maceranıza nasıl başladınız?                    �

- Aslında ben oyunculuktan önce turizm rehberi ve saat tamircisiyim...   �

Hepsi birbirinden bağımsız meslekler. Peki nasıl oldu da halihazırda iki işiniz varken oyunculuğa da merak sardınız?

- Saatçilik baba mesleğim. Babamın olmadığı zamanlarda saatleri boza boza öğrendim bu işi. Rehberlik maceram ise lisede başladı. Turizm meslek lisesinde okudum ve kendimi erkenden bu işin içinde buldum. Ama ben oyuncu olmak istiyordum. “Kara Melek” dizisinin yapımcısının kapısını çaldım, dizide oynamak istediğimi söyledim. O dönem dizide bir jön açığı vardı ve nihayet Sanem Çelik’in karşısında oyunculuk serüvenime başladım. Eksiklerimi gördükçe de workshop’lar ve özel eğitmenlerle kendimi geliştirdim. Bu sırada ciddi firmalardan mankenlik teklifleri geldi, onları da değerlendirdim.

FETİH 1453 İÇİN KYLIE  MINOGUE’DAN VAZGEÇTİM

Diziden sonra uzun bir dönem yurtdışında çalışmışsınız. Neden ayrıldınız Türkiye’den?

- 2001 yılı benim için kötü bir dönemdi. Bu camianın çarklarının farklı döndüğünü gördüm ve kendimi geri çektim. Şöhret ve para kazanma hırsı benim hayatımda hiç öne çıkmadı. Ben Saatçi Arif’in oğluyum. Benim için en büyük şöhret bu. Oyunculuğa tövbe ettim ve beni kimsenin tanımadığı bir yere gitmek istedim. İngiltere ve Amerika’yı düşünürken, kendimi Hollanda’da buldum. Amsterdam’da bir kafenin barmenliğini, garsonluğunu sonra da işletmeciliğini yaptım. Orada Felemenkçe öğrenmeye başladım.

Yani oyunculuğu tamamen bıraktınız...

- Evet. Ama bu mesleğe tövbe etsen de, damarından çıkmıyor. Bir gün barda duruyorken, bir bey geldi. Model ve cast ajansı müdürüymüş. Kartını verdi ve beni şirketine çağırdı. Ajansa gittim. Yurtdışındaki oyunculuk hikâyem de böyle başladı...

Oradayken hangi projelerde yer aldınız peki?

- Birçok reklam filminde oynadım. Ayrıca Haluk Bilginer’le “The International” isimli sinema filminde rol aldım. Bir de canlı yayın sunuculuğu tecrübem oldu. Kylie Minogue ile aynı filmde oynayacaktım ama daha kesinleşmemişti. Şu anki proje hayata geçince, onu bırakıp buraya geldim.

ÖDÜN VERMEDEN BİR YERE GELMEK ZOR

Şu anki projeniz nedir?

- Geçen yıl haziran ayında başlayan ve bizi çok heyecanlandıran bir sinema filmi var. Faruk Aksoy çekiyor. “Fetih 1453”... Çekimler devam ediyor. Sanıyorum 2011’in mart ayında vizyona girecek. Bu film için birçok şeyi öteleyip geldim yurtdışından.

Siz filmde hangi karakteri canlandırıyorsunuz?

- Zağanos Paşa rolündeyim. Fatih Sultan Mehmet’in akıl hocası, savaş eğitmeni, veziri, komutanı. Fethe en çok inanan kişi, İstanbul’un alınmasına da büyük etkisi var.

Yurtdışında güzel projelerde yer almışsınız ama bunlardan kimse haberdar değil. Ön plana çıkamamak sizi üzüyor mu?

- Tabii insan kırılıyor ve üzülüyor. Dediğim gibi, çarklar farklı dönüyor ve siz ödün vermeden bir yerlere zor geliyorsunuz. Ama ben ödün verilmeden de bir yerlere gelineceğine inanıyorum. Çünkü sektör ciddi bir gelişme kaydetti. Filmlerimizin festivale gitmesi, ticari olmayan şeylerin gündemde olması gibi birçok güzel durum var. Kısacası herkesin hak ettiğini alacağına inanıyorum.

BEKİR KARAKTERİNE BİR ŞEY KATAMADIM

Bir süre “Parmaklıklar Ardında” adlı dizide rol aldınız. Diziye girişiniz nasıl oldu?

- Geçen sezon teklif geldi. Üçüncü kez aradıklarında, Bekir rolünü canlandırmayı kabul ettim. 14 bölüm sonunda kendi isteğimle yapımcı ve senariste bir mektup yazarak karakterin bitirilmesini istedim.

Neden?

- Size senaryo gelir bakarsınız. “Karaktere ne katabilirim, karakter bana ne katabilir” diye düşünürsünüz. Karaktere bir şey katamadığımı düşündüğüm anda nihayete vardırmak en iyisi olacaktı, öyle yaptım.

Siz ayrıca Cemil İpekçi’nin özel yüzüsünüz. Nasıl gelişti bu durum?

- Sevgili Cemil İpekçi beni çağırdı, “Benim işlerimi senin sunmanı ve özel yüzüm olmanı isterim” dedi. Çok mutlu oldum ve kabul ettim.

AŞK, KILIBIĞI KAPLAN YAPAR DELİKANLININ BELİNİ BÜKER

Evli misiniz bu arada?

- Hayır ama her an bir sürprizim olabilir. Hayatımın aşkıyla birlikteyim.

Gözlerinizin içi gülüyor. Bundan olsa gerek...

- Aşk bambaşka bir şey. Delikanlının belini büküp, kılıbığı kaplan yapar. Bazen hemen sabah olsun istersin, bazen de sabah olmaması için dua edersin...