Güncelleme Tarihi:
Yazdığı uzun mektubu Twitter sayfasından verdiği linkle paylaşan Berrak Tüzünataç, hükümete “Saygı istiyoruz” diye seslendi: “Emek Sinemamız gitti. Gitmesin dedik, ne olur dedik, toplandık, konuştuk, hiçbir yetkili bize cevap vermedi. Asmalımescit ve Cihangir’in çehresi değiştirildi. Söylendik kendi aramızda, şikayet ettik, sonra sonra sustuk. Devlet Tiyatrosu, operası, balesi... Hop arada öylece gitti. AKM dedik, yapmayın dedik, ama karşılığında ne yapılacağı bize sorulacak değilmiş ya, onu öğrendik. Gezi Parkı dedik, biz seviyoruz dedik... Bildiğimizi yapalım denildi; şarkı söylendi, kitap okundu, yemek paylaşıldı, çadır kuruldu. Neyle karsılaştık? Biber gazı, şiddet...
Alkolik dendi
Genç oyuncu, şöyle devam etti: “İçki içenlere alkolik dendi... Tam tahıllı yiyin, öpüşmeyin, sigara içmeyin, üç çocuk yapın dendi. Demokrasi var, ama sadece aynı fikirde olursak. Annem, anneannem, teyzem, bakkal; marjinal, çapulcu, milyar doların hortumcusu, her şey oldu. Biber gazı devam etti, durmadı. Ve şarkıyla, müzikle, kitap okumalarıyla başlayan hak arayışı, şiddete boğuldu. Silahı olan, silahı olmayana saldırdı. Ve 22 yaşındaki Abdullah Cömert’i kaybettik. Gitti Abdullah, artık yok. Ne için, ne yaptığı için yok artık Abdullah? Kaç Abdullah gidince durulacak? Ne olur yeter artık, bunca insan kendi canına, fikrine, hayatına kıymet verilmediğini hissetmekten yıldı. Biz sadece saygı istiyoruz, dinlenmek istiyoruz.”