Sinema

Güncelleme Tarihi:

Sinema
Oluşturulma Tarihi: Kasım 24, 2006 00:00

Haberin Devamı

Oscar’ı kazanırsa şaşırmayın

Dondurmam Gaymak

Yön:
Yüksel Aksu

Oyn: Turan Özdemir ve tüm Muğla halkı

Kendisi de Muğlalı olan yönetmen Yüksel Aksu, 2005 yazında uluslararası düzeyde bir sinema filmi için Muğla halkını bir araya getirdi. Muğla ve çevresinden 2 bin kişi, filmde rol almak için başvurdu. Seçilenlerle haftalarca sinema oyunculuğu, tekniği ve estetiği üzerine çalışmalar yapıldı. Oyun atölyesi şeklindeki çalışmanın yönetimini Mehmet Ali Alabora yaptı. Yaşlısı, genci, kadını, çocuğu hep birlikte başarılı bir performans sergiledi. Böylelikle yönetmeninden senaristine, oyuncusundan sponsorlarına kadar Muğlalı bir film çıktı ortaya. Üstelik Türkiye’yi 2007 Oscar’larında En İyi Yabancı Film dalında temsil etme hakkı kazandı.

Bu ilginç filmin konusu şöyle: Dondurmacılık yapan Ali Usta, gittikçe insanların tercihi olmaya başlayan büyük dondurma markalarına karşı var olma mücadelesi vermektedir. Bir yandan dondurmasının reklamını yapmaya çalışırken, bir yandan da yeni aldığı motoruyla dondurma satmak için köy köy dolaşmaktadır. Kasabanın haylaz çocukları, Ali Usta’nın sarı motoruna ve tabii ki içindeki dondurmalara göz diker. İlk uygun fırsatta motoru çalarlar. Borçla aldığı dondurma motorunu bıraktığı yerde bulamayan Ali Usta, öfkeden delirir ve motoru kendisini yok etmek isteyen büyük dondurma markalarından birinin çaldığını düşünerek tek tek bayilerden motorunun hesabını sormaya başlar...

Yönetmen Yüksel Aksu; "Dondurmam Gaymak, küreselleşen dünya ekonomisi karşısında çaresizce çırpınan küçük esnafın, bir dondurmacı özelinde trajikomik hikayesini anlatıyor. Filmde, tragedya, komedya ve destanların beşiği olarak bilinen Ege Bölgesi’nde saklı kalmış oyunculuk geleneğinin perdeye aktarılması hedeflendi. Filmin bazı sahnelerinde Diyonisos’un üzüm toplayan satirlerini, Minos’un dövüşen boğalarını, amfitiyatroda Tragoslar’ın seslerini hissettirmeye çalıştık" diyor. Dondurmam Gaymak, her şeyi ile sıradışı bir sinema örneği. Gerek ilginç çekim öyküsü, gerek naif tatlarla dolu trajikomik senaryosu, gerek amatör oyuncuların olağanüstü performanslarıyla büyük yankı uyandıracağı kesin.

Uğur Yücel seyirciler için yazdı

Hayatımın Kadınısın

Yön: Uğur Yücel

Oyn: Türkan Şoray, Uğur Yücel, Yıldırım Memişoğlu, Ezgi Mola

Asuman Karaca (Türkan Şoray), 1980’li yıllarda radyo ve gazino dünyasında ünlenmiş eski bir şarkıcıdır. Hüzünlü sesinden çok dillere destan güzelliğiyle o dönemin erkeklerini kendine hayran bırakmıştır. Sahneleri bıraktıktan sonra evlendiği kocasıyla birlikte Balat’ta iki katlı eski bir evde sıradan bir hayat yaşamaktadır. Evlendikten bir süre sonra Asuman kocasının alkol ve kumar alışkanlığıyla tanışmış, yıllar içinde artık kocasının geceleri evin dışında sürdürdüğü gece hayatına da göz yummaya başlamıştır. İlk eşiyle evliliğinden doğan kızı Ahu, genç kızlığının daha başlarında evi terk etmiş, erkek arkadaşıyla birlikte bir otel odasında yaşamakta, kaset çıkarıp ünlü bir şarkıcı olma hayalleri kurmaktadır. Asuman sürüp gitmekte olan bu yaşantısından mutlu değildir. Ancak bir gün Tophaneli Tayfur’un (Uğur Yücel) üst katlarına kiracı olarak yerleşmesiyle Asuman’ın hayatı tamamen değişir.

Uğur Yücel, modern Türkiye olma yolunda yitirdiğimiz değerlere ve aşka dair çektiği Hayatımın Kadınısın için şöyle diyor: "İstanbul’a, onun küçük insanlarına, Türk filmlerine dair bir film gibi düşünüyorum. Özlediğim bir şeyleri yazdım. Ev kadınları, arabeskçiler, müzik, fotoroman, melodram sevenler gözleri yaşlı ama gülümseyerek izleyecek. Bu filmi seyirciler için yazdım. Mahallemizdeki insanlar bunlar. Hepsi kırık kalpler..."

Alman okullarında şiddet

Knallhart

Yön:
Detlev Buck

Oyn: David Cross, Erhan Emre, Jenny Elvers-Elbertzhagen, Oktay Özdemir

15 yaşındaki Michael Polischka’nın annesi zengin sevgilisinden ayrılınca, lüks semtlerde yaşamaya alışmış olan ana-oğul, paraları olmadığı için Berlin’in etnik nüfusu yoğun, yoksul mahallelerinden birine taşınır. Onları bekleyen, hiç tanımadıkları bir yaşamdır. Erol adlı gencin başını çektiği bir grup kabadayı, Michael’ın yeni okulundaki günlerini cehenneme çevirmeye başlar. Evdeki hayatın da okuldan pek farkı yoktur. Michael, arayış içindeki annesinin eve getirdiği erkeklere katlanmak zorundadır... İlk kez Panorama bölümünde gösterildiği Berlin Film Festivali’nde büyük beğeni toplayarak, FIPRESCI ve Avrupa Sinemaları Ödülü kazanan Acımasız, Türk oyuncuların da rol aldığı Alman yapımı bir drama.

Yeraltı dünyasına dair her şey

Haberin Devamı

The Departed

Yön:
Martin Scorsese

Oyn: Leonardo DiCaprio, Matt Damon, Jack Nicholson, Mark Wahlberg

The Departed/Köstebek, Massachusetts Eyalet Polisi’nin şehrin en büyük suç organizasyonunu çökertmek için geniş çaplı bir mücadele başlattığı Güney Boston’da geçiyor. Amaç, güçlü mafya babası Frank Costello’nun (Jack Nicholson) egemenliğine içeriden bir müdahaleyle son vermektir. Güney Boston’da büyümüş genç çaylak Billy Costigan’a (Leonardo DiCaprio), Costello’nun çetesine sızma görevi verilir. Sokaklardan gelen bir başka genç polis Colin Sullivan (Matt Damon) da eyalet polis teşkilatında basamakları hızla tırmanmaktadır. Özel Soruşturma Birimi’nde kendine yer bulan Colin, Castello’yu yakalamakla görevli az sayıdaki elit polis memurlarından biri olur.

Martin Scorsese, yine çok sevdiği yeraltı dünyasının sularına yelken açıyor. Ancak bu kez o da, son dönemde Hollywood’da moda olan Uzakdoğu’dan devşirme eğilimine kapılmış.

Köstebek’in hikayesi, Asya’da büyük başarı kazanan "Infernal Affairs" adlı 2002 yapımı Hong Kong suç-gerilim filmine dayanıyor. Biz yine de Köstebek’i bir Martin Scorsese filmi olarak kabul ediyoruz. Köstebek’de yeraltı dünyasına dair her şey var.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!