Otomobil elimiz ayağımız lütfen bize engel olmayın

Güncelleme Tarihi:

Otomobil elimiz ayağımız lütfen bize engel olmayın
OluÅŸturulma Tarihi: Mart 09, 2005 00:00

Sayılarının kaç olduÄŸunu bilen yok. Onlar H sınıfı ehliyet almış nadir özürlü sürücüler. Her 100 özürlüden ancak 1’inin otomobil kullandığı sanılıyor. Sosyal ve ekonomik yaÅŸamda hiç bir ÅŸey onlar düşünülerek yapılmadığından hayatın içine yeterince girememekten hep ÅŸikayetçiler.Konu trafiÄŸin içinde sürücü olmaya gelince de çok fazla bir ÅŸey deÄŸiÅŸmiyor. Pek çoÄŸu ‘Hayatın içinde yer almak için dışarı çıkmak gerek. Toplu taşıma araçlarını kullanamıyoruz. Bir yerden bir yere gidemiyoruz. Özel araçlar hem kolunuz hem de kanadınız oluyor. Ama bize uygun park alanı yoksa ya da olanlar iÅŸgal ediliyorsa, diÄŸer sürücüler hiç bir tolerans göstermiyorsa bu kollar ve kanatlar da bir iÅŸe yaramıyor. Engelleniyoruz’ diye konuÅŸuyor.Omurilik Felçlileri DerneÄŸi (OFD) BaÅŸkanı Ramazan BaÅŸ, yaÅŸadıkları en büyük sorunun park alanları olduÄŸunu söylüyor. Uygun park alanları bulmakta zorlandıklarını anlatan BaÅŸ, ‘Omurilik felçlileri çoÄŸunlukla bir trafik kazası neticesinde bu sorunu yaÅŸayan insanlar. Ä°nsanlar o kadar duyarsız ki trafikte sürekli ikinci bir kaza geçirme tehlikesiyle karşı karşıyayız’ diyor. BaÅŸ, bir baÅŸka sıkıntılarının ise özürlü sürücülerin sahip olduÄŸu hakların çoÄŸu kez trafik polislerince de bilinmiyor olması.OFD Ä°kinci BaÅŸkanı Süleyman Akbulut ise insanların özürlü sürücülere karşı anlayışsızlıklarını şöyle anlatıyor:‘Ben üniversite son sınıftayken 1991 yılında trafik kazası geçirdim. Sonrasında 5-6 yıl evde kapalı kaldım. 6 yıl önce OFD kurulunca onun içinde yer aldım. Bizim için sosyal ve ekonomik hayatın içinde yer almak çok zor. Ulaşım herÅŸeyin baÅŸladığı nokta. Güven içinde bir yerden baÅŸka bir yere gidemiyorsak, gitmiyoruz. Özürlü sürücülerin en büyük problemi haklarının diÄŸer sürücülerce gasp edilmesi. Resmi ve özel kuruluÅŸlar yasaya göre özürlü sürücülere park alanı tahsis etmek zorunda. Kimse bunu uygulamıyor. DiÄŸer sürücüler bu alanları kullanabiliyor ve kimse de buna engel olamıyor. Ä°nsanların bu konudaki anlayışsızlığını nasıl bitireceÄŸiz? Diyorlar ki ‘Ama buraya özürlü sürücü gelmiyor’ ama bilmeleri gerek o alanlar ben geldiÄŸim için deÄŸil benim gelebilme ihtimalime karşılık tahsis ediliyor.’ANAYASAL SUÇ Ä°ÅžLENÄ°YORSüleyman Akbulut, seyahat özgürlüğünün Anayasal bir hak olduÄŸunu hatırlatarak ‘Seyahat hakkımızı engelleyenler Anayasal suç iÅŸliyorlar’ diyor. Akbulut, özürlü sürücülerin gerekli olduÄŸu takdirde ana arterler de dahil her yere geçici süreyle park edebileceÄŸini hatırlatarak şöyle konuÅŸuyor:‘Bizler sık sık saÄŸlık sorunları yaÅŸayabiliyoruz. Tansiyon sorunumuz olabiliyor. Ä°stirahat etmemiz gerekiyor. Ancak bu hakkımızı bilmeyen memurlar gelip bize ceza kesebiliyor. Otomobil kullanırken bir sorunumuz yok. Otomatik araçları, gaz ve frenlerle kontrol ederek kullanıyoruz. Ama gittiÄŸimiz yerde park edemeyince özel arabanın getirdiÄŸi bütün kolaylıklar bir anda yok oluyor. Ya da park ediyorsunuz ancak rampa olmadığı için tekerlekli sandalye ile kaldırıma çıkamıyorsunuz. Hatta bizim araçtan inebilmemiz için normal insanlardan daha fazla alana ihtiyacımız var. Araçtan inerken ve indikten sonra diÄŸer sürücülerin anlayışsızlığı sebebiyle kaza yapma riskimiz yüksek. Sürekli bir anlayış engeline takılıyoruz. Bizim ulaşımımızı engelleyen karayolları, belediyeler ve insanlar anayasal suç iÅŸliyorlar.’Türk sürücülerin çoÄŸu egoist ve görgüsüz59 yaşındaki yüksek mühendis ve mimar Şükrü Sürmen, 40 yıldır özürlü olduÄŸunu ve 25 yıldır otomobil kullandığını söylüyor. Sürmen trafikteki sorunlarına iliÅŸkin olarak ÅŸunları söylüyor: ‘Trafikte Türk sürücülerin ne kadar adaletsiz, egoist, yasa tanımaz, vicdansız ve görgüsüz olduÄŸunu görüyorsunuz. Sürücüler her daim hırçın, kavgaya hazır. Trafik toplum davranışını ölçmek açısından önemli bir yerdir. Türk insanının otomobilleriyle obsesyona varan hastalıklı bir iliÅŸkisi vardır. Otomobilini bir araç gibi görmez. Onunla bütünleÅŸir. Aracının boyası komÅŸunun çocuÄŸunun saÄŸlığından daha önemlidir. Biz aslında bizim için ekstra bir ÅŸeyler yapılmasını istemiyoruz. Ä°nsanlar medeni davransınlar yeter. Bakın bazen aracımı park ediyorum ve yolun karşısına geçmek için yaya geçidinde dakikalarca bekliyorum. Bir Allah’ın kulu durmuyor.’Aracınız yoksa engelli olarak yaÅŸamak çok zorTrafikte 11 yıldır otomobil kullanan Hakan Gül, engelli sürücülerin trafikteki sıkıntılarını ise şöyle aktarıyor: ‘Otoparklarda engelliler için asılmış tabelayı ya da iÅŸareti gördüğü halde oraya park eden insanları anlayamıyoruz. Biz bedensel engelliyiz ama herhalde bu insanların da zihinsel engelleri var ki bu tabela niye orada, bu alan bu insanlara neden tahsis edilmiÅŸ anlayamıyor. Trafikte plakalarımızı görüp, bize olaÄŸanüstü anlayış gösteren kimse yok. Türkiye’de bir engellinin dışarı çıkması, bir yere gidebilmesi, toplu taşıma araçlarını kullanabilmesi mümkün deÄŸil. Biz zaten özellikle ergenlik dönemlerinde ve 18-20’li yaÅŸlarda kendimizi kabullenemediÄŸimizden dışarı çıkmaktan hoÅŸlanmıyoruz. Ama hayat devam ediyor. Dışarıda olmak ve yaÅŸamak gerek. Fakat aracınız yoksa Türkiye’de engelli olarak yaÅŸayabilmeniz çok zor.’100 engelliden 1’i otomobil kullanıyorTürkiye Sakatlar DerneÄŸi (TSD) Gaziosman PaÅŸa Åžube BaÅŸkanı Ahmet Gürlevik, 19 yaşında (1989 yılında) geçirdiÄŸi trafik kazası sonucu sol bacağını kaybetmiÅŸ. 1996 yılında amatör olarak otomobil kullanmaya baÅŸlamış. 1999 yılında H sınıfı ehliyeti alan Gürlevik, 2000 yılından bu yana her gün araç kullanıyor. Engelli bir sürücü olarak, trafikte ve araç alımlarında ciddi sıkıntılar yaÅŸadıklarını anlatan Gürlevik şöyle konuÅŸuyor: ‘Hemen hemen her marka ve model araç, üzerine yerleÅŸtirilen kol pedalları ve aparatlarla bizim kullanabileceÄŸimiz hale getiriliyor. Her araç için yeni bir iç projesi çiziliyor ve engelli sürücüye uygun hale getiriliyor. Engellinin durumuna göre projeler belirleniyor. Biz tamamen ellerimizle araç kullanıyoruz. Tek kollu sürücüler için bile aparatlar var. Bir aracı engelli sürücü için uygun hale getirmek 200 YTL (200 milyon TL) ile 2 bin YTL (2 milyar TL) arasında deÄŸiÅŸiyor. Çok ucuz deÄŸil yani. Bedensel engelliler arasında otomobil kullanma oranı yüzde 2’den fazla deÄŸildir. Bu da büyük ÅŸehirlerdeki rakam.’ H sınıfı ehliyet bilinmiyorÖzürlülerin aldığı H sınıfı ehliyet için kursları veren Afra Sürücü Kursu’nun sahibi Ramis GündoÄŸdu, H sınıfı ehliyetin pek bilinmediÄŸine deÄŸinerek ÅŸunları söylüyor: ‘Bedensel engelliler de diÄŸer sürücüler gibi 3 aylık kurs programına tabiler. Motor dersinden muaflar. Trafik ve ilk yardım derslerini alıyorlar. Tek bacaklı sürücülere otomatik araçlarda, belden aÅŸağısında problem olanlar da ise özel aparatların takıldığı araçlarda direksiyon dersleri veriyoruz. YaÅŸamlarını sürdürmek için pek çok ÅŸeyle mücadele ettiklerinden daha azimli oluyorlar. H sınıfı ehliyete çok talep yok. Yılda ortalama 10 kiÅŸi müracaat ediyor. Bu ehliyeti veren sürücü kursu da az sayıda. H ehliyetleriyle ilgili olarak bilgi eksikliÄŸi de var. Sıfır araçlarda H tipi ehliyet sahipleri vergiden muaflar. Yüzde 30’lara varan indirimlerle otomobil alabiliyorlar. Park halindeki özürlü aracı çekilmez. Resmi otoparklar onlara ücretsizdir. Trafik polisleri de çoÄŸunlukla kolaylık saÄŸlıyorlar.’Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!