Sinema

Güncelleme Tarihi:

Sinema
Oluşturulma Tarihi: Ekim 06, 2006 00:00

Moda dünyasının kirli çamaşırları

The Devil Wears Prada

Yön: David Frankel
/images/100/0x0/55eacc51f018fbb8f8975fd6


Oyn: Meryl Streep, Anne Hathaway, Stanley Tucci

KOMEDİ/DRAM

Şeytan Marka Giyer

Ünlü moda dergisi Vogue’un efsane yayın yönetmeni Anna Wintour’un yanında asistanlık yapan Lauren Weisberger’in yazdığı roman The Devil Wears Prada, tüm dünyada büyük yankı uyandırmıştı. Uzun süre romandaki bencil, hırslı, asabi ve çekilmez dergi yönetmenin Anna Wintour olup olmadığı tartışıldı. 6 ay boyunca The New York Times’ın en çok satanlar listesinde kalan roman, modern tüketim toplumunun körüklediği marka çılgınlığının dehşet verici boyutlarını gözler önüne sermenin yanı sıra medya ve moda dünyasını mizahi bir dille eleştiriyordu. Her best-seller roman gibi The Devil Wears Prada da beyazperdedeki yerini aldı.

Filmin konusu şöyle: Moda dünyasının en güçlü kadını, Runway dergisinin korku salan kraliçesi Miranda Priestly, kendisine bir asistan alacaktır. Milyonlarca kızın hayatını verebileceği bu görev, sıradan bir New Yorklu olan Andy Sachs’a verilir. Kesinlikle kendisine saygısı olmayan insanların yapabileceği türden bir iştir bu. Yaşamı bir kenara bırakıp, sadece çalışmaya dayalı bir tür Miranda köleliğidir. Bu çok şık köleliğin bedelleri de ağırdır...

Herkesin merakla beklediği Miranda karakterini Oscar’lı oyuncu Meryl Streep canlandırıyor. Yurtdışında çıkan eleştirilere bakılırsa Streep, en iyi kadın oyuncu dalında Oscar’ın en önemli adaylarından biri. Miranda’nın asistanı Andy rolünde ise "The Princess Diaries" ile dikkatleri çeken Anne Hathaway’i izleyeceğiz.

Şeyten Marka Giyer, her yönüyle tartışma yaratacak bir film. Bu iddialı yapımı sadece marka çılgınlığı açısından ele almak hata olur. Çünkü filmde birçok önemli yan öykü var. Kadın dergileri başta olmak üzere, medya dünyasına dair çok ince ayrıntılar yer alıyor. Gazetecilerin bu filmi kaçırmayacağı kesin! Filmin bir diğer önemli yani ise kadınların dünyasını etkileyici bir dille deşifre etmesi. Modern kadının el kitabı "Sex and the City" dizisinin yaratıcısı David Frankel’in yönetmen koltuğunda oturması yerinde bir tercih. Basında tasarımlarını öne çıkarmak için modacıların nasıl taklalar attığını izlemek de eğlenceli olabilir.

Hayal kırıklığı ve şiddet üzerine bir film

Meurtrieres

Yön: Patrick Grandperret

Oyn: Hande Kodja, Céline Sallette, Gianni Giardinelli

DRAM

İki Kız

Lizzy, hayattaki tek kaçışın ölüm olduğunu düşünmektedir. Nina ise babasının ölümünden bu yana yalnız ve suçlu hissetmektedir. 19 yaşındaki iki genç kız, psikiyatrik bir grup terapisinde bir araya gelir. Nina, yalnızlığının üstesinden gelebilecek bir arkadaş kazanır; Lizzy ise yaşama sevincini tekrar elde eder. Şansları ve paraları yoktur, sadece hayalleri vardır.

Gerçek bir hikáyeden esinlenilerek çekilen "İki Kız", aslında ünlü Fransız yönetmen Maurice Pialat’ya ait bir proje. Grandperret, arkadaşı Pialat’nın yıllardır hayalini kurduğu bu projeyi, onun ölümünün ardından hayata geçirmiş. Filmde, aynı konservatuvarda okuyan Hande Kodja ile Celine Sallette başrolleri paylaşıyor. Fransa’da yaşayan Türk asıllı oyuncu Hande, okulundan izin alamayınca depresyonda olduğuna dair hastane raporuyla çekimlere katılmış. 2006 Cannes Film Festivali’nde Belirli Bir Bakış ödülü kazanan İki Kız, hayal kırıklıkları ve şiddet üzerine kurulu bir drama.

Eski terörist Massimo Carlotto’nun hayatı

Arrivederci
Amore, Ciao

Yön: Michele Soavi

Oyn: Alessio Boni, Alina Nadelea, Isabella Ferrari

POLİTİK GERİLİM

Elveda Aşkım

Solcu terörist Giorgio, hapse girmemek için Güney Amerika’da saklanmaktadır. Gerillalarla arasında ortak bir nokta bulamayınca vatanı İtalya’ya döner. Alacağı hapis cezasını azaltmak için eski dostlarını, İtalyan Gizli Polis Teşkilatı DİGOS’ta müdür yardımcısı olan Anedda’ya ispiyonlar. Dışarı çıkınca, bir striptiz kulübü patronunu ve de bir dükkan sahibini dolandırır. Bütün bunlardan kazandığı paralar gözü çok daha yukarılarda olan Giorgio için halen yetersizdir... 1970 ve 1980 yılları arasında aşırı solcu Lotta Continua örgütünün üyesi olan, hayatı cezaevlerinde ve yeraltı dünyasında geçtikten sonra 1993 yılında afla özgürlüğüne kavuşan Massimo Carlotto, I Fuggiasco (Kaçak) adlı romanıyla polisiye edebiyatın önemli yazarları arasına girmişti. İtalyan yazar Carlotto’nun aynı adlı bir diğer önemli romanından uyarlanan Elveda Aşkım, büyük ölçüde yazarın gerçek hayatta yaşadığı olayların özeti. İtalya’nın 1970’li yıllarda yaşadığı terör cehenneminin bizzat içinde bulunan Carlotto’nun hayatı, İtalya’da o dönemde oluşan siyasi çatışmaları merak edenler için ilgi çekici olabilir.

İlk avcı uçaklarının Almanlarla mücadelesi

Flyboys

Yön: Tony Bill

Oyn: James Franco, Scott Hazel, Mac McDonald, Jean Reno

SAVAŞ/MACERİ

Kahraman Pilotlar

Yıl 1916... I. Dünya Savaşı, iki yıldan beri tüm şiddetiyle sürmektedir. İngiltere ve Fransa’nın müttefik güçleri, Batı Cephesi’nde Almanlara karşı başarılı olamamış, milyonlarca insan hayatını kaybetmiştir. Amerika, savaşa girmemekte kararlıdır. Ancak gönüllü ambulans sürücüleriyle Fransız lejyonunun üyesi olan bazı Amerikalılar, iyi teçhizatlı Alman pilotlarına karşı savaşmak için kendi özel filolarını oluşturur... Amerika’dan yardıma gelen kahraman pilotların, Almanlara karşı verdikleri mücadeleyi anlatan filmin yönetmenliğini Oscar ödüllü Tony Bill üstlenmiş. Altın Küre ödüllü James Franco, Martin Henderson ve Jean Reno’nun başrollerini paylaştıkları Kahraman Pilotlar, kahraman Amerikalılar temasını sineye çekeceklere, tek pervaneli ilk avcı uçaklarının gökyüzündeki müthiş mücadelesini izleme fırsatı sunuyor.

Postu seren misafirden nasıl kurtulursunuz

You, Me and Dupree

Yön: Anthony Russo-Joe Russo

Oyn: Owen Wilson, Kate Hudson, Matt Dillon

KOMEDİ

Sen, Ben Ve Dupree

Henüz yeni evli olan Carl-Molly çiftinin dünyasına hiç beklenmedik bir anda Dupree girer. Şair ruhlu tembel bir adam olan Dupree, Carl ve Molly’nin Hawaii’deki nikáhında, Carl’ın sağdıçlığını yapmak için bir haftalığına ortadan kaybolunca, patronu tarafından işten kovulmuştur. Artık işsiz olan ve çok sevdiği evinden de tahliye edilen kahramanımız, kendini toparlamak için sadece birkaç güne ihtiyaç duymaktadır. Dupree, Carl-Molly çiftinden kendisini misafir etmelerini rica eder. Peki, ya bu misafirlik bir ay, hatta daha uzun sürerse...

Film, sinemaseverlerin ilgisini çekecek zengin bir oyuncu kadrosuna sahip. Kalıcı misafir Randolph Dupree’yi, yetenekli komedi oyuncusu Owen Wilson, şansız Carl Peterson’ı usta isim Matt Dillon, Molly’i ise Kate Hudson canlandırıyor. Emlak kralı Bay Thompson rolünde ise iki Oscar’lı usta aktör Michael Douglas var.

Filmin yönetmenliğini "Arrested Development" dizisinin Emmy ödüllü yönetmenleri Anthony ve Joe Russo kardeşler yapmış. Kadrosu pek parlak olsa da, yurtdışında eleştirmenlerden geçer not alamadı.

Çok satan romandan uyarlama

The Night Listener

Yön: Patty Jenkins

Oyn: Robin Williams, Toni Collette, Bobby Cannavale

GERİLİM

Gecenin Sesi

Gabriel Noone, sevgilisinden yeni ayrılmış bir yazardır. Editörünün verdiği bir roman taslağını okuduktan sonra, fırtınalı bir yaşam öyküsüne tanık olur. Roman, 13 yaşında, Pete Lomax isimli, ailesi tarafından cinsel tacize uğramış bir çocuk tarafından yazılmıştır. Gabriel, hikáyeden öyle etkilenmiştir ki, çocuğu bulmak için harekete geçer...

Armistead Maupin’in çok satan romanından uyarlanan Gecenin Sesi, dramatik yönü ve Hitchcockvari anlatımıyla dikkatleri çekiyor.

Kaybedecek bir şeyiniz kalmadığında

13/Tzameti


Yön: Gela Babluani

Oyn: Georges Babluani, Pascal Bongard, Augustin Legrand

GERİLİM/DRAM

13

20 yaşındaki Sebastian, Fransa’ya göç etmiş Gürcü bir aileden gelmektedir. Ara sıra bulduğu ufak tefek işlerden para kazanır. Çatısını onardığı evin yaşlı eroinman sahibinin ölümüyle parasını alamayacağını öğrenen Sebastian, tanık olduğu konuşmalardan önemli olduğunu anladığı bir zarfı da alarak evden ayrılır. Zarftaki direktifleri izleyerek hiç hayal edemeyeceği, tüyler ürpertici bir maceraya atılır... 2005’te Venedik’te En İyi İlk Film, Sundance’te En İyi Kurmaca Film ödüllerini kazanan 13, insanoğlunun kaybedecek bir şeyi olmadığı zaman neleri göze alabileceğini sıradışı bir öyküyle perdeye taşıyor. Siyah-beyaz çekilen film, çarpıcı psikolojik şiddet öğeleri içeriyor. Başarılı bir bağımsız sinema örneği.

Türk sineması manevi korku temasını sevdi

Araf


Yön: Biray Dalkıran

Oyn: Akasya Asıltürkmen, Murat Yıldırım, Kubilay Tunçer

KORKU

Araf

Korku filmlerinin ender çekildiği ülkemizde son dönemde bir hareketlenme yaşanıyor. Taylan Biraderler’in Okul’uyla (Ne yalan söyleyelim hiç bu kadar gülmemiştik) başlayan eğilim Büyü, Sınav, Dabbe ile devam etti. Şimdi karşımızda Araf var. Kürtajla alınan bir bebeğin, intikam için geri dönmesini anlatan film, adını Araf suresi 41. ayetten alıyor. Kısa filmleri Antalya Altın Portakal, San- Francisco, Ziff 2001 gibi önemli festivallerde ödül alan, reklam dünyasının tanınmış yönetmeni Biray Dalkıran, yaşadığı yasak bir aşk sonucu dört aylık çocuğunu kürtajla aldıran sevgilisinin yaşadıklarından yola çıktığını açıkladı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!