Sentetik koşu hattı...

Güncelleme Tarihi:

Sentetik koşu hattı...
Oluşturulma Tarihi: Haziran 28, 2005 23:04

Sevgili Serdar, on yılı aşkın süredir ORAN Semtindeki ODTÜ Ormanları içinde yürüyüş yapıyoruz ailece. Hafta sonları ormanın içi hıncahınç doluyor. Çamlarla kaplı ormandaki yürüyüş yollarında spor yapan, koşan insanların sayısı arttıkça sağlıklı yaşam konusunda insanların giderek bilinçlendiğine tanık olmak pek hoş bir duygu. (Sezai BAYAR yazıyor, Ankara’dan)

Aynı ormanın içinde yirmi yıla yakın süredir sabahın erken saatlerinde yürüyüş yapan CHP lideri Deniz Baykal’ın öncülüğünü de inkâr etmemek lazım. Baykal çok erken saatlerde tempolu yürüyüşten sonra siyasettte topladığı elektiriğin büyük bölümünü toprağa veriyor olmalı.

Tabii bu ormanın içindeki yollar koşmaya pek elverişli olmadığından Ankara Büyükşehir Belediyesi ormanın dışında, çift gidiş geliş yolu boyunca 5 kilometrelik yürüyüş parkuru yapmıştı.

Yapmıştı diyorum, yanlış anlaşılmasın şu anda yok anlamında değil.

Var ama yeni hali evlere şenlik.

Nasıl mı oldu? Hemen anlatayım.

Ormanın içinde yürümek istemeyenler TRT’nin önünden bu yürüyüş yoluna giriyorlar, kimi koşuyor, kimi tempolu yürüyor, kimi de yavaş adımlarla sohbeti tercih ediyordu.
Parkur kırmızı toprakla kaplanmıştı. Tabii kışın kar ve yağmur yüzünden parkurun bazı bölümleri su altında kalıyor, ama bu kez kaldırımdan yürüyüşe devam ediliyordu.
Aslında toprak zeminde yürümenin yararlarını anlatmaya gerek yok.

Gel gelelim bir ay önce bu 5 kilometrelik parkur sentetik halı ile kaplanmaya başlandı.

Toprak yol (parkur) kazıldı, altına muşamba ya da yapay bir maddeye benzer sentetik bir altlık serildi, üstüne de yapay halı.

Eksik olmasın halının rengi de evlere şenlik.

Tabii AKP yönetiminin hoşlanacağı türden.

Halk arasında “Kabe Yeşili” olarak adlandırılan bir yeşil bir halı.

Halının döşenmesi henüz bitmiş değil. Yolun yarısı döşendi ama halkımız bu yapay zemini hiç mi hiç sevmedi. Ana yolun karşısına geçip kaldırımdan yürüyenlerin, ya da orman içine girenlerin sayısı arttı.

Bu halı, 8 ayı karlı ve yağışlı geçen Ankara’da açıkta nasıl korunur, başına ne haller gelir bilemem.

Birileri geceyarısı bir operasyonya bu halıyı çalar, halı sahalara taşıyıp orta futbol maçı mı düzenler onu da bilemem ama yapay bir zemin üzerinde yürümenin sağlıksız olacağı bilinen bir gerçek.

Kimlerin, hangi bürokratın önerdiğini bilmek zor ama milyarlarca lira harcanarak yapılan bu halı üzerinde yürüyenler, değil elektriklerini atmak, tam tersi elektirik yüklenmek zorunda kalacaklar.

Hadi kolayı var: “Ormanda yürü kardeşim” dersin ama kışın ormanın içindeki yollar toprak olduğu için çamur deryası haline geliyor ve insanlar kötü hava koşullarında ormanın içini değil de yürüyüş parkurunu kullanıyorlar.

Şimdi ise bu olanak yok gibi. Var ama yok. Çünkü halının gelecekte ne olacağı belli değil. Diyelim ki sağlam kaldı ama halkın bunu tercih etmesi zor.

Tabii bir de “parkur reformu”nun maddî yanı var.

Herkesin sorduğu hatta açık açık ve bağırarak seslendirdiği “ Yine birileri besleniyor ama kim” sorusu var ki, bunu duymamak mümkün değil.

Halı döşeme işi, açık arttırma ile mi yapıldı? Halı tercihini kim yaptı? Metrekaresi kaç lira? Toplam ödenen meblağ nedir? Yoksa bu halı belediyeye hibe mi edilmiştir? Hibe edilmişse, belediyeden büyük ihale kapan bir şirket midir bu? Yoksa ilk defa bu işe giren yeni bir şirket mi ihaleyi almıştır?

Bu soruların yanıtını bilmiyoruz, bilemeyiz de. Zaten Büyükşehir Belediyesi’nden hiç kimse bu “ parkur yenileme” projesiyle ilgili tek satır açıklama yapma gereğini duymadı bugüne kadar.

Bildiğimiz bunun insan sağlığına ters bir proje olması.

Allah’ın toprağı varken, doğal ortamda sağlıklı yürüyüş yapmak varken, plastik bir zemin üzerinde insanların yürüyüşe neden zorlandığını anlamak mümkün değil.

Selam ve sevgiler,

Sezai
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!