Sperm bankasından çocuk yaptım diye iş vermiyorlar

Güncelleme Tarihi:

Sperm bankasından çocuk yaptım diye iş vermiyorlar
Oluşturulma Tarihi: Şubat 20, 2010 01:00

Üç yıl önce bir klinikten aldığı spermle oğlu Kayra’yı dünyaya getiren Leyla Bilginel, sıkıntılı günler geçiriyor. İki yıldır çalışmadığını söyleyen güzel oyuncu, bundan sorumlu tuttuğu yapımcılara isyan etti: “Çok zor durumdayım. Kimse bana iş vermiyor. Yapımcıların çoğu ‘Çok başarılısın ama seninle çalışmak riskli’ diyor. Ben risk teşkil edecek ne ahlaksızlık yapmışım? Oğluma bakmak için gider boncuk satarım, hiç önemli değil. Ama ben sevdiğim işi yapmak istiyorum.”

Haberin Devamı

LEYLA BİLGİNEL VE OĞLU KAYRA

Geçenlerde seni bir TV programında ağlarken gördüm, çok üzüldüm... Neler oluyor hayatında Leyla?  

- Şu bebek konusu bitmedi, bitmiyor Sema’cığım. Hâlâ bana oğlumu soruyorlar. Tamam, zamanında hepinize hak verdim. Çok radikal bir karardı... Ben de gereken açıklamaları yaptım. Bitti, gitti. Artık medyada bu konunun kapanmasını istiyorum. Hâlâ mikrofon uzatılıp oğlumun sorulmasına üzülüyorum. Bitsin ki ben de normal hayatıma döneyim. 

Nelerle karşılaşıyorsun?

- 22 yaşında bu işe başladım ve bugüne kadar beni ne bir alemde dağıtırken gördünüz, ne alkollü görüntülediniz, ne bir uyuşturucu partisinde basıldım, ne alkollü yakalanıp ehliyetimi kaptırdım, ne de her hafta bir sevgili değiştirdim. Hep mesleğimle ortada oldum. ınsanlar karşıma geçip “Sen iyi bir yüreğe sahipsin, karakterli bir kadınsın, çok güzel bir yüzün var, ses tonun harika. Diğer tarafta dişiliğin de var, tam bir star ve iyi bir drama oyuncususun” diyor. Ama bu güzel sözlerin arkasına bir de şunu ekliyorlar: “Ama seninle bir iş yapmak riskli!”

Kim diyor bunu?

- İşte bu sektördeki dizi yapımcıları, program yapımcıları falan...

Neden riskliymiş?

- Bunu ben de bilmiyorum. Nedir benimle iş yapmanın riski. Ben ne yaptım?

Sperm bankasından çocuk sahibi oldun...

- Evet, tek suçum bu... Bu yüzden de benimle iş yapmak riskliymiş... Ya sebep ahlaksa, tabuları yıkmaksa, porno kasetleri çıkan, uyuşturucu partilerinde yakalanan, birilerini taciz eden kaç tane ünlü var, ama şimdi hepsini baş üstünde taşıyorsunuz. Bunların hepsi bir şekilde var olmaya devam ediyor da beni niye cezalandırıyorsunuz?

KAPISINI ÇALMADIĞIM YAPIMCI KALMADI

Senin derdin iş bulamamak, değil mi?


- Evet. ıki yıldır evde oturuyorum. Kapısını çalmadığım yapımcı, yönetmen kalmadı. Hepsi, “Sen şöyle başarılısın, böyle güzelsin, yeteneklisin ama seninle çalışmak riskli” diyor, beni kibarca gönderiyor. Yeter artık ya! Bu nedir? Niye benimle iş yapmak risk. Onu da şöyle açıklıyorlar; seyirci beni rededermiş. Sperm bankasından hamile kaldığım haberleri gündeme geldiği günden bu yana ben hiç sokaktan bir tepki görmedim. Hiç duydunuz mu benim taşlandığımı, itilip kakıldığımı? Ne tehdit telefonları aldım, ne hakarete uğradım... Sokaktaki insan beni çok seviyor. Kadını, erkeği, genci, yaşlısı herkes bana pozitif yaklaşıyor. Bunu söylediğim zaman da “ınsanlar biraz ikiyüzlüdür, yalakadır. Senin yüzüne böyle söylerler, ama oturup da dizini izlemezler” diyorlar. Böyle bir şey yok ya! Ben ne yapmışım ki arkamdan konuşsunlar, beni çekiştirsinler? Babasız çocuk yapmışım... Ortalıkta babası olmayan bir sürü çocuk var. Nikahsız doğuran, evli adamdan çocuk yapan bir sürü kadın var. Bunların yaptığı ahlaksızlık değil de, benim yaptığım ahlaksızlık, öyle mi? Bugün Ağca’ya bile program teklifi yapılabiliyor, ben bu kadar kötü ne yapmışım?

Maddi anlamda çok mu zor durumdasın?

- Hem de çok. Halimi görenler “Keşke sperm bankasından çocuk sahibi olduğunu söylemeseydin” diyor. Ama ben aç da kalsam, oğlum bir şekilde büyür. Buna takılmıyorum. Oğlum gayet mutlu, huzurlu, cool bir çocuk. Sevgiyle büyüyor bir kere. Ve ben pazarda limon satar, takı işi yapar yine onu büyütürüm, önemli değil. Ben oğlumu, ona güzel bir gelecek verebileceğime inanarak dünyaya getirdim.

Ama öyle olmadı...

- Ben insanların işime bu kadar sekte vuracaklarını hiç akıl etmedim. Etseydim de yine oğlumu bu şekilde dünyaya getirmekten vazgeçmezdim, o ayrı. Başlarken kariyerimi yok etmeyi göze almıştım zaten. Soyadımı değiştirdim, yıllarca herkesin tanıdığı Leyla Kömürcü’yü yok ettim, oğluma bir soy isim seçtim. O yüzden ben ekmeğimi taştan çıkartırım, akıllı bir kadınım. Ama mesleğimi çok seviyorum, sevdiğim işi yapmak istiyorum. Kameraya aşığım, kamera da bana. Bu işi yapamayan bir sürü insanı ekran önünde görünce kahroluyorum. Lütfen ben de sevdiğim işi yapabileyim, buna izin verin.

BIÇAK KEMİĞE DAYANDI ARTIK

En son hangi projede yer aldın?


- 2-2,5 yıl önceydi. Oğlum yeni dünyaya gelmişti, “Pars Narkoterör” dizisinde rol almıştım. O dönem kimseden tepki almadım, reytingler düşmedi. Tam tersi benim sahnelerimde reytinglerin yükseldiğini gördük. Bunu Osman Sınav söyledi bana... Ama 26 bölüm bu diziyi çektikten sonra hiçbir iş yapamaz oldum.

Ufak tefek bir şeyler yaptın bu diziden sonra ama...

- Sadece 4 bölüm süren bir iş yaptım, o kadar. Ondan sonra bir şey yapmadım, yapamadım yani...

Elindekiyle ne kadar dayanabilirsin?

- Çok fazla değil. Bıçak kemiğe dayandı yani. Zorlanıyorum, borçlanıyorum...

Ne yapacaksın?

- Savaşacağım... Pes etmeyeceğim. Yine yapımcıların kapısını çalmaya devam edeceğim. Kendime alternatif işler yaratacağım.

Halkla ilişkiler gibi mi?

- Evet... Kısa süre önce Asmalımescid’deki Küba Club’ın halkla ilişkilerini aldım. Ama oyunculuktan da vazgeçmeyeceğim. Ölene kadar bu işi yapmak istiyorum. Benim savaşım bu.

Peki... Evlenmek istiyor musun?

- şimdilik hayır. Çünkü benim erkeklere karşı müthiş bir güvensizliğim var. O yüzden bugüne kadar evlenmedim, gidip bu yolla çocuk sahibi oldum. Neden erkeklere güvenmiyorum, çünkü ben kötü bir çocukluk geçirdim. Dayak, içki her türlü kötü muameleleye maruz kaldım.

Bugüne kadar hiç çocuk aldırdın mı?

- Hayır. Zaten benim hamile kalma şansım yüzde 20’ydi. Yumurtalıklarımdan biri çalışmıyordu.

Aynı babadan ikinci spermi de saklatmışsın...

- Evet, saklattım. O an, oradayken bu kararı vermiştim. Olursa aynı adamdan olsun, Kayra’nın bir kardeşi olsun dedim. Ama buna niyetli değilim. ıleride ne olur bilemem ama. Biri çıkar karşıma, evlenirim, o adamdan çocuk yaparım, belli mi olur?

Haberin Devamı

KAYRA HER ŞEYİ BİLİYOR

Kayra 2,5 yaşında... Peki hiç bir erkeğe “baba” dedi mi?

- Hayır. Baba yokluğu da hissetmiyor. Acayip keyifli, mutlu bir çocuk. Akranlarıyla karşılaştırdığımda onun daha sağlıklı, daha keyifli bir psikolojiye sahip olduğunu fark ediyorum hatta.

Babasıyla gezen ya da “baba” diyen çocukları gördü mü ne yapıyor?

- Hiçbir tepki göstermiyor. Her gördüğü erkeğe koşup sarılma huyu falan da yok. Zaten benim oğlum her şeyi biliyor.

Nasıl her şeyi biliyor?

- Psikologlar altı aylıktan itibaren ona her şeyi anlatmaya başla demişti. Ben de yalansız her şeyi anlattım oğluma, anlatmaya da devam ediyorum. şimdi ona sorun, o dünyaya geliş hikayesini çok güzel anlatıyor. “Annem uçağa bindi, vuuuvvv gitti, sonra beni karnına koydular” diye anlatıyor. Her şeyi biliyor yani ve bu bilinçle büyüyecek. Ben onunla sağlıklı bir ilişki kurdum ve ona yalansız bir zemin hazırladım. O yüzden büyüdüğünde karşıma dikilip de hesap sormayacak.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!