Soğukluğumun nedeni çocukken yaşadıklarım

Güncelleme Tarihi:

Soğukluğumun nedeni çocukken yaşadıklarım
Oluşturulma Tarihi: Eylül 04, 2010 00:00

Burcu Güneş 12 senedir profesyonel olarak müzik piyasasında. Son albümünün üstünden bir yıl geçmişti ki içindeki canlı yanı gösterecek ‘Tamamdır’ isimli single çalışmasıyla geri döndü. Geçmişte daha klasik olduğunu olduğunu, bundan sonra standartlarını zorlayacağını söyleyen Burcu Güneş, gelecek planlarının yanısıra yaşadığı zorlu geçmişi de anlattı

Neden bir sene sonra albüm yerine single’la döndünüz?
- Bu şarkı içimden gelen doğru bir his ve eylem. Albüm aralarında genelde iki yıl bekleniyor. İnsanların üretkenliğimi, işime aşkımı görmesini istedim. Ayrıca bana bir değişiklik ve hareketlilik getirdi.

Nasıl bir değişiklik?
- Yaz dönemlerinde yenileniyorum. Geçmişte belki daha klasiktim. Yaşım ilerledikçe onları geride bırakıyorum. Cesaretim ve içimde göstermediklerim daha ön plana çıkmaya başlıyor. İçim şu an gerçekten çok parlak ve canlı. Tıpkı soyadım gibi. Bundan sonra da bugüne kadar olmadığı şekilde her şeyde standartlarımın en üstüne çıkmaya çalışacağım.

Bugüne kadar neden olmadı?
- Demek ki olamıyordu. Örneğin deneyip de başarız olduğum danslı video klipler var. Bazı kliplerimde senkronlar bile oturtulamamış. Bunlar benim elimde olmayan şeylerdi. Artık farklı olacak.

Bu kararları almak için neden bu kadar beklediniz?
- Beklemedim. Bir şeyler yaptım ama istediğim gibi olamadı. Şirket, ekip, doğru zamanda doğru insanlarla çalışamama gibi şeyler yüzünden bunlar olmuş olabilir. PR da çok önemli. Yapımcılar beni billboardların bile gereksiz olduğuna ikna ettiler. Basın danışmanı tutmamaya çalışıldı.

Şarkının ismi “Tamamdır”. Artık her şey tamamdır mı diyorsunuz yani?
- Tabii. Bu çalışmada hepimiz çok yüksek hislere ve enerjiye sahiptik. Yaşadığım deneyimlerden ve tecrübelerden sonra da doğru işler ortaya koyabileceğimi gördüm ve bu işte taşlar tamamen yerine oturdu.

“Bu klip çok konuşuldu” demiştiniz. Sonra konuşulmadığı iddia edildi...
- Hayal dünyasında yaşamıyorum. Günde 650-1000 civarında dijital satışım var.

POPÇUYUM DİYE HERKESE CANIM CİCİM DİYEMEM

Bazıları dış görünüşünüzü soğuk buluyor...

- Gördüklerinin altında eğlenceli bir Burcu var. Bazen çocuk, bazen anne, bazen kadın, bazen erkek oluyorum. İnişli çıkışlı ruh hallerim var. Bunların hepsi benim. Bu yüzden de kendimden sıkılmıyorum.

Televizyon programlarında hep ağır ve ciddi bir tavrınız var...
- Erken yaşta olgunlaştım. 12 yaşındayken 20 yaşında arkadaşlarım vardı. Benimle her şeyi konuşurlardı. Şimdi de insanlar bana bir şey sorduklarında onları geçiştirmiyorum. Ciddiye alıyorum. Popçu olarak piyasaya girdiğim için herkese “Canım, cicim, kuşum” demek zorunda değilim. Benim tarzım değil. Tabii davranışlarımda başıma gelenlerin de etkisi var.

Ne geldi ki başınıza?
- Annemle babam, ben altı yaşındayken ayrıldı. Aile içinde kopukluklar oldu. Benim aileme sahip çıkmam gerekti. Dedem hastaydı. Kanser, felçli ve yatalaktı. Dedeme bakıyordum. Hastabakıcılık öğrenmiştim. İğne vuruyordum. Pek çocuk gibi yaşamıyordum.

Ayrılığın ardından babanızla mı annenizle mi kaldınız?
- 18 yaşıma kadar babamla büyüdüm. Babamın başka bir evliliği oldu. O evliliğin içinde de sorunlar oldu. İstenmediğimi hissettim. Babama yabancılaştım.

Annenizle görüşüyor muydunuz?
- Hayır. Görüştürülmüyordum. Annemin bana ulaşması engelleniyordu. 18 yaşıma yaklaşırken bir gün anneme kaçtım. Annemin başka evliliği de yoktu. Rahibe Teresa gibi bir kadındır.

Bu yaşananlar ilişkilerinizi nasıl etkiledi?
- Erkeklere olan inancım derinden sarsıldı. Ama en büyük hayalim hep mutlu bir aile kurmaktı. Daha doğru şeyler seçmeye çalıştım.

AŞKTA BENİ KARŞINIZDAKİYLE KONUŞMADAN ÖNCEKİ DUYGULAR ÇEKİYOR

Aşk sözleri yazıyorsunuz. Çok aşık olan bir kadın mısınız?
- Flörtöz ve aşka aşık olan bir tipim. Aşkta bir şeyleri karşınızdakiyle konuşmadan önceki duygular beni çekiyor.

Bu soğuk duruş erkeklerin size yaklaşmasını nasıl etkiliyor?
- Önce “Bir dakika her kuşun eti yenmez” diyorum. O cesareti karşımdakine vermiyorum. Karşımdakinin cesur olmasını istiyorum belki de. Sonuçta bu bir avlama ve avlanma oyunu.

Siz avlayan taraf mısınız?
- Kadınlar avlanılmayı bekler. Erkek avlamak ister. Biraz çekişme ve heyecan gerekiyor. Ben kolay elde edilen bir kadın değilim.

Serkan Keleş’le bir yıldır birliktesiniz. Sizi nasıl tavladı?
- O da bir süreçten geçti. Sporda karşılaşmıştık. O sabahları geliyordu. Sonra benim akşamları geldiğimi görünce akşamları gelmeye başladı. Dört ay bakışmalar, küçük muhabetler başladı. Çok sağlam bir karakteri olduğunu farkettim.

Özellikle mi birlikte görünmüyorsunuz?
- Allah beni seviyor. Basına denk gelmedik.

Evlilik düşüncesi var mı?
- Düşündüğüm bir şey. Bir evlilik olabilir mi, olursa yürür mü deniyoruz.

GAYLERLE ÇALIŞMAYA ÖZEN GÖSTERİYORUM

Kıskanıldığınızı söylemişsiniz...

- Evet. Ama orada müzik sektöründen bahsettim.

“Gayler beni kıskanıyor” lafı nasıl çıktı?
- Ben ne cins, ne ırk, ne din ayırmıyorum. Öyle bir yaram yok. Gaylerin, kadınların, erkeklerin aşağılık kompleksiyle yaşayanları var. Öyle yaşayan ve tanıştığı anda seni ezmeye çalışan insanlarla karşılaşıyorsun. Orada onu demek istedim. Yoksa gaylerle iyi anlaşıyorum ve onları çok seviyorum. Hatta onlarla çalışmaya özen gösteriyorum. Özel ruhları olduklarına inanıyorum. Mel Gibson gibi değilim yani.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!