Pazarlık yaptık, torunumu saati 1 YTL’ye çalıştırıyorum
Güncelleme Tarihi:
Nuray BABACAN/Esra KAYA- ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 08, 2007 00:00
Devlet Bakanı Ali Babacan’ın Ankara Siteler’de dükkan sahibi olan babası Hilmi Babacan, "Torunum Kerem de aile geleneğimize uydu, yanımda staj yapıyor.
Pazarlık yaptık, ben günde 50 kuruş vereceğimi söyledim, o 1 YTL istedi. Şimdi günlüğü 1 YTL’ye yaz stajı yapıyor" dedi.
EKONOMİDEN Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan, "çekirdekten yetiştirme" olarak tanımlanan aile geleneğinin halen sürdürdüklerini açıkladı. Kendisinin henüz ilkokula başlamadan Çıkrıkçılar Yokuşu’nda babası Hilmi Babacan’ın dükkanında çalışmaya başladığını söyleyen Babacan, aynı geleneğin oğlu Kerem için de sürdüğünü belirtti. Torunu Kerem, Siteler’deki işyerinde yanında staj yapan dede Hilmi Babacan ise, "Saati 1 YTL para veriyorum. 50 kuruş verecektim, pazarlıkla 1’e çıkardı. 7 torunum var, Ali’nin en küçük kızı hariç, hepsi yanımda staj yapar" dedi.
AİLE GELENEĞİ: Ali Babacan, bir TV programında ilköğretime giden oğlu Kerem’in de kendisinin yolundan gittiğini, okulların kapanması ile birlikte dedesinin dükkanında tezgahın başına geçtiğini anlattı. Ali Babacan, "Oğlum 5-6 senedir yazları dedesinin işyerine gidiyor" diyerek ticarete küçük yaşta adım attığını kaydetti. Ali Babacan, ticaret stajını Çıkrıkcılar Yokuşu’ndaki küçük dükkanda yaparken, Babacan Tekstil A.Ş. işlerini büyüterek, Siteler’e taşındı. Torun Kerem, babası gibi Çıkrıkcılar Yokuşu’nda değil, Siteler’deki modern mağazada yapmaya başladı.
HEM OKUL, HEM İŞ OLMALI: Dede Hilmi Babacan, kendi işyerinin 10 üniversiteye bedel olduğunu belirterek, şunları anlattı: "Kerem, haftaiçi hergün geliyor. Memur gibi çalıştıkları için, haftasonları izinliler. Kerem, 11 yaşında ve çok başarılı bir çocuk. İş hayatında da, okul hayatında da başarılı. Zaten, ben iş ve okul hayatını birlikte yürütemeyen kişilerin yüzde yüz başarılı olacaklarına inanmıyorum. Bence her çocuk hem okuyup, hem çalışmalı. Ali’de Kerem gibi küçük yaşta ticarete atıldı. 4-5 yaşında dükkana gelip giderdi. Kasada oturur, fatura keserdi. Hayatı mağaza-ev-okul üçgeninde geçti. 4 çocuğum var. Onlarda hep gelip giderler. Onların çocukları da geliyor."
MAAŞ PAZARLIĞI YAPTI: Torunu Kerem’in ilköğretim okulu birinci sınıftayken çalışma talebini ilettiğini belirten Hilmi Babacan, şöyle konuştu: "Kerem ilkokul birinci sınıfta geldi. ’Dede ben seninle çalışacağım. Ama bana ne ücret ödeyeceksin?’ dedi. Bende ’Saati 50 kuruş olsun’ dedim. Kabul etmedi. Şimdi saat başına 1 YTL’ye anlaştık. Saatini doldurunca parasını alıyor. 1 saatten 5 dakika bile eksik çalışmış olursa fazla parayı kesinlikle kabul etmiyor. Çok dürüst bir çocuk. Babasına çok benziyor. İnşallah, babasından daha iyi yerlere gelir."
İKİ FELSEFEM VAR: Hilmi Babacan, "iki felsefesi"ni şöyle açıkladı: "Benim iki önemli felsefem var. Birincisi, dosdoğru olmak. İkincisi, ne iş yapıyorsan o işi çok iyi bilmek. Mesleğinin gerektirdiği gibi çalışmak. İster işadamı istersen siyasetçi ya da memur ol, en önemli şey hakkına razı olmak, dürüst olmak. Ben çocuklarıma,torunlarıma hep bunu öğrettim ve halen öğretiyorum."
EKONOMİDEN Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan, "çekirdekten yetiştirme" olarak tanımlanan aile geleneğinin halen sürdürdüklerini açıkladı. Kendisinin henüz ilkokula başlamadan Çıkrıkçılar Yokuşu’nda babası Hilmi Babacan’ın dükkanında çalışmaya başladığını söyleyen Babacan, aynı geleneğin oğlu Kerem için de sürdüğünü belirtti. Torunu Kerem, Siteler’deki işyerinde yanında staj yapan dede Hilmi Babacan ise, "Saati 1 YTL para veriyorum. 50 kuruş verecektim, pazarlıkla 1’e çıkardı. 7 torunum var, Ali’nin en küçük kızı hariç, hepsi yanımda staj yapar" dedi.
AİLE GELENEĞİ: Ali Babacan, bir TV programında ilköğretime giden oğlu Kerem’in de kendisinin yolundan gittiğini, okulların kapanması ile birlikte dedesinin dükkanında tezgahın başına geçtiğini anlattı. Ali Babacan, "Oğlum 5-6 senedir yazları dedesinin işyerine gidiyor" diyerek ticarete küçük yaşta adım attığını kaydetti. Ali Babacan, ticaret stajını Çıkrıkcılar Yokuşu’ndaki küçük dükkanda yaparken, Babacan Tekstil A.Ş. işlerini büyüterek, Siteler’e taşındı. Torun Kerem, babası gibi Çıkrıkcılar Yokuşu’nda değil, Siteler’deki modern mağazada yapmaya başladı.
HEM OKUL, HEM İŞ OLMALI: Dede Hilmi Babacan, kendi işyerinin 10 üniversiteye bedel olduğunu belirterek, şunları anlattı: "Kerem, haftaiçi hergün geliyor. Memur gibi çalıştıkları için, haftasonları izinliler. Kerem, 11 yaşında ve çok başarılı bir çocuk. İş hayatında da, okul hayatında da başarılı. Zaten, ben iş ve okul hayatını birlikte yürütemeyen kişilerin yüzde yüz başarılı olacaklarına inanmıyorum. Bence her çocuk hem okuyup, hem çalışmalı. Ali’de Kerem gibi küçük yaşta ticarete atıldı. 4-5 yaşında dükkana gelip giderdi. Kasada oturur, fatura keserdi. Hayatı mağaza-ev-okul üçgeninde geçti. 4 çocuğum var. Onlarda hep gelip giderler. Onların çocukları da geliyor."
MAAŞ PAZARLIĞI YAPTI: Torunu Kerem’in ilköğretim okulu birinci sınıftayken çalışma talebini ilettiğini belirten Hilmi Babacan, şöyle konuştu: "Kerem ilkokul birinci sınıfta geldi. ’Dede ben seninle çalışacağım. Ama bana ne ücret ödeyeceksin?’ dedi. Bende ’Saati 50 kuruş olsun’ dedim. Kabul etmedi. Şimdi saat başına 1 YTL’ye anlaştık. Saatini doldurunca parasını alıyor. 1 saatten 5 dakika bile eksik çalışmış olursa fazla parayı kesinlikle kabul etmiyor. Çok dürüst bir çocuk. Babasına çok benziyor. İnşallah, babasından daha iyi yerlere gelir."
İKİ FELSEFEM VAR: Hilmi Babacan, "iki felsefesi"ni şöyle açıkladı: "Benim iki önemli felsefem var. Birincisi, dosdoğru olmak. İkincisi, ne iş yapıyorsan o işi çok iyi bilmek. Mesleğinin gerektirdiği gibi çalışmak. İster işadamı istersen siyasetçi ya da memur ol, en önemli şey hakkına razı olmak, dürüst olmak. Ben çocuklarıma,torunlarıma hep bunu öğrettim ve halen öğretiyorum."