Ölümcül genç kız hastalığı

Güncelleme Tarihi:

Ölümcül genç kız hastalığı
Oluşturulma Tarihi: Eylül 24, 2003 00:00

Tıp dünyasında 'Yemek yeme düzensizlikleri' başlığı altında yer alan ve kimi zaman ölümcül olabilen iki hastalık var: Birincisi Bulimia. İkincisi ise Anoreksiya Nervosa. FAZLA kilolardan kurtulmak sağlık açısından elbette önem taşıyor. Ama beslenmeyi kesinlikle reddederek, vücut ağırlığını normalin yüzde on beşine indirmek ölüme davetiye çıkarmakla eşanlam taşıyor. Özellikle buluğ çağındaki genç kızlar için büyük bir tehlike oluşturan bu hastalığın kaynağı beyin. Çeşitli nedenlerle bazı ruhsal sorunların ortaya çıkması hastalığı başlatıyor. Kısa sürede fazla kilo vermek amacıyla uygulanan diyetler, kimi durumlarda kişilerin hayatını da ciddi bir şekilde tehdit ediyor.Tıp dünyasında yapılan araştırmalara göre, anoreksiya nervosa'ya yakalanan her on kişiden birinin açlıktan ölüyor. Vücudun hiç bir hastalığa direnme gücü kalmadığı için, bu kişilerde önemli sağlık sorunları görülüyor. Bazı hastalar ise aç yaşamaya dayanacak güçleri tükenince intiharı tercih ediyorlar.Tıp uzmanları depresyon ile yeme bozuklukları arasında doğrudan bir ilişki olduğuna inanıyorlar. Ayrıca stresin tetiklemesiyle salgılanan bir hormonun da Anoreksiya'ya neden olduğu sanılıyor. Bu hormonun aşırı salgılanmasının, beynin hipotalamus bölgesi yakınlarındaki bir problemden kaynaklandığı belirtiliyor. Vasopressin adıyla bilinen ve beyindeki kimyasal maddelerden biri olan bu hormonun da Anoreksiya hastalarında anormal derecede fazla olduğu saptandı. Normal koşullarda fiziksel ve büyük bir olasılıkla duygusal strese karşı üretilen bu hormonun aşırı miktarda salgılanması, yeme bozukluklarının bir tutkuya dönüşmesinde önemli rol oynuyor.Araştırmacılar, beyinde mevcut başka kimyasal maddelerin de yeme bozukluklarının yaşanmasında önemli rol oynayıp oynamadıklarını araştırıyorlar. Hayvanlar üzerinde yapılan deneyler sayesinde, insanlardaki yeme bozuklukları konusunda daha ayrıntılı bilgi edinilecek.Derleyen: Azize BerginHAFTANIN KİTABIÇikolata, melek midir yoksa şeytan mı? Tarih boyunca insanlar bu konuyu tartıştı. Bir yanda keyifli anlar, diğer yanda kilo alma ve kolesterol korkusu. Gençler yemeyi çok istiyorlar ama sivilceler nedeniyle de korkuyorlar. Montignac, çikolata konusunu her yönüyle 'Sağlıklı Kalmak İçin Çikolatalı Menüler' isimli kitapta ele alıyor. Şeker hastaları, kolesterol ve kilo sorunu olanlarla çikolatanın karaciğere zarar vereceğini düşünenler bu kitabı okumalı.Not: Bu kitap bir hafta boyunca tüm D&R mağazalarında yüzde 15 indirimli.Tedavi YöntemleriHer hastalıkta olduğu gibi Anoreksiya Nervosa'nın tedavisinde de erken teşhis çok büyük önem taşıyor. Ne yazık ki ebeveynler, çocuklarının yemek alışkanlıklarındaki değişiklikleri genellikle çok geç farkediyorlar. Zaman zaman doktorlar da problemi saptayamıyor. İşte bu yüzden Anoreksiya Nervosa hastalarının tıbbi ve ruhsal tedavilerine çok geç başlanıyor. Hastalık ilerledikçe tedavisi de zorlaşıyor.Zaten hastanın durumunu anlayıp tedaviyi kabul etmesi en önemli aşamadır. Hastanın şişmanlık takıntısından kurtulması için çaba harcanır. Bu arada depresyona karşı kullanılan ilaçlar da büyük yarar sağlayacaktır. Psikoterapi ve ilaçlar etkisini göstermeye başlayınca, beslenme uzmanı hastanın yeniden beslenmeyi kabul etmesini sağlar. Uzman denetiminde, acele edilmeden beslenme terapisi başlatılır.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!