Panik atak salgını

Yersiz korku nöbeti olarak tanımlayabileceğimiz bu hastalık, ruh sağlığımızı inanılmaz boyutlarda etkiliyor. ABD'de yayınlanan Woman's Day Dergisi’nde yer alan araştırmaya göre yersiz korku nöbetleri, kişileri sadece ruhsal bakımdan etkilemekle kalmıyor, bazı fiziksel sağlık sorunlarıyla da huzur kaçırıyor.

Yapılan araştırmalara göre yetişkinlerin üçte biri her yıl panik atak sorunuyla karşı karşıya kalıyor. Üstelik bu hastalığa yakalananların büyük bir çoğunluğunu da kadınlar oluşturuyor. Korku nöbetleri tedavi edilmezse sorun ruh sağlığının iyice bozulmasına neden oluyor.

Uzmanlar, panik atak konusunda bizleri uyarırken şöyle diyorlar: ‘‘Ortada belirli hiçbir neden yokken birdenbire tarifi imkansız bir korkuya kapılırsınız. Ayrıca hastanın soluğu kesilir, göğüs bölgesinde şiddetli bir ağrı başlayabilir...’’

Ne yapmalı ?

Psikiyatristler, gevşeme ve soluk alma teknikleriyle hastaları rahatlatabiliyorlar. Hastaların yüzde 70-90'ı ‘‘Davranış terapisi’’ adı verilen bir terapiyle iyileşiyor. Bazı durumlarda ise nöbetleri önlemek için ilaç takviyesi gerekli olabiliyor.

Ancak diğer yandan evinizde siz de bazı yöntemleri uygulayabilirsiniz. Hızlı hızlı nefes almaya başladığınız zaman derin derin soluk alın. Böylece daha yavaş soluk almaya zorlanırsınız ve düşüncelerinizi kontrol altında tutmaya başlarsınız.

Sorununuzun fiziksel bir sorun olmadığını her fırsatta kendinize tekrarlayın. Belirtilerin rahatsız edici olduklarını ama tehlike yaratmadıklarını kendinize tekrarlayın. 100'den geriye üçer üçer saymak gibi basit uğraşlarla oyalanın. Alkollü ve kafeinli içeceklerden uzak durun.

Belirtileri

Panik atakların teşhis edilmesi pek de kolay değil. Kalp ve damar hastalıklarının ve solunum sistemi hastalıklarının belirtilerini anımsatan belirtiler kimi zaman doktorları bile yanıltıyor.

Soluksuz kalmak, soluk almakta zorlanmak.

Baş dönmesi, baygınlık.

Titreme.

Kalp çarpıntısı, nabız atışlarında yükselme.

Boğulma duygusu.

Bulantı, mide ağrısı ya da ishal.

Gerçeklerden uzaklaşma duygusu.

El ve ayak parmaklarında uyuşma ve karıncalanma.

Terleme, yüz kızarması veya üşüme.

Ölüm korkusu, çıldırma endişesi, kontrolü kaybetme korkusu.

RİSK DURUMLARI

Kadın olmak.

Ailede ruhsal bozukluğu olan birilerinin olması.

Boşanma ve sevilen kişinin ölümü gibi acı veren olaylar.

Alerjik durumlar, ilaçların yan etkileri vücutta kimyasal ya da hormonal dengesizlik.

Aile, iş ve ekonomik durumlar yüzünden strese girmek.

Mükemmelliyetçi olmak.