Reklamın Komiser Kemal’i Metin ve Nevra Serezli’nin oğlu

Çünkü mimarlık okuyup üç boyutlu animasyon sanatçılığı ve yönetmenlik yapan bir kamera arkası sevdalısı, araştırma canavarı o. Aslında 2003’ten beri dizilerde, reklamlarda kısa filmlerde roller almış. Yakında onu daha büyük yapımlarda görmeye hazırlanalım.

İnsan şaşıyor, Serezli ailesinin oyunculuk yeteneği olan böyle bir oğlu vardı da bugüne kadar neredeydi ?

- Mimarlık okudum ama oyunculuğa her zaman merakım vardı. Öyle bir formasyonu aile sohbetleri içinde alıyorsunuz... Bilgisayar grafiklerinde, özel efekt uzmanlığında karar kıldım. Bugün Hollywood’un da kullandığı özel efekt programlarını çok iyi bilirim. Bu konuda 10 yıl kadar çalıştım. Aynı zamanda da yönetmenlik yaptım. Mesaili çalışırken oyunculuk yapmak çok zor.

Tiyatroya ilginiz yok muydu?

- Hayır, sadece izleyici olarak ilgim vardı. Ama arkadaş ortamlarında hep güldürücü, eğlendirici adam oldum. Arkadaş grubunun stand-up’çısı gibiyimdir.

Evet, görüyorum, sizi nasıl susturup sorularımı sorabilirim diye uğraşıyorum.

- Kişilerin olaylara bakışı, güncel olaylar, her şeyi malzeme haline getiriyorum. Hem insanın içinde bir enerji var, patlıyor. Onu değerlendiriyorsunuz. Hem de diğer işlerimi sürdürürken yapabileceğim bir şeydi reklam oyunculuğu. 2003 sonunda mesaili çalışmayı bıraktıktan sonra oyunculuğa ve daha çok da yönetmenliğe yöneldim. Star TV’de zaten tanıtım, reklam, jenerik yapıyordum. Üç boyutlu animasyonunu yaptığım reklamların rejisini başından sonuna kadar üstleniyordum. Arkadaşlarımın kısa filmlerinde rol aldım. Kısa filmcilere her zaman oyunculukta destek veririm. Çeşitli etkinliklerin yönetmenliğini yaptım, tanıtım filmleri ve motivasyon filmleri kurguladım. Bir dizide sahne yönetmenliği yaptım. Sonunda yönetmenlik ağır basacak ama oyunculuk da keyif veriyor. Başka kimliklere girmeyi de seviyorum.

Bu kadar seviyorsanız neden daha önce oyunculuğa başlamadınız?

- Aşırı mükemmeliyetçiyim. Hangi işi alırsam o işle ilgili araştırma yapıyorum, yapılmış önerleri, yeni neler yapılabileceğini inceliyorum. Sürekli ABD’den en yeni, en tutulan kitapları getirip görüntü yönetmenliğinden, oyuncu yönetmenliğine kadar her alanda kitaplar okuyorum. Belki de oyunculuğa yönelmeyişimin nedeni yaptığım işte sınırsız bilgi ve öğrenilecek çok şeyin bulunması, ondan geri kalmamak içindi.

Peki şu sıralar oyunculuk ağır mı basacak?

- Evet. Reklamın hoş bir geri dönüşü olmaya başladı, yeni projeler oluşuyor. İlk etapta komedi, özellikle sitcom çokcazip geliyor. Amerikan sitcom’larının ve dizilerinin her bölümünü izler, kaydederek arşivlerim. Amerikan dizi ve film tarzı oyunculuğunu, yani ’küçük oyunculuğu’ seviyorum. Komedi ciddi bir iştir, az her zaman çoktur. Komiser Kemal de kendi gerçekliği içinde kendine inanıyor, komiklik yapmak için öyle değil.

Komiser Kemal rolü sizi heyecanlandırdı mı?

- Komedi çok sevdiğim bir tarz, komik olmaya çalışmadan komik olmak. Reklam çekimleri öncesinde Bruce Lee’nin filmlerine, Müfettiş Clouseau’ya, Matrix serisine tekrar baktım. Komiser Kemal, reklamın son sahnesinde Bodyguard filminde Whitney Houston’ın yanında duran Kevin Costner gibi duruyor. Arkadan tepki gelince hemen korumaya geçiyor. Çünkü tetikte! Komiser Kemal de Müfettiş Clouseau gibi kendince bir süper kahraman. Takla filan atabiliyor yetenekli, ama kalkma havasını yapacak, kalkamıyor.

Babamla ve annemle benzerliğimiz

Hareketlerimi ekranda izlediğim zaman mesela küçük bir el kaldırışın, avuç açışın babamla aynı olduğunu anlıyorum. Duruş ve tavır olarak babama benzerken, yüz olarak anneme daha çok benziyorum.

Ailenizin tecrübelerinden faydalanıyor musunuz ?

- Faydalanmaz olur muyum! Zaten aynı apartmanda oturuyoruz, bir şey danışacağım zaman babamla hemen kahveleri koyup uzun bir tiyatro sohbeti yaparız. Annemden de, babamdan da feyz alırım.

Yani tiyatro eğitimi almadan ailede eğitim gördünüz...

- 35 yıllık aile ortamı eğitimi var. Kaliteli çok düzgün Türkçe’nin konuşulduğu, vurguların, diksiyonun ve artikülasyonun çok iyi yapıldığı bir evde büyüdüm.

Sanki oyunculuk için bilgi biriktirmişsiniz de şimdi patlatıyorsunuz!

- Aslında her işimde öyle yaptım. Ev ödevi kısmını çok ciddiye alırım. Daha ilk denemede en iyisini yapmayı hedeflemek, mükemmeliyetçiliğimden kaynaklanıyor. Yeni mücadeleleri yeni başarma tatlarını tekrar tekrar yaşamayı seviyorum. Zamanı geldikçe ve hazır oldukça, olsun. Okumayı, öğrenmeyi de çok seviyorum, biri sürekli bana para verse sürekli araştırsam. Her zaman bilime aşırı derecede meraklıydım. Bu halimden çok memnunum.