Sarışın Bond olmuş

Güncelleme Tarihi:

Sarışın Bond olmuş
Oluşturulma Tarihi: Kasım 17, 2006 15:40

Sinema tarihinin 21'inci James Bond filmi bizleri ilk sarışın Bond, Daniel Craig’le tanıştırdı. Ünlü ajanı bol bol kumar masasına oturtan Casino Royale’in başrolünün Daniel Craig’e emanet edilmesi ilk baştan beri bir kumar olarak değerlendirildi. Ama görünen o ki yapımcılar oynadıkları kumarı kazanmışlar. Daniel Craig filmde sadece karizmasını ve seksapelini konuşturmakla kalmıyor, son derece gerçekçi bir performansla izleyenlere soluk soluğa bir 144 dakika vaat ediyor.

Haberin Devamı

CASINO ROYALE

Sarışın Bond olmuş

Yön: Martin Campbell
Oyn: Daniel Craig, Eva Green, Judi Dench
Tür: Aksiyon - Macera
Süre: 144 dk.

Gün geliyor insan düşündükleri ve önyargıları için üzülüp, pişman olabiliyor. Benin pişmanlık günüm de bugünmüş.
Evet, tarihin ilk sarışın James Bond’u olacak Daniel Craig için, filmin çekimleri başladığı zamanlarda yaptığım tahminlerin, söylediklerimin hepsini geri almak durumundayım.

Çünkü onca aday varken (bu rol için ünlü ünsüz yaklaşık 200 aktör denendi), yeni Bond olarak bula bula bunu mu buldular dediğim adam, tarihin en iyi James Bond’larından biri olmuş.

Sarışın, karizmatik, seksi ve de en önemlisi gerçekçi.

Bundan sonra Daniel Craig’li James Bond tanımı böyle olacak ve de tabii buradan ders alınarak biri hakkında önyargılı olmamak için özen gösterilecek.

Haberin Devamı

SERT, GÜÇLÜ VE ROMANTİK

İtirafımızı yaptığımıza göre tüm dünyanın James Bond’la tanışmasını sağlamış olan Ian Fleming romanı Casino Royale’in sinema uyarlamasına geçebiliriz.

1953 yılında yazılan romanın günümüze uyarlanmış versiyonunda James Bond’un çaylaklık yıllarını izliyoruz.
Yıllardır hayatımızda olan 007’nin öldürme yetkisini nasıl aldığını, hangi aşamalardan geçip, ne gibi hatalar yaparak bildiğimiz halini aldığını görmek gerçekten heyecan verici.

Film, gerek görüntü, ses ve çekim estetiğiyle daha ilk başta izleyenleri büyüleyen siyah beyaz sahnelerle açılıyor.
Hem Daniel Craig’in hem de James Bond’un ne kadar sert, güçlü ve iddialı olacağının sinyalleri açılışta gelmiş oluyor böylece.

POKER MASASINDA HEYECAN DORUKTA

Sarışın Bond olmuş


James Bond, majestelerinin huzurundaki ilk görevinde teröristlere bankerlik yapan Le Chiffre’yle (Mads Mikkelsen) mücadele etmek zorunda kalıyor.

Gözünden kanlı yaşlar akan Le Chiffre’yi durdurmak için yapması gereken onu Casino Royale adlı kumarhanede poker oyununda yenebilmek.

Bu görevde Bond’un yanında, İngiliz hükümetinin Bond’a vereceği paradan sorumlu olan Vesper Lynd (Eva Green), yani yeni filmin yeni Bond kızı var.

Hikayenin devamında bol aksiyon, akıl oyunu, romantizm ve poker izliyoruz.

Kumar masasında geçen sahnelerin aksiyonu keseceğini düşünenler olabilir. Ama bence tam tersine o sahneler, kalp atışlarının daha da hızlanmasına neden oluyor.

Haberin Devamı

BOND KIZI DA FARKLI

Serinin 21'inci filminde izlediğimiz James Bond da, Bond kızı da önceki filmlere göre çok farklı yerlerde duruyorlar.
Bond’un göreve başladığı yıllarda çok daha anti sosyal ve karanlık bir tip olduğu göze çarpıyor. 007 olabilmek için dikenli yollardan geçmesi, insanlardan kazık yemesi, kalbinin değil mantığının sesini dinlemeyi öğrenmesi ve tabii M’den (Judi Dench) bol bol azar işitmesi gerek.

Ki bunların hepsi de Casino Royale’de başına geliyor.

Buradaki Bond kızı Vesper da alışık olduklarımızdan oldukça farklı. O klasik Bond kızları gibi elinde silah, üzerinde bikiniyle ortalarda salınmıyor.

Hatta silaha dokunduğunda saatlerce ağlayabiliyor.
Kırılgan bir yapısı var.

Haberin Devamı

GERÇEKLİK DUYGUSU, TEKNOLOJİK SAÇMALIKLARIN ÖNÜNDE

Sarışın Bond olmuş


Bir kısmı kumar masasında geçen orijinal hikayenin aksiyon kısmı çok fazla görünmüyor olsa da, yapımcılar ve yönetmen ellerindeki aksiyon sahnelerinde heyecan dozunu arttırarak bu boşluğu kapatmaya çalışmışlar.

Evet bu Bond filminde öyle her dakika havaya uçan, yanan parçalanan arabalar, yatlar, müthiş silahlar, gerçek hayatta olması imkansız teknolojik cihazlar, yani alışılmış James Bond oyuncakları pek yok, ama işte tam da bu nedenle ayakları yere basan, gerçekçi bir film var karşımızda.

Çatışmalardan teknoloji harikası cihazlar değil, bileğinin hakkıyla galip çıkan ve gerektiğinde acı çeken yeni James Bond’un iyice sulanmaya başlamış olan seriye taze kan getirdiğini düşünüyorum.

Seriyi kuşa çevirdiler, mahvettiler diyenlere de hiç katılmıyorum.

Daha önce Goldeneye’ı yönetmiş olan Martin Campbell’ın imzasını taşıyan Casino Royale, soluk soluğa izlenen bir film.

Haberin Devamı

James Bond’un kabak tadı veren teknolojik saçmalıkların arkasına saklanmadığını, arenaya çıkıp yumruk yumruğa dövüştüğünü görmek heyecan veriyor.

Bize de Bond filmlerinde yeni bir çağın başlangıcı olan Casino Royale’e tam not vermek ve yeni James Bond Daniel Craig’e hoş geldin, iyi ki geldin demek düşüyor.

SALON DEĞİL AKSİYON ADAMI

Sarışın Bond olmuş


Serinin hayranlarının Casino Royale için boykot çağrısı yapmalarına neden olan yeni Bond Daniel Craig’i filmin yapımcıları “yüzyılın en iyi İngiliz aktörlerinden biri” olarak tanımlıyorlar.

Craig sinemaseverler için yeni bir yüz değil aslında. İlk çıkışını bir televizyon dizisiyle yapan aktör sinemada Lara Croft Tomb Raider, Azap Yolu (Road to Perdition) gibi filmlerle tanındı. Bundan iki yıl önce Sylvia’da şair Ted Hughes olarak, müthiş bir performansla çıktı karşımıza. Ülkemizde de beğeniyle karşılanan Bir Dilim Suç’taysa (Layer Cake) tüm filmi omuzlarında taşıyan isim oldu. Sonra ise Münih’i ve ajanlığa soyunduğu Casino Royale geldi.

Daniel Craig James Bond’un takım elbiseli, salon adamı hallerine çok uygun bir aktör değil belki. Ama arenaya çıkıp, dövüştüğü sahnelerde farkını ortaya koymasını biliyor. Kendisi “Bond’u oynarken eğer bir yerleriniz morarmıyorsa rolün hakkını vermiyorsunuzdur” demiş. Filmdeki aksiyon sahneleri için sıkı bir egzersiz programına giren Craig’in dublör kullanmayı reddetmiş olmasına bakarak, çekimler sırasında pek çok yerinin morarmış oluğunu tahmin edebiliriz!

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!