Müziğin devleri Murathan Mungan şarkıları söylüyor

Güncelleme Tarihi:

Müziğin devleri Murathan Mungan şarkıları söylüyor
Oluşturulma Tarihi: Haziran 20, 2004 00:59

Murathan Mungan’ın bugüne kadar sözünü yazdığı ve farklı sanatçılar tarafından seslendirilen bütün şarkılar bir albümde toplandı. Söz Vermiş Şarkılar’da müziğin starları kulaklarımızdan silinmeyen parçaları yeniden ve bambaşka yorumlandı.

Albüm, Mungan’ın Türk pop müziğine damga vuran şarkı sözlerine ‘saygı duruşu’ niteliğinde. Albümün konsepti ve şarkıların dağılımı Mungan’a ait. Çalışmaları üç yıldır süren albüm Ada Müzik’ten piyasaya çıktı. Murathan Mungan Hürriyet Pazar okurları için yazdığı yazıda şarkı sözü yazarlığının kendisi için ne demek olduğunu anlatırken, şarkıları yorumlayan ünlüler de projeyi değerlendirdi.

Lise son sınıftayken bir gün bir arkadaşım bana ‘Allah dağına bakıp karını öyle yağdırır, diye bir laf vardır’ dedi. ‘Allah sana bakıp bir de ses vermemiş. Ya bir de sesin olsaydı ne yapacaktık?’

Bu memleketteki her vatandaş gibi demek ben de şarkıcı olmak istemişim bir zamanlar. Mandolin, gitar gibi müzik aletlerini çalmayı çocukluğumda denedim ama hiçbirinde sebat gösteremedim. Anlayacağınız, müziğe mutlaka bir biçimde bulaşmak istediğim için, bana şarkı sözü yazmaktan başka çare kalmamıştı.

Mardin’de daha ortaokul sıralarındayken elimde gitarımla şarkılar yazmaya çalışır, uyduruk bir teybe okuduklarımı çocukluk arkadaşım Naim Dilmener’e dinletirdim.

Sonraki yıllarda şarkı sözü yazmaya başlamam tamamen raslantısaldır. O sıralar Ankara’daydım ve adını ‘Şarkıcı Kız Kezban’ın Önlenebilir Tırmanışı’ koyduğum bir müzikal oyun yazmaya çalışıyordum. Niyetim, oyunu bitirince Ankara Sanat Tiyatrosu’na vermekti. Bu adla göndermede bulunduğum Bertolt Brecht’in ‘Arturo Ui’nin Önlenebilir Yükselişi’ oyunu bile o sıralar yeterince bilinmiyordu. O yıllarda her beş Türk filminden üçü, şarkıcı olup başarıya ulaşanlar üzerineydi. Başarı hikáyeleri hep şarkıcılar üstünden anlatılıyordu. Benim müzikalim bugünkü popstar histerisine daha o günlerden söylenmiş erken sözler olmalı. Deniz Türkali ile yeni tanışmıştık, onun ısrarıyla bu oyunu, tek kişilik gösteri metni haline getirmeye çalıştıysam da beceremedim ama Selim Atakan ve Yeni Türkü ile tanışmış olduk. Çoğumuz Bahçelievler’de oturuyorduk, mahalle arkadaşları havasında çalışmaya başladık, ben söz yazıyordum, Selim ertesi gün besteliyordu. Söz yazmanın zevkine kendimi fazla kaptırmış olmalıyım ki, müzikal birden yirmi küsur şarkı ile tıklım tıkış doldu. Sonuçta müzikal işi olmadı ama, bize şarkılar kaldı. Yeni Türkü bu müzikalden iki şarkıyı daha sonra kendi albümlerine aldı. Bu sayede tanınan ‘İstersen Hiç Başlamasın’ ve ‘Çember’ işte o müzikalden alınmadır.

O sıralar yeni yeni parlayan Yeni Türkü topluluğu konserlerinde Yunanca şarkılar seslendiriyordu. Bu şarkılara konserlerde büyük bir coşkuyla tempo tutan seyircinin, sıra sözlere gelince tutukluk çektiğini, heveslerinin bölündüğünü görmüştüm. Bu şarkılara Türkçe söz yazmayı önerdim, gönüllü olmadılar, kendi bestelerini seslendirmek istiyorlardı, elbette dinlemedim onları, böylelikle ilk yazdığım şarkı sözü olan ‘Maskeli Balo’ çıktı ortaya. Bu nedenle yıllar sonra bu albümü de bu şarkıyla açmak istedim. Ardından hızla ‘Telli Telli’ ve ‘Olmasa Mektubun’ sökün etti. ‘Telli Telli’ zamanla neredeyse bir ulusal marş haline geldi. Bu şarkıların birlikte gönül eğitiminden geçtiğimiz benim kuşağımın bayrak şarkıları olmasından ayrı bir gurur duyduğumu özellikle belirtmek isterim.

Profesyonel olarak bakıldığında az sayıda şarkı sözü yazdığımı söyleyebilirim. Daha verimli olabilirdim. Sanırım benim standartlarımla piyasanın koşulları çelişiyordu. Bu yüzden ilişkilerim daha çok arkadaşlık ilişkisi havasında gelişti. Örneğin, Nükhet Duru ve Serdar Ataşer, birkaç sözümü seslendirdi.

Şiir ve şarkı sözünün birbirlerine karıştırılmaması gerektiğini, onların tıpkı Almanca ve İngilizce gibi iki ayrı dil olduklarını defalarca yazdım, söyledim. İyi şiirin kendine özgü iç müziği, vezni, ‘sound’u vardır. İkinci bir müziğe gerek duymaz. Bu nedenle bugüne kadar hiçbir şiirimin bestelenmesine izin vermedim. Yazdığım hiçbir şarkı sözümün şiir kitaplarımda bulunmayışı da bu yüzdendir. Bütün şarkı sözlerimi hiç bilinmeyen yenilerle birlikte yakın bir tarihte ayrı bir kitapta toplamak istiyorum.

‘Söz Vermiş Şarkılar’ her ne kadar yeniden seslendirmelerden oluşan bir ‘cover’ albüm olsa da, şarkıların çoğu şimdiki kuşak için sıfır kilometre niteliğinde. Çoğu ya unutulmuş ya yeterince yaygınlaşmamış ya da hiç bilinmiyor.

Şarkıların hayatımızda göründüğünden çok daha fazla yeri vardır aslında. Şarkılar içinden geçtiğimiz zamanı bizim için saklar. Elimizden tutar, bizi büyütür. Sesimizi kalbe indirmeyi şarkılardan öğreniriz. Şarkılar başlı başına bir gönül eğitimidir. Onlar yalnızca duygularımızı ifade etmenin bir aracı değildir, aynı zamanda duygularımızın oluşmasına, biçimlenmesine de yön verir. Duygu dediğimiz tek başına bir değer değildir. Duygu kalitesiyle birlikte bir değer kazanır. İyi şarkılar duygularımızın da kalitesini artırır. Müziğin türünden bağımsız bir şey bu söylediklerim.

Müziğe olan düşkünlüğümün yalnızca yazdığım şarkılardan değil, kitaplarımdan da anlaşıldığını sanıyorum. ‘Son İstanbul’ kitabımda Cevdet Çağla’nın ‘Kaçıncı Fasl-ı Bahar Bu Solar Gider Emelim’ şarkısı, ‘Üç Aynalı Kırk Oda’da ‘Şu Uzun Gecenin Gecesi Olsam’ türküsü, ‘Kaf Dağının Önü’nde ilk Türkçe sözlü Hafif Batı Müziği şarkılarımız olan ‘Kime Derlar Sana Derlar’, ‘Her Yerde Kar Var ’ bir arka müzik olarak duyulur.

Albüme destek olan, şarkıların kardeşliğinde buluştuğum herkese derinden ve gönülden teşekkür borçluyum. Albüme yazdığım önsözde söylediğim gibi: ‘Hep kalbinin verdiği sözlerle yaşamış biri olarak çocukluğumun, yeniyetmeliğimin, ilk gençliğimin unutulmaz sesleri, birlikte büyüdüğüm şarkılar, şarkıcılarla; günümüzün severek dinlediğim, bundan sonraki yol işaretlerini merak ettiğim şarkıcılarını, topluluklarını, düzenlemecilerini; hepsini buluşturmaya çalışan bu projenin çok sesli aynasında kendime baktığımda, düşünüyorum da: Meğer ne çok Türkiye’ye benziyormuşum.’

MÜSLÜM GÜRSES

Olmasa Mektubun

Olmasa Mektubun adlı şarkıyı beğenerek okuduk. Murathan Mungan da takdir ettiğimiz bir kişiliktir. Ayın 21’inde Kilyos’ta, Rockİstanbul kapsamında sahneye çıkacağız. Bu şarkıyı orada da okuyacağım.

GÜLDEN KARABÖCEK

Otel Odaları

Murathan Mungan’ın şarkı sözleri bana çok özel şeyler hissettiriyor. Onun albümünde yer almak bir ayrıcalık, zevk duydum, gurur duydum. Benim müzik tarzımın dışında bir şarkı söyledim. Otel Odaları çok farklı bir eser. Ben müzik hayatımda ilk kez böylesine derin sözlü bir şarkı seslendirdim. Çok değişik, çok orijinal. Şarkıyı bir defada okudum, güzel de oldu.

ZERRİN ÖZER

Dağınık Yatak

Murathan Mungan edebiyat dünyasının prensidir. Olağanüstü bir insandır. Ona saygı duyuyorum. Melodik yapısı çok zor olan Yunanca şarkılara bile enfes Türkçe sözler yazmıştır. Ben bu albümde Dağınık Yatak’ı söyledim. O şarkının sözlerine aşık oldum. Benim duygularımı birebir anlatıyor. Fakat biraz aceleye geldi ve çok iyi yorumlayamadım. Fakat her ne olursa olsun böyle bir albümde yer aldığım için gurur duyuyorum.

CEM KARACA

Göç Yolları

Cem Karaca albümün çıktığını ne yazık ki göremedi. Onun duygularını eşi İlkin Karaca anlattı: Albümde yer alması teklifi geldiğinde çok mutlu olmuş ve gurur duymuştu. Çünkü Murathan Mungan’ı severek okur, onun bilinçli bir yazar olduğunu düşünürdü. Murathan Bey, Göç Yolları isimli şarkının Cem’in sesine çok yakışacağını düşünmüş. Bunun üzerine Cem ‘Severek okurum. Emir büyük yerden geldi’ dedi. Bu albümde olmaktan büyük haz duydu.

NÜKHET DURU

Aşk Yeniden

Murathan Mungan gibi genç bir şairin şarkılarını seslendirmek benim için her zaman çok önemlidir. Çünkü Murathan, çok az ve çok nitelikli ürün verir. Kişisel sevgimin dışında onun eserlerine büyük bir hayranlık besliyorum. Bütün romanlarını okudum. Murathan’ın erken keşfettiğim şarkılarını herkesten önce seslendirdiğim için kendimi hep mutlu hissettim. İlk söylediğim şarkısı Bir Tek Sevgili’ydi. Son albümde ise bir Derya Köroğlu bestesi olan Aşk Yeniden’i okudum. Hissettiğim gibi söyledim. Çok değişik oldu.

HÜMEYRA

Dönmek

Murathan’ı çok severim ama şiirlerini daha çok severim. Bu güne kadar onun herhangi bir şiirini besteleyemedim. Kısmet olmadı. Ama bu albüm sayesinde ilk kez bir şarkısını seslendirdim. İçinde gurbet, sıla, dönmek gibi laflar geçtiği için Dönmek’i seçtim. O sıralar memleketten uzaktaydım. Nedenlerim tamamen kişisel yani.

TEOMAN

Ağır Kapı

Zaten okuyucusu olduğum birinden, şarkı sözlerinin dile geleceği bir albümde yer almam sorulduğunda tereddütsüz kabul ettim. Kelimelerle ve müzikle arası bu denli iyi birinin kötü bir şarkı sözü yazarı olması imkansız bir şey herhalde. ‘Ağır Kapı’nın diğerleri kadar öne çıkmamış olmasına rağmen çok güzel bir anlatımı olduğuna karar verdim ve atmosferine ihanet etmeden, mümkün olduğunca sözleri ezmeden söyledim.

ZUHAL OLCAY

Sesler, Yüzler Ve Sokaklar

Üç yıldır Siyah-Beyaz gösterimde onun şarkı sözlerini kullanıyorum. Bence onlar şarkı sözü değil şiir ama Murathan şiir dememe kızıyor. Murathan’ın şarkı sözleri müziği, ruhu ve duyguları içinde barındırır, size yalnızca onları sese dönüştürmek kalır. O olağanüstü bir insan. Kendi iç dünyam ile onun iç dünyası arasında bir benzerlik kuruyorum. Onun şarkılarını söylemek bir zevk.

SEZEN AKSU

Sevgili

Bana ve hayatıma kattığı her şey için küçük bir teşekkür bu şarkı. Çok daha fazlası kalbimde...

ATHENA

Maskeli Balo

Maskeli Balo şarkısının armonik yapısı ve kendi sound’umuza kolay adapte edilebilir olması bizi çok çekti. Murathan Mungan’ın bu müzik üzerine yazdığı basit ama derin sözler de çok keyifli. Albümde yer almaktan çok mutluyuz.

GÖKSEL

İstemeyerek İstemeyerek

Tanışmıyorduk ama Mungan’ın bende özel bir yeri vardı. Naim Dilmener, proje için beni aradığında heyecanlandım. Daha önce Serdar Ataser’in söylediği ‘İstemeyerek’ adlı şarkıyı, Mungan benim için seçmişti. Sözleri kendim yaşamış da yazmış gibi söyledim. Keşke bütün şarkılar böyle sözler verse.

DENİZ TÜRKALİ

Bir Kadın Nasıl Döner Köşeyi

Murathan’ın şarkı sözleri Türk Pop Müziği’nde bir çığır açtı. Onun sözleri çok özel. Yıllar önce birlikte tek kişilik bir müzikli oyun hazırlamıştık. İsmi ‘Şarkıcı Kız Kezban’ın Önlenebilir Yükselişi.’ ‘Çember’, ‘İstersen Hiç Başlamasın’, ‘Bir Kadın Nasıl Döner Köşeyi’ gibi şarkıların hepsi o oyun için yazıldı. Oyun çıkmadı ama geriye çok güzel şarkılar kaldı. Böyle bir albüm benim için çok sevindirici. Bu Murathan’a bir vefa gösterisi.

AYTEN ALPMAN

İstersen Hiç Başlamasın

Murathan Mungan’ı tanımam. Şarkı sözlerini getirdiklerinde şok geçirdim, adeta büyülendim. Bir CD’ye 12 şarkı kaydetmişlerdi. Birini seçmemi istediler. ‘İstersen Hiç Başlamasın’ı dinlerken ağlamaya başladım. Bu sebeple onu söylemek istedim. Ama sonuçtan çok memnun olmadım. Trompet yerine kemanla çalınsaydı daha iyi olurdu, içime sinmedi.

MOR VE ÖTESİ

Telli Telli

En meşhur şarkısını söyledik. Çok derin sözleri var. O kalemi çok kuvvetli bir şair. Biz bu albüm için Telli Telli’yi üç yıl önce söyledik. Üç yıldır şarkıyı bütün konserlerimizde söylüyoruz. Dinleyiciden çok iyi tepkiler alıyoruz. Galiba yorumumuz beğenildi.

RASHİT

Fırtına

Biz 80’lerde çocukluğunu yaşamış bir gurubuz. ‘Fırtına’ adlı şarkısını Polis Radyosu’ndan öğrendik. Yıllarca Yeni Türkü yorumunu dinledik. Bu şarkıyı garage, punk, mod, beat ve noise soundlarıyla, söyledik. Sözlerdeki ‘Bak işte yaklaşıyor fırtına..’ cümlesi dünyanın sonunun yaklaştığına işaret eden bir alarm niteliği taşıyor. Zaten şarkıyı da bu sebeple söyledik.

AYLİN ASLIM

Kimdi Giden Kimdi Kalan

O benim için kelimelerin büyücüsü. Şarkıları beni çok heyecanlandırıyor. Kelimelerle acayip oyunlar oynuyor. Bu albümde Göksel, Teoman ve Athena gibi genç şarkıcıların yanı sıra Sezen Aksu ve Ajda Pekkan gibi ilahlar var. İsmimin onların altında yazılacak olması benim için gurur, ileride çocuklarıma göstereceğim.

AJDA PEKKAN

Hançer

Bu çalışmada bulunmaktan büyük keyif aldım. Daha önce onun şarkısını seslendirmemiştim. Sevgili arkadaşım Nükhet Duru’nun yorumundan çok beğendiğim Hançer şarkısını söyledim.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!