BİR SORUDAN FAZLASI | Bana neden eski sevgilisinin adı ile seslendi? Aklında hâlâ o mu var?

Güncelleme Tarihi:

BİR SORUDAN FAZLASI | Bana neden eski sevgilisinin adı ile seslendi Aklında hâlâ o mu var
Oluşturulma Tarihi: Ekim 03, 2023 13:31

Sevgilinizle ya da eşinizle güzel güzel vakit geçirirken birden size eski sevgilisinin ya da eşinin adı ile hitap etse ne yaparsınız? 'Alışkanlık' mı dersiniz, 'Hâlâ aklında o var' diye mi düşünürsünüz yoksa 'Olur böyle dil sürçmeleri' deyip gayet normal mi karşılaşırsınız? Bir Sorudan Fazlası serimizin bu bölümünde benzer şeyler yaşayanların hikayelerini dinledik ve bu durumun altında yatan psikolojik etkenleri araştırdık...

Haberin Devamı

Eski sevgililer ya da eşlerin bazıları kalpten ve akıldan ışık hızıyla çıkarken bazılarını unutmak uzun zaman alır. Kimi zaman da artık akla gelmeyen kişilerin isimleri en olmadık zamanlarda ağızdan çıkıverir… 

Peki sizce hayatındaki kişiye ansızın eski partnerinin adıyla hitap eden kişi mi zor durumdadır yoksa eski partnerin ismiyle hitap edilen kişi mi? Sevgiliniz size eski sevgilisinin adıyla seslense siz ne yaparsınız?

Böyle bir durumun içine düşenlerle konuştuk.

İKİ KEZ BOŞANAMADIĞI EŞİNİN ADIYLA HİTAP ETTİ, AYRILDIM
Begüm H. (32)

Benim birkaç yıl önce yaşadığım ilişkimde böyle bir şey başıma geldi. Şimdi düşündüğümde 'Ben bunu hak ettim' diyorum ve o günler aklıma geldikçe kendimden nefret ediyorum.

İlk tanıştığımız gün ondan çok hoşlanmıştım. Bir arkadaş ortamında tanıştık ve daha sonra birkaç kez de özel olarak görüştük. Kendisinin kâğıt üzerinde hâlâ evli olduğunu ama çoktan boşanma kararı aldıklarını daha o günlerde söylemişti. En baştan dürüst davranması ona inanmama ve bu ilişkiye sürüklenmeme neden oldu.

Haberin Devamı

Gerçekten de eşi ile aynı evde kalmıyordu, herhangi bir paylaşımı kalmamıştı, anlaşmalı boşanamadıkları için bu süreç uzun sürüyordu. Ben yine de yaşadığımız ilişkiden rahatsızlık duyuyordum ama ayrılacak cesareti de bulamıyordum. Durumumuzu bilen arkadaşlarım beni çok uyardı, bu ilişkiye devam etmememi defalarca beynime beynime kazıdılar ama olmuyordu bir türlü. Her görüşmemizde 'Tamam bu sefer konuşacağım' diyordum ama yapamıyordum.

Bir gün evde otururken bana hâlâ boşanamadığı eşinin ismi ile hitap etti. Önce minik çaplı bir şok yaşadım, 'Doğru mu duydum acaba?' diye kendimi sorguladım ama isimlerimizin bir harfi bile benzemiyordu. Sonra şoktan çıktım. Hiç sesimi çıkaramadım ama kendi kendimi yemeye başladım. O ise hiçbir şey olmamış gibi sessiz kaldı ve pek önemsemedi bu durumu. Ben de birkaç gün sonra unuttum gitti. 'Neticede kaç yıl birlikte yaşadılar, aklı karışmış dili sürçmüş olabilir' diye telkin ettim kendimi. Ta ki ikinci kez aynı şeyi yapana kadar.

Haberin Devamı

Bu sefer kendi de rahatsız oldu ve eliyle ağzına vurarak çok özür diledi ama bende ip çoktan kopmuştu. 'Demek ki hâlâ aklında o var, demek ki ona da adıyla hitap edecek ortamlara giriyor, demek ki…' diye uzayan pek çok şey geçti kafamdan. Ve bu durum uzun zamandır veremediğim o kararı vermeme vesile oldu, ayrıldık. Kendince mantıklı açıklamalar yapmaya çalışsa da hiçbir şey mantıklı gelmiyordu bana. Baştan beri mantıksız bir şey yaşıyorduk zaten.

Çok kısa bir süre sonra boşandı ve benimle tekrar irtibata geçmeye çalıştı ama dedim ya bende ip kopmuştu bir kere, o günden sonra bir daha birbirimizi görmedik.

AYNI ŞEYİ İKİ KERE YAPTIM, BANA GÜVENİ YERLE BİR OLDU
Emrah N. (39)

Haberin Devamı

Ben bunu bugüne kadar çok sık yaşadım ve hiçbir zaman kendimi doğru düzgün ifade edemedim. Bir sevgilimden ayrıldıktan yaklaşık bir yıl sonra başka biri ile birlikte olmaya başladım. Gerçekten önceki sevgilim aklımda değildi, gayet sorunsuz bir şekilde ayrılmıştık, öyle aşk acısı falan da çekmiyordum. Daha önce hep onun adını söylediğim için yeni sevgilime de birkaç kez onun adı ile seslendim. Böyle söyleyince kulağa çok tuhaf geliyor ama gerçekten hiçbir şekilde eski sevgilime duyduğum özlemden değildi. Alışkanlık diyebilirim belki bu duruma.

Yani ben bazen kardeşlerimin adını karıştırıyor, anneme baba babama anne diyorum. Anneannemle babaanneme bile yanlış seslendiğim oluyor. Bu gerekçeleri sevgilime de anlattım ama ‘Beni aptal yerine koyma, saçma sapan açıklamalar yapma’ cevabını aldım.

Haberin Devamı

Aslında itiraf etmem gerekirse fiziği ve huyları da biraz eski sevgilime benzediği için ona böyle seslenmiş olabilirim.

İlk yaşadığımız olayda çok üzüldü, bana bir iki haftayı zindan etti. Onu üzdüğüm için ben de çok üzüldüm ve bir daha aynısını yapmamak için daha dikkatli olmaya çalıştım. Ama hani sakınan göze çöp batar ya, ben dikkat etmeye çalıştıkça ağzımdan bir kere daha yanlış isim çıktı. Ne yaptıysam, ne dediysem sevgilimi sakinleştiremedim, ikna edemedim, resmen krize girdi, saatlerce ağladı. Hadi bir kere yanlışlıkla olurmuş ama ikinci kez yapmamın tek açıklaması varmış, o da eski sevgilimi aklımdan, hayatımdan çıkaramamammış. 

Bu olay üzerine uzun süre küs kaldıktan sonra tekrar bir araya gelsek de hiçbir şey eskisi gibi olamadı. Resmen bana güveni sarsıldı, sürekli kıskançlık yaptı, yanında değilken aramaların 'Neredesin, yanında kim var'ların dozu arttı ve maalesef sonunda ayrıldık. Şu anda hayatımda yeni biri var ve tahtaya vurayım henüz eski sevgilimin adı ile ona hitap etmedim.

Haberin Devamı

ESKİ SEVGİLİLERİMİZ ARA SIRA AKLIMIZA GELİR, EMPATİ YAPABİLİRSENİZ OLAYI BÜYÜTMETSİNİZ 
Gülcan Ö. (37)

Benim erkek arkadaşım bir kez bana başka bir isimle hitap etti. 'Eski kız arkadaşının ismi mi?' dedim, 'Evet ama neden bu isim geldi aklıma, hiçbir fikrim yok gerçekten çok özür dilerim' dedi. Samimiyetine inandım ve hiç üzerinde durmadım. Bu olayı birkaç arkadaşıma anlattım ve onlar çok büyük tepki verdiler. 'Ben olsam saçını başını yolardım' diye, 'Ben kesin kapıyı çekip çıkardım bir daha yüzüne bakmazdım' diye yorumlar yaptılar. Bir de benim sakinliğimi ve bu kadar geniş takılmamı eleştirdiler.

Peki ben neden mi bu kadar sakindim. Çünkü birkaç kez ben de ona eski sevgilimin adıyla seslenecek oldum ve son anda engel oldum kendime. Bu eski sevgilimi özlediğimden ya da ikisini birbiri ile kıyaslamaktan değil tamamen beynimin bir oyunu diye düşündüm. Çünkü gerçekten ona karşı en ufak bir ilgim ve sevgim yoktu. Hani bazen benzer isimleri karıştırırsınız ya onun gibi bir şeydi bence. Aynısını o yapınca yani benim gibi içinde tutamayıp ağzından kaçırınca empati yapabildim o yüzden büyük tepkiler vermedim.

Hem kimse kendine itiraf etmiyor ama hepimiz eski sevgililerimizi ara sıra aklımıza getiririz. Adı üzerinde eski işte çok abartılacak bir durum görmüyorum ben, o yüzden de böyle şeyleri çok kafama takmıyorum.

* * * * *

‘AFFEDERSİN DİLİM SÜRÇTÜ’ DİYECEK KADAR BASİT Mİ?

Peki bu durumun altında nasıl bir psikoloji yatıyor?

Psikolog Belgin Arslantaş, ‘Freudyen dil sürçmesi’ adı verilen bu durumun ismini karıştırdığımız kişileri bazen farkında olmadan zihnimizde benzer sınıflarda kategori etmemizden ileri geldiğini söyledi.

Duygusal ve fiziksel birliktelik yaşadığımız partnerlerimizle, bakımını üstlendiğimiz ve sorumluluk duyduğumuz kişilerle, bazen de yakın dostlarımızla bu problemi yaşayabileceğimizi, bu sebeple dilimiz sürçtüğünde kendimize o an odaklanarak aslında hangi kategoriye koyduğumuz kişi ile bu sorunu yaşadığımızı da fark etmiş olacağımızı söyleyen Arslantaş, "Bu konuda 1700 erkek ve kadın üzerinde yapılan bir araştırmada ‘isim karıştırma’ probleminin genellikle ilişkinin başlangıç evresinde sıklıkla yaşandığı ortaya çıkmıştı" dedi.

Metro.co.uk'ye konuşan İlişki Uzmanı ve Seksolog Ness Cooper, birine yanlış isimle hitap etmenin çok yaygın olduğunu ve birbirine çok bağlı çiftlerin bile başına gelebilecek bir durum olduğunu söyledi ve ekledi: “Cinsel birliktelik gibi çok samimi anlarda bile böyle bir durum gerçekleşebilir ve endişelenecek bir durum yoktur. Birçok çiftin ilişkilerinin bir noktasında bu durumu deneyimlemesi oldukça yaygın bir durum.” Psikoterapist Hannah Martin de bunun bir hata değil doğal ve biyolojik bir şey olduğunu söyledi.

Kişi şayet partnerine yanlış bir isim ile hitap ettiyse kuvvetle muhtemel isimlerin sınıflandırıldığı bilişsel kategorilerin aynılığı söz konusudur. ABD televizyonlarında yayınlanan meşhur dizi Friends'de yer alan ikonik nikah seremonisinde ana karakterlerden olan Ross’a nişanlısı Emily’nin ismini tekrarlaması söylenir. Ross o anda eski sevgilisi Rachel’ın ismini söyler ve bu da bizlere Ross’un sınıflandırılmış bilişsel dosyasında Rachel ve Emily’nin isimlerinin aynı yerde kodlandığı gerçeğini gösterir. Buna aynı türde bilişsel etiketleme denir.

Psikolog Belgin Arslantaş

Duke Üniversitesi’nden Prof. Dr. David Rubin tarafından yürütülen bir araştırmaya göre, hepimiz insanları beynimizde onlarla olan ilişkilerimize göre gruplandırıyoruz. Bu nedenle okuldayken bazen öğretmenlere ‘anne’ diyoruz. Yeni sevgiliniz de eski sevgiliniz de sizin için önemli olan kişi kategorisinde olduğundan isimler karışabiliyor. Rubin, “Bu kesinlikle eski sevgilinizi düşündüğünüz ya da ona karşı hâlâ bir şeyler hissettiğiniz anlamına gelmiyor. Bu sadece beyninizdeki kablolarının o anda karışması ve bilinçsizce doğru gruptan yanlış ismi seçmesidir” dedi.

Psikoterapist Jade Thomas, eski sevgilinin adını yanlışlıkla söylemenin kıskançlık sancılarına neden olabileceğini, bu durumun ilişki üzerinde önemli ölçüde olumsuz bir etki yaratabileceğini söyledi ve yanlış hitap eden kişinin bunun bir kaza olduğunu kabul etmesini hiçbir şey olmamış gibi davranmamasını tavsiye etti. 

Şayet kişi bu durumu bile isteye gerçekleştirdiyse bu durum manipülatif bir psikolojik şiddettir ve sağlıksız olan bu ilişki örüntüsü gereklilik halinde sonlandırılmalıdır. Ancak tamamen bilişsel kategorizasyon yanılsaması ise durumu toparlamak ve çözümlemek adına bir uzmandan bireysel ya da çift terapisi desteği alarak problem sağlıklı bir şekilde sonlandırılmalı ilişkinin sürdürülebilirliği sağlanmalıdır.

Psikolog Belgin Arslantaş

YAS SÜRECİ TAMAMLANMAMIŞSA BU TÜR SORUNLAR YAŞANABİLİR

Peki, bu duruma maruz kalan kişiler nasıl tepki vermeli?

“Öncelikli olarak kasıtlı yapılmadığı takdirde, yanlış isim söylemek son derece normal ve olası bir durumdur. Bu durum bilişsel etiketleme sorunu olabildiği gibi bazen ‘bitirilmemiş işler’ ile bağlantılı da olabilir” diyen Arslantaş, bunu anlamanın en kolay yolunun açık iletişim olduğunun altını çizdi.

“Partneriniz biten ilişkisinin sonlanma ve yas sürecini tamamlayamamış ise ya da henüz çok yeni sonlandırılmış bir ilişkinin hemen akabinde yeni bir sürece başladıysa bu tür sorunlar elbette kaçınılmaz olur” diyen Arslantaş, rızayla bitirilen ilişkilerden sonra kişinin yaşantısına adapte olurken kendi içinde mevcut yeni durumunu özümsemeye çabalaması gerektiği ve hiç kimseyi yeni durumuna adaptasyon sürecinde ‘geçiş nesnesi’ olarak görmeden, gerekirse psikodestek alarak yaşantısına sağlıklı bir yön verebilmesi gerektiğini vurguladı.

Yanlış hitapta bulunan kişinin partneri ile açık iletişim kurmasının önemine değinen Arslantaş, kişinin kendini doğru bir şekilde ifade etmesi ve yaşanan durumun partneri üzerinde yaratacağı psikolojik ve duygusal baskıyı sonlandırması gerektiğini belirtti.

Arslantaş, ilişki dilinin yeniden yapılandırmasının ve gereklilik halinde özür konuşması yaparak durumun yanlış ya da manipülatif algısının önüne geçilmesinin ilişkinin devamı için önemli olduğunu sözlerine ekledi.

Tarafların şeffaf ve filtresiz bir şekilde iletişim kurması gerektiğini, duygularını rahatça birbirlerine ifade edebilmelerinin ilişki için kaçınılmaz olduğunu belirten Arslantaş, tartışmanın ya da kızgınlığın değil iletişimsizliğin ve çaba harcamamanın en büyük sorun olduğunu söyledi.

BAKMADAN GEÇME!